💜-24-🖤

258 36 0
                                    

Wooyoung

Aşkına inanıyordum. Yer yer korkudan ve üzüntüden dolayı tereddüte düşmüş olabilirdim ama senelerdir birlikte olduğum adamın bana olan aşkına güvenim tamdı.

Ama neden? Neden bana mesleği ve hayatı hakkında yalan söylemişti ki?

Birden aklıma gelen ile korku ile yanaklarıma sarılı olan eline tutundum.

"San. Adın bu değil mi? Adın hakkında da yalan söylemedim değil mi? Bunu seviyorum. İsmini seviyorum."

Gözleri bir anlığına kırgınlıkla doldu ve hafif gülümseyerek başını olumlu anlamda salladı.

"Kendimi bildim bileli adım bu. Choi San."

Rahatlıkla nefes verdim. Şu an nerede olduğunu bilmediğim telefonumdaki numarasını 'My Mountain' ve yanında ise mor kalplerle kayıtlıydı. Ona böyle seslenmeyi çok seviyordum. O benim sadece yorulduğum zaman yaslandığım değil her an arkamda dik duran dağımdı, San'ımdı.

Hafif gülümsedim. Buna karşın o daha çok gülümsedi. Daha sonra yüzü ciddi bir hale büründü. Başlamışken şu an tüm gerçekleri duymanın tam sırasıydı sanırım. Onun için de tek seferde alatıp kurtulmak daha iyiydi. Benim için de aklımdaki soruların hepsinin bir anda çözülmesi en iyisiydi.

Merak ettiğim tek konu ise bana neden yalan söylediğiydi.

"Wooyoung. Özür dilerim."

Ona daha çok döndüm. Bi ayağımı oturduğumuz ikili koltuğa koyarak ona yaklaştım. Dolu gözlerimi ise kırpıştırarak silmeye çalıştım.

"Neden? Neden bana yalan söyledin ki?"

Yutkundu. Gözüm bir an hareket eden adem elmasına değindi. Sonra gözlerinin içine baktım uzun uzun. Tek istediğim mantıklı bir açıklamaydı. O ise ellerini ellerime indirerek istediğim cevabı bana vermeye başladı.

"Ben sadece seni korumak istedim Wooyoung. Ayrıca buna mecburdum. Daha reşit olmadan babam tarafından sıkı bir eğitimi olan asker okuluna verildim. Başarılıydım ve babamda dahil çevremdeki birçok insanın benden beklentisi büyüktü. Bende hem elimdeki fiziksel yeteneği değerlendirmek hem de ailemi gururlandırmak istedim. Liseyi bitirip kendi isteğim üzerine özel bir eğitim programına katıldım. Eğitimi başarı ile tamamlayıp devlet adına çalışan bir ajan olmak için eğitim almaya hak kazandım. O zamanlar tereddüt etmeden bunu yapmak istedim çünkü ailemden başka korumak istediğim kimse yoktu. Tek amacım herkesin benim gibi kendi ailesi ile mutlu bir şekilde yaşamasıydı. Bu yüzden ülkedeki insan çöplerinden kurtulmaya karar verdim. Bunu kabul ettiğim ilk zamanlarda ailem sana dediğim gibi ilaç firması adı altında uyuşturucu üreten bir şirketin hatası yüzünden önce annemi sonra babamı kaybettim. İşte o zaman tam olarak doğru mesleği seçtiğime emin oldum. Çünkü ailemin ölümüne neden olan adamın en ağır şekilde cezalandırılmasını seneler sonra olsa da sağlamıştım. Artık tek amacım ülkedeki herkesin sevdikleri ile mutlu olmasını sağlamaktı."

Durdu ve bakışlarını gözlerimden birleşik olan ellerimize çevirdi. Ailesinin ölüm nedenini biliyordum. Ama bunu yapanı yakalayanın kendisi olduğunu bilmiyordum.

"Yıllarca iyi bir ajan olmak için eğitim aldım ve zorlu görevlere tâbi tutuldum. Hırslandım, azmettim ve altı sene sonra göreve çıkmaya hazır çaylak bir ajan oldum. O zamanlar birçok şeyden korktum. Yanlız olduğum için korktum, zarar görmekten korktum, ölmekten korktum. Ama buna bir zaman sonra alıştım. Zaten başka çaren olmuyor. İki senenin sonunda tam anlamıyla sahaya çıkmaya hazır bir ajan olmuştum. Yeni bir ekibe atanmıştım. Katıldığım ilk ekipte bizi eğiten ve görev veren Mingi ile tanıştım önce. Bana yeri geldiğinde birçok konuda yardımcı oluyordu. Daha sonra ise Seonghwa ile tanıştım. O da benim gibiydi. Çok iyi bir ekiptik ve böyle iki senemiz beraber geçti. Omuz omza, sırt sırta hatta kafa kafaya verdik bu iki senede. Birçok göreve katıldık ve görev dışında çok da iyi arkadaşlar olduk."

Ephemeral •Woosan•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin