Lyncia, kapının aniden çalınmasıyla uyuyakaldığı kanepeden, yastığı itekleyerek kalktı. Önünde açık kalan televizyonda sabahın dokuzunda dönüp duran muggle sabah haberlerini kapattı. Birmingham civarlarında nedeni bilinmeyen bir patlamadan bahsediyordu. Gerinerek ve sabahın bu saatinde kimin geldiğini merak ederek kapıyı açtı. Babası halen üst katta uyuyordu."Daha erken uyanmalısın." Tom Riddle açık kapıdan davet beklemeksizin içeri girerken. Bu sıralar sık sık soluğu herhangi bir bahaneyle Lyncia'nın yanında alıyordu
Lyncia ise Riddle'ı hala ortadan kaybolduğu on sekiz yaşındaki çocuk olarak hatırladığından aradan geçen on beş sene sonraki yeni görüntüsüne yeni yeni alışabilmişti. Halen çok farklı göründüğü söylenemezdi. Sadece yüzü daha da oturmuş, boyu biraz daha uzamış ve bedeni de yetişkin bir adamınkine dönüşmüştü. Kalan her şey, aynıydı. Hatta yaşından genç bile duruyordu. Üzerine oldukça şık muggle kıyafetleri geçirmişti. Çoğu cadı ve büyücünün muggleların arasına karışırken giydiği birbiriyle alakasız kıyafetler yerine, tam olarak onlar gibi giyinebilmesi üstelik zevk sahibi olması Lyncia'yı diğer pek çok şey gibi şaşırtıyordu.
"Okulun açılmasına iki haftadan fazla var ve yapacak çok da işim yok uyumaktan başka." diye yanıtladı esnerken. "Kahve?" Artık aralarındaki buzlar tamamen erimiş, bazı şeyler hariç normalleşmişti.
"Sütsüz." dedi çocuk televizyonu açarken.
Lyncia mutfağa yönelmiş, kahveyi demlemeye koyulmuştu. Yıllarca muggle'ların arasında yaşadığı için kahve koymak gibi işleri hala elle yapıyordu. Asasını çıkarmaya pek zahmet etmezdi. "Bu gelişini neye borçluyuz? Yine sabah koşusuna mı?" diye seslendi, salonun hemen ilerisindeki mutfaktan.
Riddle ise kanalları bir şey arıyormuş gibi değiştirip duruyordu. Sonunda bir yerde durarak "Gördün mü?" dedi sorusunu cevaplamaksızın.
"Evet patlama olmuş, kapıyı çaldığında başka kanalda veriyorlardı gördüm." dedi Lyncia mutfağın kapısından salon'daki televizyona bakmak için eğilmiş, tam olarak neye dikkat etmesi gerektiğini anlamamıştı.
Bu sırada spiker, yetkililerin olayı araştırmaya başladıklarını ve şimdilerde nüfusu çok azalmış olan bir kasabada, harabeye dönmüş tarihi bir evde, yerde derin bir oyuk açan patlamaya neyin sebebiyet verdiğini henüz bilinmediğini anlatıyordu.
Kadın kahve kupalarıyla döndüğünde, "Şuna bak." dedi Riddle elini doğrultup, o sırada ekrana patlama noktasının görüntüsü geliyordu. Belli belirsiz kızıl bir ışık yayılıyordu.
"Bu da ne? Kimyasal tepkime mi?" dedi kız. Ayrıntıyı şimdi fark etmişti. "Sen patlamayı ne ara duydun?"
"Bir kaç saat önce oldu. Uyumuyordum. Muggle işi ya da doğal bir şey değil gibi görünüyor." Diye yanıtladı Riddle oldukça emin görünerek.
"Muggle yer bilimlerine iyi çalışmışsın." Lyncia muzip bir ifadeyle sırıtıyordu.
"Bilsen şaşarsın. Her neyse, tahminlerim var ama önce emin olmalıyım." dedi Riddle televizyonu kapatarak. İçinden ise yanılıyor olmayı dilemişti.
"Söylemeyi düşünmüyorsun sanırım?" dedi Lyncia kahvesinden bir yudum alarak.
"Emin olunca." Riddle kahvesinden bir yudum alırken yanıtladı.
"Tom! Hoşgeldin." Beyaz trabzanlı merdivenleri ellilerinin ortasındaki adam yavaş adımlarla esneyerek iniyordu.
"Günaydın Bay Morgan." dedi onları selamlayan adama dönerek, Lyncia'nın babasına hafifçe gülümsemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amon (Tom Riddle)
FanfictionOn beş sene sonra dönen Tom Riddle için hiç bir şey umduğu kadar kolay olmayacaktır. Pus'un ikinci kitabıdır. İlk kitaba profilimden ulaşabilirsiniz. Ön Sözü okumadan geçmeyiniz. Hikayede geçen tüm Harry Potter karakterlerinin hakları WB ve J.K.R'e...