Kütüphane kanadına inen geniş taş merdivenlerin hemen üstüne yerleştirilmiş, koltuklarda, arkasında, duvarın yarısından fazlasını kaplayan ünlü 'Aşık' portresinin hemen önünde oturan Tom Riddle, portredeki siluetin çaldığı arpın yumuşak melodisi içinde öylece oturuyor, oturduğu yerden görebildiği aşağı katta kalan deniz kızlarının çevrelediği mermerden süs havuzu etrafında oturan, konuşan öğrencileri düşünceli gözlerle izliyordu. Halan geçen gün yaşanan olaya rağmen, Slytherinlilere bir ceza vermemişti.
"Bir keresinde şu havuza düşmüştüm, kenarında otururken." dedi, Neville Longbottom, adamın yanına yavaşça otururken.
Düşüncelerinden sıyrılan Riddle, adama döndü ve yalnızca gülümsemekle yetindi.
"Tom." dedi Neville, onları kimsenin duymadığından emin olarak. "Geçen günkü olay, artık gerekeni yapman gerekiyor." Slytherinlilerin hala ceza almamış olması, Gryffindorluların sürekli Neville'in kapısında şikayet etmelerine sebep oluyordu.
"Harry, Malfoyların kötü olduğunu söylemiş. Geçmişlerinden bahsetmiş." dedi Riddle. Aslında neden bu kadar tutuk kaldığı açıklıyordu. Malfoy'u içten içe suçlayamamıştı. Fakat yine de olanları yok saymaya yeterli bir şey değildi.
"Bana bunu söylemedi." dedi Neville, şaşkınlıkla hafifçe kırışan yüzüyle. Harry olan biteni anlatırken, bu detayı atlamıştı. "Yine de bu, yumruk atmasını haklı çıkarmaz."
"Evet."
"Şarkıları çok kişiseldi. Demiştim."
"150 puan kıracağım. iki hafta cezalı olacaklar."
"Ben de epey puan kırdım." dedi Neville. Gerçekten de, her iki binanın puanları kırıla kırıla neredeyse hiç kalmamış, bu sene bina kupasını alma şansları epeyce düşmüştü. "Bu aralar çok düşüncelisin. Yani bir süredir... Bu olaydan önce de. Bir şey mi oldu?" dedi Longbottom, aslında asıl sormak istediği soru buydu.
Riddle, kısa bir tereddütün ardından kafasını sallarken, eliyle ona gelmesini işaret etmiş, ofisine götürerek olan biteni anlatmıştı. Neville'ı tanıdığı kadarıyla, güvenebileceğini biliyordu.
"Yine mi?" diyebildi Neville en sonunda, ilk kez duyanların verdiği tepki gibi, endişeden yüzü buruşmuştu.
--------------------------------------------
Tom Riddle, Ruh Emicileri işlediği son dersin ardından, Slytherin Sınıf Başkanı olan, Amelia Pince'i yanına çağırmış, akşam yemeğinden sonra, herkesi ortak salonda toplamasını söylemişti.
"Çok sert davranma." dedi, yemeğini neredeyse bitirmiş olan, dalgalı sarı saçları omzundan aşağı inen kadın. Geçen gün sahada, öfkeden deliye dönüp, kıpkırmızı olduğuna şahit olmuştu ki, bu Tom'u bu şekilde ilk kez görüşüydü.
"Merak etme." diye geçiştirdi adam kadını. O da yemeğini bitirmiş, Lyncia'ya hafifçe gülümseyerek yerinden kalkmıştı.
Adımlarını öğrenci olduğundan beri inmediği Slytherin Ortak Salonunun olduğu zindanlara yöneltirken, içine tuhaf bir his dolmuştu. Bir zamanlar, bu yolları yürüyen o çocuk, kendisi, gözlerinin önünden gitmezken, parolalarını söyledi. Artık Safkan değildi. Bunun yerine binalarının diğer mottosunu kullanıyorlardı.
"Gurur."
Taş bir yılan, kıvrılarak, altında sakladığı yeşil üzerine altın işlemelerin bulunduğu kocaman kapıları gün yüzüne çıkarırken, itekleyerek içeri girdi. Seneler sonra, gölün loş yeşil ışıklarının, bir kenarda yanan şöminenin kızıllığına karıştığı bu görüntüde, onu bekleyen öğrencilere ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amon (Tom Riddle)
FanfictionOn beş sene sonra dönen Tom Riddle için hiç bir şey umduğu kadar kolay olmayacaktır. Pus'un ikinci kitabıdır. İlk kitaba profilimden ulaşabilirsiniz. Ön Sözü okumadan geçmeyiniz. Hikayede geçen tüm Harry Potter karakterlerinin hakları WB ve J.K.R'e...