BERTİE BOTT

240 35 31
                                    

Yazarın Notu: Kitap için hazırladığım çalma listesine profilimdeki Spotify linkinden ulaşabilirsiniz. :P
Hikayenin ana teması için Perfectly Splendid - The Newton Brothers ve Vanessa's Dream - Abel Korzeniovski'yi seçiyorum ne zaman dinlesem içimi burkar :(

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Tom Riddle, yanında Ron Weasley ile yeniden Hogwarts'ın sınırlarına ulaştığında, derin bir sessizlik içinde Müdür Odasının yolunu tutmuştu. Gece olmasıyla ve öğrencilerin ortak salonlarına çekilmesiyle birlikte her ikisi de, özellikle Ron, endişeli görüntüleriyle dikkat çekmemeyi başarmışlardı. 

Kapının açılmasıyla, Lyncia oturduğu koltuktan adeta sıçrarcasına kalkarken, odada bulunan Flitwick ve McGonnagall içeri girmekte olanları süzdüler.

"Döndünüz!" Dedi Lyncia. Her geçen saatle birlikte endişesi artan kadın rahat bir nefes alabilmişti. Riddle'a doğru ani bir hamle yapacakken kendisini son anda durdurdu. Onun yerine Ron'dan tarafa dönmüş, kızıl saçlı adama hafifçe sarılmıştı.

"Ne oldu?" Dedi Minerva, az sonra duyacağı şeylerin iyiye işaret etmediğini yüzlerinden anlarken.

"Kahinle konuştuk." Dedi Riddle, masanın önüne yerleştirilmiş sandalyeye kendisini bırakırken. Etrafında derin uykularında büyük bir sessizlik içinde uyumakta olan eski müdürlerin portrelerinden bir kaçı odada bu saatte yaşanan curcunada gözlerini aralamıştı. Herkes açıklama bekleyen bir ifadeyle ona bakarken, bıkkınlıkla kahinden duyduklarını söyledi.

"Varisler mi?" Dedi Fillius. Gerçekten de kehanetteki ileti mantıklıydı. Riddle'ı dünya üzerinde olabilecek başka bir varisten ayıran yegane özelliği, tıpkı söylendiği gibi geçmişten geliyor olmasıydı.  Denklemdekilerden birisi şüphesiz Salazarınkiyken, diğeri neyin nesiydi?

"Krallığın varisi." Diye tekrarladı, bezginliği ve tedirginliği yüzünden okunan Ron Weasley. R harfini her zamanki gibi peltek söylemişti.

"İyi ama hangi krallık? Milyon tane olmalı yer yüzünde." Diye atıldı Lyncia.

Minerva ise tek kelime etmeden, başka bir bilmecenin içine düşmelerini düşünüyordu. Diğerleri kendi aralarında tartışırken, Riddle da sessizliğini koruyanlardandı.

"Albus." Dedi en sonunda McGonnagall, bakışlarını gümüşi cübbesi içinde uyuyan adama çevirmiş, uzun uzun düşünmüş olsa da, o da bir cevap bulamamıştı. Dumbledore, derin uykusundan yavaşça uyanırken, yaşlı cadının sesi bir kez daha duyuldu. "Regulus."
Phineas Regulus Black de gözlerini hafifçe araladı. Normalde gün içinde, sık sık uyanır ortalığı kolaçan edip tekrar istirahatine dönerdi ama, epeydir gece uyandırılmamıştı.

"Minerva?" Dedi her iki portre de aynı anda.

McGonnagall vakitlerinin son derece kısıtlı olduğunu bildiğinden, şu ana kadar olan bitenleri özeten anlatmıştı. "Aranızda bir fikri olan var mı beyler?" Sözlerini sonlandırırken, eski müdürler, bakışlarını Tom Riddle üzerinde toplamıştı. Dumbledore, şaşkınlıkla bakakalan Regulusun aksine, düşünceliydi.

"Hayır." Dedi Black, hiç bir fikrinin olmadığını söylüyordu. "Kadim büyü yer yüzünden silineli çok oldu. Her iki türü de. Benim dönemimde bile yoktu. Hem de hiç. Ne bir öğreti ne bir kitap. Tüm kaynaklar çok uzun zaman önce toplatılıp yok edilmiş olmalı. Belki bin sene önce yasaklandı." Gerçekten de kadim büyü, Hogwarts'ın yapılmasından yüz sene sonra, bakanlıkça tamamen yasaklanmıştı. Öyle ki, tarihçesi hakkında bilgi veren kitaplar dahi ortadan kaldırılmıştı. Bu, tüm dünya için aynıydı. Var olan tüm bakanlıklar, o zamanlar bir araya gelerek ortak bir anlaşma imzalamış, kadim büyüyü ortadan kaldırmaya, unutturmaya, sihir öğretisini yalnızca günümüzdeki haliyle kullanmaya karar vermişlerdi. Ki bu bilgiye zaten odadaki herkes hakimdi.

Amon (Tom Riddle)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin