Tom Riddle, sızdığı koltuktan kapının ısrarla çalınışına uyanmıştı. Ona gelebilecek pek kimse yoktu. Başında korkunç bir ağrı ile merak içinde doğrulmaya çalıştı. Alkolün hala vücudunda olduğunu sonuna kadar hissederken, kapıyı ağır adımlarla sallana sallana açtı.
"Günaydın Tom." Dedi Gerald hafifçe aralanan kapının ardından Tom'un birbirine girmiş saçları ve kısık gözlerine bakıyordu. "Uyandırmadım umarım."
"Günaydın Bay Morgan. Benim de kalkmam gerekiyordu zaten." Kapıyı biraz daha aralamıştı. Bir süre adamla bakıştıklarında, onu içeri davet etmesi gerektiğini anımsadı. "İçeri gelsenize." Gerçi, içerisi leş gibi alkol kokarken ve her yerde boş şişeler varken bu pek mantıklı bir hareket miydi, düşünememişti.
Gerald ise hafifçe gülümseyerek girişin hemen ilerisindeki mutfakla bitişik salona geçti. Kendini deri koltuğa bırakırken, odadaki koku ve şişeler dikkatini çekmişti. "Uzun bir gece olmuş." Dedi. Riddle'ın bunu neden yaptığını tahmin etmesi zor değildi.
Riddle ise adamın hemen yanındaki tekli berjere oturmuştu. Ne demesi gerektiğini tam olarak bilmiyordu. "Epeyce." Dedi eliyle şakaklarına bastırırken. "Kahve alır mısınız?"
"Başka zaman alayım." Gerald hafifçe gülümseyip yerinden kalkarken odanın diğer köşesinde, üzerine yerleştirilen plağın bitmesiyle boşa dönen ve cızırdayan pikap'a ilerlemiş, yaklaşıp incelemeye başlamıştı. "Artık çok nadir bulunan bir model. Babamda da vardı bundan. Bana vermişti ama buraya taşınırken kaybettim."
"Size hediyem olsun." Diye cevapladı Riddle. Nasıl olsa başka bir tane alabilirdi.
"Ah hayır kabul edemem." dedi Gerald Tom'un yanına dönerken. "Acaba bu akşam müsait misin?"
"Müsaitim. Ne için?" Riddle'ın kaşları şaşkınlıkla kalkmıştı.
"Bu akşam yemeğe gelmen için." Gerald ağzındaki baklayı çıkarmıştı.
"Bay Morgan, çok isterdim ancak bu iyi bir fikir mi bilemiyorum."
"İyi bir fikir Tom."
"Lyncia beni görmeye çok istekli değil sanırım."
"Bazen neyi isteyip neyi istemediğimizi karıştırabiliriz." Dedi adam gülümsemesini sürdürürken son derece üstü kapalı olarak.
"Bana neden bahsetmediniz?" Riddle Richard'ı kastediyordu.
"Unutmuşum." Diye omuz silkti Gerald. Aslında unutmadığı her halinden belli oluyordu. "Beni kırmayacağını düşünüyorum Tom."
Tom gözlerini bir kaç saniye tereddüt edermiş gibi yummuştu. "Pekala. Saat kaçta?"
"Yedi uygun mudur?"
Riddle ise adama kafasını sallamış, cevabın üstüne ayağa kalkıp kapıya yönelen adamın peşine takılmıştı.
"O halde akşam görüşürüz." Dedi Gerald gülümseyerek kapıdan çıkarken.-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"Neden çağırmadan önce bana sormadın?" Son derece kızgın görünen kadın, bembeyaz mutfağın tam ortasında duran ahşap bir masada oturmuş, tezgaha yaslanan adama bakıyordu.
"Karşı çıkacağını düşünmedim." Diye açıkladı Gerald kendini.
"Yapma baba." Lyncia gözlerini devirirken oturduğu sandalyeden kalkmıştı. "Çocuk değilim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amon (Tom Riddle)
FanfictionOn beş sene sonra dönen Tom Riddle için hiç bir şey umduğu kadar kolay olmayacaktır. Pus'un ikinci kitabıdır. İlk kitaba profilimden ulaşabilirsiniz. Ön Sözü okumadan geçmeyiniz. Hikayede geçen tüm Harry Potter karakterlerinin hakları WB ve J.K.R'e...