Kayaların arasında beliren daracık, ve kapkaranlık bir koridoru asasıyla aydınlatarak yürüyen Tom Riddle'ın peşi sıra yürüyen Draco ve Lyncia çok geçmeden nispeten daha geniş bir alana vardıklarında, etrafa sanki yüzyıllar önce yerleştirilmiş gibi eski görünen bir kaç paslı meşaleyi hemencecik yakarak, zifiri karanlıkta görüş alanlarını biraz olsun arttırmayı başarmışlardı. Bulundukları alanda hiç bir şey yokken, tuhaf bir şekilde sanki biraz ileride meşalelerin yaydığı yetersiz ışıktan tam olarak seçemedikleri ve odanın yalnızca bir köşeciğine yığılmış eşya yığını gözlerine çarpmıştı.
Tom Riddle etrafı dikkatlice incelerken, Draco Malfoy, eşya kümesine doğru bir kaç adım attı. İkinci adımından sonra sert kayadanmıl gibi görünen zemin bir bataklık misali yumuşayarak sağ bacağını dize kadar içine almıştı. "Hey!" Diye bağırdı etrafı inceleyen diğer ikisini uyarmak için. "Daha fazla ilerlemeyin!" diğer yandan hala batmamış olan bacağından destek almaya çalışarak kendisini kurtarmaya çabalasa da, her hareketiyle vücudununun sağ tarafı daha da batıyordu.
"Kıpırdama!" Diye bağırdı Tom Riddle. "Mümkünse nefesini de tut ve gerekmedikçe alma." Kalçasına kadar gömülmüş ve son derece acı çekiyormuş gibi görünen Draco'ya doğru koşar adım ilerlemişti.
"Eziyor! Bacağım kırılıyor sanki!" Diye ciyakladı Draco Malfoy. Yumrukları acıdan sıkılmıştı.
"Konuşma da." Diye ekledi Riddle, elinde tuttuğu asasını Draco'ya doğru sallarken, önlerinde uzanan zemin önce yemyeşil olmuş, ardından da hafifçe dalgalanarak durulmuştu. Draco Malfoy'un içeri doğru gömülmesi böylelikle dururken, kaşları çatılan Lyncia konuştu. "Bunlardan bahsetmiş miydi?"
"Hayır" dedi Riddle derin bir nefes alarak. Kaya gibi sertleşen zeminin içinde kalan Draco'nun bacağını zemini asasıyla ufak ufak kırarak kurtarmaya çalışıyordu.
"Başkaları da olabilir." Diye göz devirdi kadın. Bir ok saldırısından hemen sonra Draco'nun başına gelenleri düşünüyordu. "Uyarabilirdi."
Tom Riddle yorum yapmadı. Draco'nun bacağını kurtardıktan hemen sonra, ona kendine gelmesi için biraz süre vererek, odanın köşesine yığılan eşyaların yanına kadar ilerlemiş kadına katıldı.
Balık istifi dizilmiş ve üst üste yığılmış sayısız eşyayı ve kitabı ikisi de dokunmadan asalarıyla incelemeye başladılar.
-----
Aradan geçen uzun sürenin sonunda Tom Riddle, işlerine yarayabileceğini düşündüğü, tıpkı Dumbledore'un küçük odasında bulduklarına benzer eski püskü dokununca parçalara ayrılacakmış gibi duran kitabı havaya kaldırdı. Aynı anda başka bir kitap için aynı şeyi Lyncia'da yapmıştı.
"Kadim Büyü'nün Sırları." Diye okudu Draco Riddle'ın bulduğu kitabın üzerinde gümüşi harflerle yazılan ismine bakarak, diğer yandan da kadınınkine bakıyordu ama onda okumaya değer pek bir şey yazmıyordu. Bunun yerine bir üçgen içine yerleştirilmiş, kendi kuyruğunu yiyen yılan sembolü göze çarpıyor, kapak üzerine kırmızıyla kazınmış bu sembolden oluşuyordu. "Diğeri işe yarar gibi ama bu ne?" Dedi kaşlarını kaldırarak.
"Emin değilim. Bir ismi yok ve aralarında ismi olmayan tek kitap. Belki işimize yarar." Diye açıkladı Lyncia kendini. Böylesine tuhaf bir sembolü ilk kez görüyordu.
"Kara büyü kitabı olmasın?" Diye devam etti Draco.
"Yanımıza almakta sakınca yok." Dedi Tom Riddle. Şimdiye kadar baktıkları diğer kitaplardan kayda değer bir şey çıkmamıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/340141722-288-k900208.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amon (Tom Riddle)
FanfictionOn beş sene sonra dönen Tom Riddle için hiç bir şey umduğu kadar kolay olmayacaktır. Pus'un ikinci kitabıdır. İlk kitaba profilimden ulaşabilirsiniz. Ön Sözü okumadan geçmeyiniz. Hikayede geçen tüm Harry Potter karakterlerinin hakları WB ve J.K.R'e...