Amon (Tom Riddle)

DÜNYA KUPASI II

Yazarın notu: oldukça uzun bir aradan sonra herkese merhabaaaaa :) işlerim yoğundu ve bitmek bilmedi ama yeniden sizlerleyim :)

----------------

Final için hazırlanan devasa sahanın etrafında kurulan kamp güneşin son ışıklarının turunculuğu altında dolup taşarken, maça oldukça az bir süre kala etraftaki coşku ve heyecan git gide artmıştı. Seyyar satıcılar, sahanın girişini tutmuş, ingiltere ve amerika bayrakları ile türlü türlü hediyelik eşyalar, şapkalar, formalar ve ilginin en yoğun olduğu envaigözleri satmak için kendi aralarında yarışa girmişlerdi. Etrafta ise her bir köşe başını tutmuş seherbazlar, gelen geçeni süze süze volta atıyorlardı.

"Biletler nerede?" Diye sordu Lyncia, üzerine sanki normal bir maçı oldukça normal bir günde izlemeye gelmiş gibi şatodan ayrılmadan hemen önce alelacele İngiltere formasını geçirmiş Riddle'a bakıyordu.

Tom Riddle elini cebine götürüp hafifçe dokundu.

"Ne olacak dersin?" Diye sordu kadın tedirgince. Sahanın girişine doğru oluşan kuyruğa, insanları yara yara, kalabalık içinde ayrılmamaya çalışarak ilerliyorlardı.

"Bilmem." Diye yanıtladı Riddle. Az sonra ne olacağını bilmese de, bilmecenin önemli bir kısmını çözmüş olmanın ferahlığı üzerine yayılmış, üzerindeki gerginliği böylelikle biraz olsun atabilmişti. Böcürt vasıtasıyla kendisine iletilenin açık bir mesaj olduğunu açıktı fakat, Tom Riddle artık beklemekten sıkılmış, ne ile yüzleşmesi gerekiyorsa onunla yüzleşmeye kendisini hazırlamıştı.

"Profesör McGonnagall'lar nerede?"

"Arkamızdan gelecekler." Dedi Riddle yanından koşarak geçen bir çocukla çarpışmaktan son anda kurtulurken.

"Hangi kanatta?"

"Görürsün." Kadına dönüp hafifçe göz kırparak elini tuttu ve onu önlerinde uzanan kuyruğun en başına doğru sürükledi. Arkalarında sıraya girmiş vaziyette söylenen onca insana aldırmadan girişe yürüdü.

"Biletler lütfen." Dedi tek düze bir ses tonuyla kapının girişindeki çenesinden aşağı sarkan sarı upuzun bıyıkları olan görevli. Sıranın ihlal edilmiş olmasına pek de aldırmışa benzemiyordu.

Lyncia ne olduğuna anlam veremeden, Tom Riddle, cebinden altın rengi iki bilet çıkararak uzattı.

"Buyrun efendim." Diye yanıtladı görevli. Önündeki kapıyı her ikisi için açarak, trübünlere uzanan yolu gösterdi.

"Nasıl buldun?" Diye kaşlarını kaldırdı Lyncia. Tom'un elindeki biletler satışta değildi. Protokol biletleriydi ve bu açıkca, bakanlık personelinin ve başkanların locasında olacaklarını gösteriyordu.

"Draco." Diye yanıtladı Riddle hafifçe sırıtırken.

Tribünlere giden yol tahta dik merdivenlerden ve localar arası oluşturulmuş bağlantı köprülerinden oluşuyordu. Her bir kat arasındaki boşluklardan ise dolmakta olan saha tüm heybetiyle görünüyordu. Protokol locasının yerleştirildiği en üst kata çıkarlarken, son boşlukta balkona benzeyen çıkıntıda duran ve önündeki adamla tartışıyormuş gibi görünen Anabelle Clarke'ın yanından geçerken göz göze geldiler. Riddle bakışlarını kaçırarak son basamakları tırmandı ve locanın sol tarafına ilerledi.

"Strauss da gelecek mi yani?" Lyncia kaşlarını kaldırarak Tom'dan yana fısıldadı. Bir yandan yerine oturmuş, ayaklarının altında serilmiş gibi görünen sahayı süzmeye başlamıştı.