LOZİO'NUN MUTFAĞI

326 45 44
                                    

Vakit kendini akşama teslim edip, güneşin kızıl ışıkları Cragcroft isimli büyücü kasabasının kutu gibi sıra sıra dizilmiş evleri üzerine düşerken, bazısı son derece görkemli, bazısı ise mütevazi evleri arasında uzanan yemyeşil çimlerin içine kocaman kaldırım taşlarıyla döşenmiş yolun kenarında duran kadın konuştu. Gözleri hemen çaprazlarında duran üç katlı bir eve dikiliydi. "Hazır mısın?"

"Elbette." Dedi Tom Riddle onu cesaretlendirmek için hafifçe gülümsemişti.

"Sence bu gerçekten iyi bir fikir mi?"

"Yapma Lyncia. Bunu konuştuk. Sorun olmayacak, rahat ol."

"Konuştuğumuz gibi, mesaj atmadan sakın gelme. Gerçekten kalbine indirirsin."  Dedi kadın son derece ciddi bir ifadeyle.

"Tamam, tamam. Bir yerlerde bekleyeceğim." Diye hafifçe kıkırdadı Riddle.

Lyncia, adama son kez bakarak derin bir nefes almış, gözlerini diktiği eve doğru heyecan ve tedirginlik karışımı bir duygu silsilesiyle yürümeye başlamıştı. Sonunda zeytin dalı işlemeli kapı tokmağını vurup, kendi kendine açılmış gibi görünen kapıda, gözleri aşağı kayıp, ona bakan ekose desenli bir kıyafet giydirilmiş ev cinini görünce konuştu."Merhaba, Eliza Thornhall ile görüşecektim."

"Kimsiniz?" Dedi cırtlak sesiyle ev cini.

"Lyncia, Lyncia Perewitt." Çok uzun süredir kullanmadığı soy ismini söylerken, hafifçe duraksamıştı.

"Bir dakika. Efendime haber vereyim." Kapıyı yeniden kapatıp. İçeri geçen cin, bir dakika kadar sonra dönmüştü. "İçeri buyurun."

Kadın, açılan kapıdan içeri, girdiği holün hemen yanına kondurulmuş ahşap işlemeli merdivenlerin karşısındaki bir odaya doğru cini takip etti. Girdiği salonun içinde hafifçe yanan şöminenin berisine kondurulmuş kadife bir oturma takımında zorla doğrulmaya çalışan, artık iyice yaşlanmış, durduğu yerde içine çekmiş gibi görünen kadını gördüğünde, içine çöken hüzünle birlikte mırıldandı. "El."

Koltuktan kalkan yaşlı kadının açık kahve gözleri, bir zamanlar çok iyi tanıdığı simanın biraz daha büyümüş haline odaklandığında, şaşkınlıktan neredeyse dilini yutmuş gibi görünüyordu. Zaten cinin kendisine söylediği isme de inanamamış, birinin onunla dalga geçtiğini düşünmüştü. Yine de merak ederek, o kişiyi evine davet etmeye karar vermişti "Sen..." "Bu nasıl olabilir?" Tüm sorularını ardı ardına diziyor, hiç bir açıklama bulamıyordu. Yaklaşık 70 küsür sene önce öylece ortadan kaybolduğunu hatırladığı bir silüete bakıyordu. "Hayal değilmiş, ben... hepsini uydurdumu düşünmeye başlamıştım... diğerleri de hatırlıyordu ama... Bunca zaman... Sanki iki farklı geçmiş vardı..."

Lyncia ise sanki ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. Fakat "Öyleydi aslında... " İçi burkulurken, kendini hızlıca toparlayarak konuştu. "Her şeyi anlatacağım. Oturabilir miyim?"

Eliza Thornhall, yalnızca kafasını sallayabilmiş, yaşlı bedenini sakinleştirerek o da yavaşça koltuğuna oturmuştu. Ona bakan genç kadın, oturmadan önce kapıyı kapatıp dinlenmediklerinden emin olduktan sonra yavaşça Eliza'nın yanına oturmuştu. Geçmişte yaşananları, her şeyi sıkılmaksızın anlatmış, Eliza'nın yer yer yaşadığı şoktan çıkarak sorduğu soruları cevaplamıştı.

"O burada mı?" Dedi yaşlı kadın, hala duyduklarını sindirmeye çalıştığı kasılıp kalan yüzünden belli olsa da, merak etmişti.

Amon (Tom Riddle)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin