-26-

7.3K 451 21
                                    

Atalay'dan

Sonraki sabah Cem ve adının Oğuz olduğunu öğrendiğimiz kişi kafeye doğru yürürken Barlas ve Tunç sıkıştırmaya çalışmışlardı. Ancak Oğuz çok olgunca konuşup sakince cevaplar vermesi herkesi şaşırtmıştı.

En sonunda neden olduğunu bilmediğim bir şekilde kendimi kafede onu izlerken bulmuştum. Bir türlü gözlerimi alamıyordum. Beni çeken bir şey vardı sanki.

Kafeden sonra Oğuz için hazırlanan yemeğe onları iki saat beklemiştik. Kimse faeketmese de Oğuz'a imalı bir şekilde "Erken geldiniz ya!" denmesine karşılık Oğuz göz devirmişti. Bu haline gülümsemeden edemedim.

Oturduğumuz süre boyunca Oğuz'u gözlemiş durmuştum. Biraz oturduktan sonra akşam geç olmaya başlayınca artık herkesin dağılmasını söyledim. Çünkü zaman geçtikçe kafam iyice karışıyordu.

Dağılın dememe kimse karşı çıkmamış ve evlere geçmişti. Biz de eve yürürken Barlas'a döndüm. "Yarın bizim mekanı hazırlat. Bir şeyleri anlamaya çalışıyorum" dedim.

Barlas kaşlarını kaldırıp "Hayırdır ne oldu?" dedi. Omuz silkip "Zamanı gelince öğrenirsin" diyerek eve girdim. Sonraki gün de mekanı ayarlamış ve buluşmak için Oğuzlara da haber vermiştik.

Mekanda biraz daha rahatlamış olan Oğuz kendini daha rahat gösterebilmişti. Ancak hala gözlerimi bir türlü ondan alamıyordum.

Gecenin ilerleyen saatlerinde durmadan içtikleri için Cem'le Oğuz sarhoş olmuştu. Masanın üstüne çıkıyor dans ediyorlardı.

Bir ara Oğuz yere kar meleği yapmaya çalışmış ve bu sonrasında twerk yapmaya dönmüştü.

Masadan düşecekken onu kurtarmaya çalışmıştım ancak onun üstüme düşmesini engelleyememiştim. Oğuz vazgeçmemiş kucağımda tepinmişti.

Barlas da Cem'i durdurmaya çalışıyor ama başarılı olamıyordu. Bunun sonucunda da artık evlere gitmemiz gerektiğine karar vermiştik. Ancak omzumda sızan Oğuz sayesinde bu kolay olmamıştı.

Barlas Cem'i kucaklayıp evine götürüeken ben de Oğuz'u benim evime götürmüştüm. Üstünü değiştirirken beklemediğim bir şey yaparak dudaklarıma yapışmıştı.

Ayırmaya çalıştıkça daha çok yapışıyordu. Ben karşılık verene kadae da bırakmamıştı. En sonunda nefessiz kalmış olacak ki ayrılmış ve en baştan çıkarıcı bakışlarla bana bakıyordu.

Şapşal şapşal gülümseyip "Atalaaay!" diye seslendi. Bu tavrına gülümseyip "Efendim?" dedim

Yaklaş anlamında bana parmağıyla işaret yaptı. Zaten yüzlerimiz çok yakınken biraz daha yaklaştım.

Fısıltıyla "Sana bir sır vereceğim" dedi. Ben de "Söyle bakalım!" dediğimde gülümseyip "Ben eşcinselim!" diyerek boynuma sarılıp öpmeye başlamıştı.

Gülerek "Şaka yapıyorsun" dedim çocuksu bir tavırla. O da gülmüş, bir süre sonra ise boynumdaki nefesleri düzene girmiş, kolları gevşemişti.

Ondan ayrılıp banyoya gittim. İşlerimi halledip geri yatağa yattım. Sabah ise olaylı bir şekilde uyanmıştım. Koala gibi yapışmış Oğuz uyanınca korkup düşmüş beni de üstüne düşürmüştü.

Dün ne yaşandığını hatırlamadığını söylediğinde ise gözlerimle onu resmen hapsetmiş ve doğru mu yalan mı söylediğini anlamaya çalışıyordum.

Masum bir şekilde "Seni rahatsız edecek bir şey mi yaptım acaba?" demesiyle akşam yaşananların şimdilik bende kalması gerektiğine karar vererek sustum ve olayları eksik anlattım.

Kahvaltıyı hazırlayıp birlikte yedikten sonra ona kendi tişörtlerimden birini vererek gönderdim. Oğuz gittikten sonra ise arayıp Barlas ile konuşmuştum. Mekanla alakalı işleri halletmemiz gerektiğinden yolda daha rahat anlatmıştım.

İş bitiminde içimdeki bir his Oğuz'un yanına gitmemi söylüyordu. Oğuz da bunu hissetmiş gibi bana sevdiğim rulo pastadan ayırdığını söyleyen bir mesaj atmıştı. Bense bu mesaja salak salak sırıtıyordum.

Hızımızı arttırıp kafeye daha erken gitmiştik. Gider gitmez Oğuz'un güzelliğini görmem içimdeki sıcaklığın artmasına neden olmuştu.

Koşarak benim için tatlıyı getirmişti. Ne kadar seni yesem tatlıya bağımlı olurum demek istesem de zamana bırakmaya karar verdim. Oğuz elbet rahat hissettiği zaman bana bunu anlatacaktı.

Akşam ise maç izlemeye karar vermiş ve gitmiştik ama Oğuz gol sevinciyle kucağıma düşmüştü. Kalkmasını söylesem de duymamış ve tepinmeye devam etmişti.

Altımdaki şişlik artarken Oğuz'un bunu farketme olasılığının gerginliği ile ona bağırmış ve sonra da çekip gitmiştim. Amacım onu kırmak değildi. Ama vücudumun gösterdiği tepki adrenalin seviyemi maksimuma çıkarmıştı. Her hareketinde dün geceki öpüşü geliyor ve daha da artıyordu adrenalim.

•••••••

Herkese merhabalar! Eveet maalesef duyurularım bir türlü bitmiyor. Yeni bir kurgu yayımladım bakmak isteyenleri beklerimmm. 🦄💜

ŞANS KAFE  -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin