ŞANS KAFE -GAY

-10-

Mekana girmemizle şok üstüne şok yaşamıştık. Masamız en dipteydi. Tamam sorun bu değildi. Bizim masaya ulaşmayı engelleyen bir masa vardı. Orada da Atalay ve tayfası oturmuştu. Resmen korunmuş bir bölge niyetine almışlardı bizi kenara.

Diğer şok olduğum şey ise Kaya'nın tek başına dertli dertli oturmasıydı. Hızlıca yanına gittim. Ablamın olmaması garipti.

Tam soru soracakken Kaya benden önce aklımdaki soruyu yanıtladı. "İşi varmış sonra gelicem dedi" diyerek geri dertli alanına döndü.

Biz de yerlerimize geçmiştik. Ben ve yandaki masa çok yakındık. Resmen aynı masada oturuyorduk. Yanımda Tunç onun karşısında Atalay vardı.

Siparişlerinizi verip sessizce oturmaya devam ettik. Kimsenin konuşma isteği yoktu.

Tunç'un "Abla da abarttı sabah hormonlarındandır" demesiyle sinirlerim tepe çıkmıştı.

Hafif sesimi yükselterek "Kes lan sesini düzgün konuş!" dememle Tunç 'teslim oluyorum' anlamında ellerini kaldırmış "Tamam lan bir şey demedim sevdiceğine" demişti. Tam cevap vericekken ablamın gelmesiyle susmuş hemen ayağa kalkmıştım.

Sarılmama rağmen tepki vermemişti. Kafası çok karışık görünüyordu. Ben de onu fazla zorlamayıp geri yerime oturdum.

Siparişlerin gelmesiyle de ablama iltifat ede ede ortamı ısıtmaya çalışarak yemek yemeye başladım. Ablam ne kadar gülümsese de aklı bir karış havadaydı.

Yemeği bitirdikten sonra tatlı gelene kadar elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gittim. Ablamla aramızım kötü olması hoşuma gitmiyordu.

Zamanında benim hatam yüzünden dayanamayıp evden gitmişti, o zamandan beri çok düşkündüm. O zamana kadar ne yükler taşıdığını farketmemiştim. Zamanında benim takmadan söylediğim şeyler onda büyük bir yer kaplayıp yük olmuştu.

O zaman aşkam yaptığım eşeklik yüzünden gitmişti. Kendimi sorgulamış ve zamanla ablamı daha net anlamıştım. Belli etmese de çok kırılgandı. Bazen kimsenin takmayacağı şeylere alınır bunu belli etmemek için sinirli bir hale bürünürdü. Bu da küçük bir olay olsa da kırmış olmalıydı ki böyle sessizdi.

Yüzümü yıkadıktan sonra yarım bir şekilde gözümü açarak peçeteyi bulmaya çalıştım. Ne kadar su ile yıkamış olsam da sanki gözümü açınca o su resmen sabuna dönüyordu.

Bir anda yüzümün silinmesi ile korkmuş ve geriye kaçmıştım. Yüzümü silen kişi de belimden sıkıca tutmuş kendine yapıştırmıştı resmen düşmeyeyim diye. 

En sonunda korktuğumu anlamış olacak ki "Rahat dur yerinde" demesiyle Atalay olduğunu anlamış anlık olarak rahatlamış ama sonrasında daha farklı sebeplerden gerilmiştim.

En sonunda yüzümü silmeyi bitirip geri çekildiğinde ruhsuz gözleri yine bana bakıyordu. "Acı çektirmek senin için zevk meselesi mi?" demesiyle şaşkınca ona baktım.

"Ne demeye çalışıyorsun" dememle histerik bir gülüş sunmuş ve anında suratı gerginleşip bakışlarını yere dikmişti.

"Önce bana karışık sinyaller veriyorsun sonra da dürüst olmuyorsun. Cem'i arattırıyorsun ki bizim mekandan yer ayıttıralım. Sonra bir öğreniyorum sevgilinle geliyorsun. Ara bulucun muyum ben senin dalga mı geçiyorsun? Kendine dürüst ol artık" diyip bir şey dememe izin vermeden gitmişti.

Ben yaşadığım şeyle olayları anlamaya çalışmıştım. Daha sonra tuvalette çok oyalandığımı farkedip hızlıca masaya döndüm. Kaya endişeyle ablama bakıyor ablamsa kafası bir leyla bir şeyler düşünüyordu.

Ablam ben oturmamla kendine gelmiş ve sıkıntılı bakışlarını ortaya çıkarmıştı. Bakışları ellerine inmiş ve bir yandan eliyle oynamaya başlamıştı. Derin bir nefes almış ama söyleyeceği şeyi resmen yutmuştu.

Kaya dayanamayıp bir elini ablamın bacağına koydu "Sorun ne Gece? Bak kaç kere özür diledik. Sen affet diye buraya geldik sorun ne hm?" demişti şefkatli bir sesle.

Ablam derin bir nefes alıp "Ben bugün çok gereksiz yükseldim. Biliyorum. Arkadaşlarımla buluşunca da anlattım. Onlar da gereksiz yükseldiğini söylediler. Sonra ben bir şey öğrendim" demiş ve susmuştu.

Biz ona merakla bakarken "Söyleyeceğim ama kızmayın. Gerçekten de ne yapacağımı bilmiyorum" demesiyle daha çok endişelenmiştik. Sonrasında ablamın söylediği ile ise resmen transa girmiş kalmıştım. Cem de aynı benim gibiyken Kaya'nın aniden ayağa kalkıp sandalyeyi düşürmesiyle olayların büyüyeceğini anladık.