0534*
Atıcağım aderese gel asker.
Bu elin hesabını sormam lazım.
📍Konum.
Çok bekletme beni.Evin önüne gelmiştim ama yolumu değişip verilen adrese gitmeye karar verdim.
Eski bir depoya gelmiştim. Etrafta kimse görünmüyordu. Parayla tutulmuş adamlar bile.
Belimdeki silahın tetiğini çekip içeri girdim. Etraf kapkaranlıktı.
"Ooo kimler gelmiş kimler."
"Lilith." neye şaşırıyorsam ben. "Ne istiyorsun?"
"Önce silahını indir."
Ya sabır....
Silahı daha sıkı tutmaya başladım. "Tekrar soruyorum ne istiyorsun?"
"Sen demiştin atardamar kesilirse bir daha kurtuluş olmaz diye." başladık yine. "Getirin!"
Lilith'in geldiği yönde iki adam, elli kolu bağlı bir Selim.
"Senin beynine orada sıkıcaktım." dedim sinirle.
"Keşke."
Ağzı bağlı olduğu için kafasını sallıyordu Selim. Gitmemi istiyordu, hemde onsuz.
Benim yüzümden olmuştu. Ben yine bir sona sebep oldum.
"Bırak Selim'i seninle ben gelirim."
"Ooo askeremizin zayıf noktası belli oldu."
Zayof nokta mı? En güçlü noktamdı o benim, en sağlam yerim.
"Zayıf noktam değil. Ona bir şey yaptığınızda pençe timi ve başta abim olmak üzere seni öldürmek için o atardamarını keserler."
"Çok korkutucusunuz ama bak sevgiline, son kez."
Selim'in boynundaki bıçak...kanıyordu.
"Selim!" silahı fırlatıp yanına koştum. "İyi olucaksın."
"Olmicam, son burası."
"Hayır olucaksın. Senide kaybedemem, olmaz." gidemezdi, olmaz.
"Sen en güzel sonsun Mavi."
"Selim kapatma gözlerini." kendime çektim. "Aç o yeşilleri."
"Selim hadi Yeşil'im uyan."
Ne kadar seslem de uyanmıyordu. O yeşil gözleriyle bana gülümsemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi&Yeşil
SpiritualDağların yeşilliği, Gökyüzünün maviliğinin birleştiği hep ince bir çizgi vardır. Kavuşamazlar ama sevmektende vazgeçemiyecekleri bir çizgi. İki asker...biri Yeşil gözlü Yüzbaşı diğeri ise Mavi gözlü Astsubay. Onların ince çizgisinde kavuşmak yazıyor...