15

153 8 93
                                    

| Bilge'den |

Gözlerimi araladığımda, ilk karşılaştığım manzara, beyaz bir tavan ve keskin bir ışıktı. Başımı sağa sola hareket ettirip nerede olduğumu çözmeye çalıştım. Evet, hastanedeydim.

Odadaki beyazlık içimi ferahlatmak yerine daraltırken, hafifçe doğrulmaya çalıştım ama yaralarım buna izin vermemişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Odadaki beyazlık içimi ferahlatmak yerine daraltırken, hafifçe doğrulmaya çalıştım ama yaralarım buna izin vermemişti. Kapı tıklatıldı, boğazımı temizledim. "Gel."

Doktor ve beraberindeki 2 hemşire odaya girerken, kapıyı arkalarından kapattılar. "Geçmiş olsun Bilge hanım. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"

"Yorgun," dedim kısık bir sesle. "Ama bir o kadar da uykulu."

"Zor bir ameliyat geçirdiniz, gayet normal."

Durumum hakkında 1-2 şey daha sorup, 2-3 gün kadar daha hastanede kalacağımı söylerken, çıktıktan sonra evde bir de istirahat edeceğimi söylemesi, itiraz etmeme neden olmuştu. Ama doktorum kesin bir dille resti çekmişti bana. El mecbur razı gelecektik, ne yapalım?

"Sizi görmek istiyor yakınlarınız..."

"Gelsinler." dedim heyecanlı bir sesle. "İyiyim ben, onları göreyim, daha da iyi olurum inşAllah."

"Peki o zaman, çağırıyorum."

İlk olarak annem görüş açıma girince, derince hıçkırarak elini ağzına kapattı. Benim gözlerim de anında dolarken, yavaş adımlarla yanıma gelip yatağın kenarına oturarak, saçlarımı okşadı. "Bilge'm... Kınalı kuzum benim..."

"A-anne..." dedim sesimi sabit tutmaya çalışarak. Ama pek de başarılı olduğum söylenemezdi. Serum bağlı kolumu dikkatle kaldırarak anneme sarıldım. Anında beni sarıp sarmalarken, daha fazla tutamadım kendimi. Odaya sırasıyla Cengiz, Aysima, Selim, Sedef, Ali abi girerken, daha da şiddetlendi ağlamam.

"Tamam anne, tamam..." Sırtını sıvazladım annemin sakinleşebilmesi için. "Bak, buradayım. Rabbim bana nasip etti tekrar sizinle olmayı." Durdum. "Babamı gördüm anne, biliyor musun? O karanlığın ortasında bir güneş gibi doğdu. El uzattı bana. Yanına geleceğim dedim, yaşayacağın çok güzel günlerin olacak kızım dedi."

Hıçkırıkları sıklaşırken, Cengiz arkasını döndü hafiften ağladığı görünmesin diye. Aysima ve Sedef de bakışlarını kaçırıp, gözlerini art arda kırptılar ağlamamak için. Ali abi ve Selim de bariz bir merhametle bakıyordu bize.

Aniden geri çekildi annem. "Nasıl oldu bu?"

Başımı öne eğip derin bir nefes verdim. "Duruşmada... Hakimin kararına itiraz etti sanık yakınları... Sanık yakınlarından biri oradan bir silah bulmuş, sanırım jandarmanın... Yoksa herhangi delici kesici, ateşli bir aletle girmek yasak adliyeye. Her neyse, Fulya hakimi hedef alınca, bir an olsun düşünmedim, kapandım Fulya hâkimin üzerine. Olan oldu."

Mavi&YeşilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin