27

143 12 131
                                    

"Babanın şehit olduğu araçta ikizinde varmış. Baban...ikizini korurken şehit olmuş. O gün it sürüleri babanın canını yakmak için ikizini kaçırmaya kalkınca baban tek başına engel olmak istemiş ama..."

28 Haziran sadece babamı benden almamış diğer yarımıda almış merğersem.

"Son-sonrasında bir iz bulunabilmiş mi?" duyucağım cevaptan o kadar korkuyordum ki.

"Uzun süre hayır. Tam anlamasamda bir süre sonra kaydı bir yetimhanede gözüküyor." derin nefes alıp dosyayı bana uzattı.

"Bir yerde kaydı falan var mı? Adres çıkmıştır kesin."

"Dosyada yazdığı gibi sahiplenen aile gizli olmasını istemiş dosyanın." dosyayı incelemeye başladım. "Kim olduğunu bulmak biraz zor olucak."

"Oğuz bana hallederim de."

"Denicem Aysima söz veremem."

Dosyada gördüğüm yetimhanenin adresiyle ayaklandım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dosyada gördüğüm yetimhanenin adresiyle ayaklandım.

"Nereye?"

"Yetimhaneye belki geçmişiyle ilgili bir şey bulurum."

"İletişime geçtim." belki olmamıştı. "Yetimhanenin arşivi iki sene önce yanmış. Geçmişe dair hiçbir iz yok maalesef."

Bir bu eksikti zaten.

"İyi o zaman ben eve gidiyorum."

"Dikkat et bir şey bulursam sana haber veririm." başımı sallayıp kafeden çıktım.

Eski evin olduğu mahalleye geldiğimde istemeden tebessüm ettim, çocukluğumun büyük bir kısmı burada geçmişti. Bizim evin kapısını aralıklı görmemle belimdeki silahı çekip sessizce içeri doğru ilerledim.

"Dede? Babaanne?" doğrultuğum silahı indirdim. "Sizin ne işiniz var burada?"

"Kendi evimde de bunu sorman garip."

Doğru bu ev dedemlerindi. Abim İstanbul'a gelince dedemler bize taşınmıştı.

"Sen evden mi kaçtın yine?" dedi babaannem dalga geçercesine.

Ayakkabılarımı çıkarıp sırt çantamı yanına bıraktım.

"Vallahi o yaşı geçtim gibi ama..."

"Sen kaç yaşına gelirsen gel evden kaçabilirsin."

"Yok yok kaçmadım bu sefer. Özel eğitime geldim, gelmişken evimde kalıyım dedim."

Salona geçtiğimde koltuğa oturdum. Farkında değilim ama çok yorulmuşum, ayaklarım çok ağrıyordu. Gerçekten paslanmışım bir an önce eğitime girmem lazım.

"Uff bu koku ne?" merakla mutfağa ilerlediğimde gördüğüm şeyle masaya baktım. "Babaanne Bazlama Kebabı mı o?"

 "Babaanne Bazlama Kebabı mı o?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mavi&YeşilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin