Hyunjin omuz silkip umursamadığını belirtirken Felix göz devirdi.
Eun'u alıp getirdikten sonra Hyunjin hiç konuşmaz olmuş, kucağında uyuyan kızını sevmişti. Bir kaç saattir ayrı kaldığı için çok özlemişti onu. Eve geldiklerinde de kucağından indirmemişti. Şimdi bile zorla yatağa yatırmıştı. Felix'in zoruyla yatağına yatırmıştı ama dibinden ayrılmıyordu. Nefeslerini sayıyordu minik bebeğinin.
Onun güzelliğine dalıp gidiyordu ama bu konuda tek değildi. Felix de aynı şekilde minik bebeği izliyordu. Gözlerini ondan alamıyordu.
"Uyanırsa ne yapacaksın?"
"Babasını görünce kocaman güler ki benim kızım. Kısa sürede tekrar uyur."
Bu gece yaptıklarına tezat bir şekilde masum çıkan sesi Felix'i güldürdü. Kafasını iki yana sallayıp odadan çıktı. Hyunjin o çıkar çıkmaz Eun'un yanına yatıp elini tuttu. Eun kıpırdansa da uyanmayınca bir öpücük bırakıp burnunu saçlarına yasladı. Onun kokusuyla uyumak en sevdiği şeydi.
Kısa sürede de uyuya kalmıştı zaten.
✨️
Gözlerini camdan giren ışıkla açtığında etrafına bakındı ilk önce. Felix'in evinde olduğunu kavrayınca kalktı. Gece Eun'u da getirdikleri için gözlerinin ilk hedefi yanı oldu. Eun'u göremeyince hızla yerinden kalkarak odadan çıktı.
Bulunduğu katı gezinip bulamayınca hızlıca aşağı indi. Eun'u salonda da bulamayınca mutfağa yöneldi.
Eun'u tanımadığı birinin kucağına görünce kaşları çatıldı. Tek hareketle kızını kucağına aldı. Minik bebek babasını görmesiyle gülümserken omzuna yattı.
"Sakin, yabancı değilim. Felix amirim buraya gelmemi istedi. Siz uyanana kadar bebeğe göz kulak olmamı istedi."
Hyunjin hala kaşlarını çatarak baksa da umursamadı genç adam onu. Kendine yaptığı sandviçi ve Eun'un biberonunu aldı. Biberonu Hyunjin'e verdiğinde uzun beden almadı.
Seungmin omuz silkip içeri geçerken biberonu da tezgaha koymuştu.
"Bebeğim.."
Eun babasının odağı olduğunu fark edince hızlıca kalkıp gülümsedi ona. Sabah gözlerini Felix ile açmıştı. Felix'i sevdiği için sessizce onun kucağında eve turlamıştı. Felix ona kahvaltısını yaptırınca Seungmin'e bırakıp karakola gitmişti.
"Aç olduğunu düşünmüyorum ama yine de sana mama yapalım bakalım."
✨️
"Cidden Seungmin'in hazırladığı mamayı kabul etmeyip kendin mi hazırladın?"
Felix'in alaylı sesi göz devirmesini sağlarken Eun'un saçlarını bağlamaya devam etti. Minicik saçları olsa da gözünün önüne gelince sinirleniyordu.
"Kusura bakabilirsin Felix. Benim kızım bir kaç ay önce kaçırıldı. Hiç tanımadığım birine güvenmem saçma olurdu."
"Seungmin benim en yakın arkadaşım. Ayrıca ona güvenmesem Eun'u bırakmazdım. Göün rahatlığıyla gittim çünkü ondan güvenilir biri yok etrafımda."
"Beni uyandırabilirdin?"
"Sen kendine bile bakamıyordun gece. Bir de geceden kalma halinle Eun'u sana mı bıraksaydım?"
"Eun'a benim baktığımı unutuyorsun."
Felix onun sitemine göz devirip önünde ki cevizi ağzına attı. Karakoldan erken çıkmıştı Eun'u görebilmek için. Geri gitmeyeceği için yemek yapmaya koyulmuştu.
O yemek yaparken Hyunjin de kızıyla uğraşmıştı.
"Bundan sonra ben olduğuma göre sadece sen bakmış olmayacaksın Hwang."
"Eun'u sahiplenip babasını görmezden gelmek mükemmel bir şeymiş."
Felix oflayarak yemeğin altını kıstı. Elinde ki tahta kaşığı sallayarak Hyunjin'e döndü.
"Bana bak Hwang. Oturduğun yerde bana laf sokma. Adam gibi yüzüme söyle ne diyorsan."
Hyunjin Eun'un saçlarını bitirdiğinde onu pusetine yatırıp tepesinde ki oyuncağın dönmesini sağladı.
"Diyorum ki, kızımı sahiplenip babasını umursamamak çok güzelmiş. Beni umursamıyorsun ama kızımı sahipleniyorsun."
"Seni umursamadığımı hiç bir zaman söylemedim."
"Dün öğrenmiş oldum, evet."
"Dün sarhoştun. Ne yapsaydım, sana uyup seninle mi sevişseydim? Saçma sapan konuştun tüm gece. Gerçi ayık halinin de bir farkı yok."
"Korkuyor musun?"
Felix anında kasılırken Hyunjin doğru soruyu sorduğunu anlamıştı. Felix'in söze başlamasını umursamadan devam etti.
"Seni eski sevgilin gibi aldatacağımı falan mı sanıyorsun?"
Felix sertçe yutkunurken elinde ki kaşığı bıraktı.
"Daha önce bir erkekle beraber oldun mu?"
Titrek çıkan sesiyle Hyunjin dudağını ısırdı. Güç olarak tanımlayacağı adamın titreyen sesini duymak garip hissettirmişti.
"Olmadım, olmak da istemedim. Beraber olmak istediğim ilk ve tek adamsın Felix."
"Bundan bahsediyorum işte! Daha önce bir erkekle beraber olmamışsın. Gerçekten erkeklerden hoşlanıp hoşlanmadığını bile bilmiyorsun sen! Sadece ilgini çekiyorum, daha fazlası yok. Kendi duygularından bile emin olmadığın yüzünden belli."
"Ne bu? Kendini koruma yöntemin mi?"
Oturduğu yerden kalkıp Felix'in üzerine yürüdü. Felix olduğu yerden hiç hareket etmezken dibine kadar giren bedenle gözlerini kırpıştırdı.
Bu adam ne yapıyorsa doğru noktaya vuruyordu. Böylece Felix'in gardı kendiliğinden düşüyordu.
"Korkmanı gerektirecek hiç bir şey yok. Yirmi dokuz yaşındayım ben, on dokuz değil. Hissettiklerimin nasıl bir boyuta ulaştığını biliyorum. Kaçma benden, kaçabileceğin son insan bile değilken kaçma benden."
Elini kaldırıp Felix'in uzun saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. Dudakları birbirine değene kadar yaklaşıp tam sınırda durdu.
"Denememize izin ver. Kendini benden uzaklaştırma ve denememize izin ver. Emin ol, sana çok güzel bir aile yaratacağız. İzin ver ki, Eun ve ben ailen olalım."
...
çok güzel konuştun da bu çocuğun yaşadıkları kolay şeyler değil yani
yemin ediyorum deliricem. chris isim bile vermeden öylesine bir şey dedi ve bunu evirip çevirip kendi idollerine çevirdiler. jypden de toxic fanlardan da nefret ediyorum, iyi akşamlar
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
