racer | hyunlix

racer | on dört

...

2 ay sonra,

"Kafanı kaldırmayı düşünüyor musun Hyunjin?"

"Ben böyle çok iyiyim." Ağzının içinde yuvarladığı kelimeler onu daha tatlı gösterirken Felix'in ifadesi düzdü. Hyunjin'e son günlerde fazla açık vermişti. Bu yüzden ona karşı daha soğuk davranıyordu.

Tanışalı neredeyse üç ay olacaktı ama hala bir adım ilerleyememişti Hyunjin. Onun kendine kurduğu duvarı bir tek Eunchae aşabilmişti. En yakın arkadaşı olan Seungmin bile yaklaşırken temkinli davranırken ona her şeyi yaptırabilecek tek insan Eun'du.

Hyunjin kafasını bar masasına daha da yatırıp gözlerini açtı.

"Neden bana böylesin?"

"Nasılım?"

Hyunjin sonunda Felix'in ilgisini çekebildiği için mutlu olurken kolunu kafasının altına aldı. Sarhoş oldukça tatlılaşan bir yüzü vardı, en azından Felix öyle düşünüyordu.

"Soğuk bir duvarsın. Eunchae dışında sana yaklaşabileni görmedim. Eun dün senin saçlarını çekerken gülüyordun, ya da yeni çıkan dişlerini senin koluna geçirirken. İkisinde de mutluydun. Eun'u senden alır almaz somurttun."

"Ben buyum Hyunjin. Benim kişiliğim bu, Eun'a karşı öyleyim çünkü o henüz bebek. Dünyanın zararlarından birhaber bir bebek."

"Eun olmasa benimle konuşmazmışsın gibi geliyor artık..."

"Doğru, konuşmam. Genelde yapacağım şey farklı olurdu." Ağzının içinde mırıldandığı için söylediklerini kendi bile zorla duyarken Hyunjin kolaylıkla duymuştu. Daha doğrusu dudaklarına öyle bir odaklanmıştı ki ağzını okumuştu.

"Genelde yapacağın şeyi üzerimde gösterir misin?"

Hyunjin'in cesurca söylediği şeyler onu güldürdü. Bu gülme tamamen alaylıydı. Hyunjin ile sevişmeyi normal zamanda belki düşünebilirdi. Herhangi bir barda ya da başka yerde tanışsalar belki onunla yatabilirdi ama bu durumda olmazdı.

"Bir erkekle sevişmediğin çok belli, o yüzden sesini kes ve kalk. Eun'un uyku saati diye fazla dağıttın."

"Bir erkekle sevişmek istemiyorum, seninle sevişmek istiyorum. Neden karşı çıkıyorsun bana?"

"Öpme şansının bile olmadığı bir adamım ben."

Hyunjin'i kolundan tutarak kaldırdığında sarhoş beden yalpaladı. Yere düşecekken Felix belinden tutarak yakaladı onu. Zar zor adım atılan yerde Hyunjin'i önünden yürütmeye çalışıyordu. Hyunjin bir anda arkasına dönüp Felix'in ceketinin yakasından tuttu. Dans edenlerin arasına çekip kendini yapıştırdı.

Ellerini Felix'in boynuna sarıp kaçmasına engel oldu. Felix kurtulmak istedikçe daha sıkı sarıyordu boynunu. Felix en son pes ettiğinde gülümseyerek alnını omzuna yasladı. Hafif bir ritimle sallanırken Felix'in saçlarıyla oynuyordu.

"Kendime aşık edeceğim seni, o zaman bu laflarını yiyeceksin Lee."

"İlk gün gördüğüm hırslı yarışçı bu değildi."

Felix'in bıkkın sesi onu güldürürken bir şey demedi. Sadece sallanmaya devam etti. Midesi bulanmaya başlayınca derin bir nefes alıp ağzını kapattı. Felix bunu fark ettiğinde kendinden ayırdı onu. Odağını kendine verdiği için Felix'e güç uygulamayı bırakmıştı.

Felix onu lavaboya götürürken Hyunjin hala ona yanaşıyordu. Bu halde bile cilve yapması Felix'in göz devirmesini sağladı. Bu adam delirmiş olmalıydı.