racer | yirmi altı

1.7K 272 101
                                    

...

"Daha iyi misin?"

"İyiyim şu an."

Hyunjin'in boynuna burnunu sürtüp gözlerini açtı. Saatlerdir Hyunjin'in yanında yatıyordu. Eve gelir gelmez Hyunjin Eun'u uyutmuş, daha sonra Felix'i sakinleştirmeyi denemişti. Ağlaması durulduktan sonra uyuya kalmıştı. Bu sırada Hyunjin ne olduğunu düşünmekten kafayı yiyecek duruma gelmişti ama onu uyandırmaya kıyamamıştı.

Şimdi ise uyanalı yarım saat oluyordu. Felix ses çıkarmadığı için kendi de ses çıkarmamıştı.

"Ne olduğunu anlatmak ister misin?"

"Hala gerçekliğini sorguladığım için anlatabilir miyim emin değilim."

"Dene en azından, zorlandığın an ben yardımcı olacağım sana."

Felix derin bir nefes alıp kafasını kaldırdı. Hyunjin ile yüz yüze gelince burukça gülümsedi. Hyunjin'in gözleri uykusuzluktan kızarırken kendisinin gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Gözünün altını öpüp çekildi. Yüz yüze gelebilecek şekilde oturup onu da kaldırdı.

"Amirim uzun süredir kardeşimin katillerinin peşinde olduğunu söyledi. Ben sadece ayakçılarını bulmuştum, asıl sorumlusunu üç yıl arayıp bulamadım. Bende pes ettim, çünkü ülke de aramadığım yer kalmamıştı. Amirim devralmış bu işi. Bu sene yerini bulmuşlar. Beni görev bahanesiyle uzaklaştırmışlar karakoldan."

Tekrar burukça gülüp kafasını iki yana salladı. Canı o kadar çok yanıyordu ki, işkence çektiğinde hissettiği acı hiç bir şeydi bunun yanında.

"Ben yokken baskın yapılmış. Kocaman bir odada onlarca kız çocuğu bulmuşlar. Her yeri yara bere içinde, ölmek için yalvaran kızlar bulmuşlar."

Hyunjin kaşlarını çatıp onu dinlerken gelecek olanın ne kadar ağır bir şey olacağını düşünüyordu. Felix'i bu kadar etkileyenin ne olduğunu merak ediyordu.

"Kızları almışlar, adamı yakalamışlar. İçlerinden bir tanesi-"

Nefesi kesildiğinde Hyunjin ellerini tuttu. Felix'in gözleri tekrar dolduğunda ağlamaya başlamadan anlatmaya devam etmek istedi.

"Bizim karakola daha önce geldiğini söylemiş. Polislerin elinden kaçıp karakolu turlamış. Amirim birinin odasını aradığını söyledi. Benin odamı arıyormuş."

"Hyein?"

"Hyein'miş. Benim kollarımda ölü bedenini taşıdığımı düşündüğüm kardeşim aslında ölmemiş."

Acı içinde söylediği şeyle Hyunjin gözlerini bir kaç kez kırpıştırdı. Böyle bir şeyi beklemiyordu. Böyle bir şeyin imkanı bile yoktu onun için.

"Nasıl olur bu?"

"Kardeşime ilaç vermişler, kalbini yavaşlatıp nabzını almamı engelleyecek bir ilaç. Hastanede ki doktorlar bu işin kılıfıymış."

"O hastaneye götüreceğini nereden bilmişler?"

"Hyein'i bulduğum yere en yakın hastane orasıydı. Yaptıkları tüm işlemler yalandanmış. Ben başka hastaneye götürseydim o benimle büyüyebilirdi."

Hyunjin Felix'i göğsüne çektiğinde Felix tekrar ağlamaya başladı. Yarım saate yakın Hyunjin'in kollarında ağlarken tekrar uykuya daldı istemsizce. Uykusu yoktu ama o kadar yorgun hissediyordu ki kendini, uykudan başka bir çaresi yokmuş gibi uykuya atıyordu kendini.

✨️

"Onunla yüzleşebileceğimi hiç sanmıyorum."

"Hadi, orada seni bekliyor. Buraya ilk geldiğinde bile seni aramış. Sen onun abisisin, seni istememe gibi bir durum yok emin ol. Git ve ona kavuş."

racer | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin