racer | hyunlix

racer | yirmi sekiz

...

"Bu yüzden sevgilim olmanı istiyorum. Benim sevgilim olur musun?"

"Gerçekten sevgilin olmamı istiyor musun?"

"Aslında direkt eşim olmanı isterdim, sonuçta kızımız bile var. Ama bu biraz hızlı olacağı için önce sevgilin olmak istiyorum."

Hyunjin kıkırdayıp kafa salladığında Felix dudaklarına kapandı. Elini Hyunjin'in çenesine yerleştirip okşadı. Hyunjin ağzını açtığında dilini içeri soktu. Hyunjin'in dili ile birleştiği an ikisi de inledi.

Hyunjin anlık gelen cesaretle bedenini kaldırıp Felix'e sürttü. Felix kısık sesle inlediğinde Hyunjin kaşlarını çatarak daha sert öpmeye başladı. Ellerini Felix'in yanaklarına attı, bacaklarını da beline dolayıp kendine çekti. Olabildiğince üstüne çıkan bedenle kendini daha iyi hissetti.

Felix onun istediği gibi yaslanırken tüm ağırlığını üstüne bırakmıyordu. Dudaklarından ayrılıp boynuna yöneldi. Boynuna minik minik öpücükler bırakırken bir yandan da fısıldıyordu.

"Kokun başımı döndürüyor ve ben, bu baş dönmesiyle kendimi senin kollarına atıyorum."

"O zaman ömrün boyunca kokum başını döndürsün Lee."

"Aynı fikirdeyiz."

Keskin ses tonu Hyunjin'i güldürürken gözlerini kapattı. Boynunu biraz daha açığa çıkarttı. Felix orada uyuya kalırken Hyunjin de yüzünde ki tebessümle uyumuştu.

✨️

Gelecekten kesit, 2 yıl sonra,

"Hyunnie! Ben geldim!"

Hyein'in sesi evi kaplarken Hyunjin kucağında ki Eun'u yere indirdi. Eun koşarak kapıya giderken Hyunjin de peşinden gidiyordu.

"Hoş geldin prenses."

Hyein Eun'u kucağına alırken gülümsedi. Bugün ekstra mutlu hissediyordu kendini.

İki yılda Hyein kendini toparlamış, okuluna devam etmişti abisinin teşvikiyle. Felix aklında ki planı yapmış, onlara göre büyük bir ev bulmuştu. Daha doğrusu, yaptırmıştı. Dört kişilik ailelerine göre bir ev tasarlatmıştı. Üç katlı evin giriş katında büyük bir oda, salon ve mutfak vardı. Büyük oda beş köpek için yeterli bir yerdi, onlar için uygundu. İkinci katında ise Hyein ve Eun'un odası bulunuyordu. En üst katta sadece iki oda vardı. Felix ve Hyunjin'in odasının yanında bir de çalışma odası vardı. Felix orada çalışırken Hyunjin de resim yapıyordu. Evde boş odalar vardı ama Hyunjin kullanmak istemiyordu. Daha doğrusu ne için kullanacağını bulamamıştı.

Evin bodrumunda ise spor salonu ve kapalı bir havuz vardı. Bahçesinde onlarca arabayı alabilmek için geniş bir garaj, onun ilerisinde de Eun'un oyun parkı vardı. Salondan bahçeye açılan kapının hemen önünde de bir havuz ve çardak vardı.

Hyunjin kafasına estiğinde yine yarışlara katılıyordu ama genel olarak kızlar ve köpeklerle ilgileniyordu. İki yıl önce korktuğu dört köpekte artık Hyunjin'in bebeği gibiydi.

"Eun'u alıp parka gidebilir miyim?"

"Park!"

Eun sevinçle ellerini birbirine çarparken Hyunjin kaşlarını çattı. Bu aralar çok sık parka gidiyorlardı. Aklına bir şeyler geliyordu ama emin olamıyordu konuda.

"Gidebilirsiniz tabi ki, ama önce yemeğinizi yemelisiniz. Koşun ellerinizi yıkayın gelin."

Hyein kucağında ki Eun ile banyoya giderken çantasını da askıya asmıştı. Daha sonra alabilirdi onu. Hyunjin sırıtarak mutfağa giderken bir yandan da sevgilisini arıyordu.