racer | hyunlix

racer | yirmi iki

...

3 ay sonra,

"Tanrı aşkına bu halin ne?"

Felix duyduğu cümleyle yarım ağız sırıttı. Ancak dudağının ve yüz kaslarının ağrımasıyla tekrar düz haline geldi dudakları. Kapıyı açık bırakıp içeri geçtiğinde Hyunjin de arkasından girip kapıyı kapattı. Hızlı hızlı peşinden giderken Felix çoktan koltuğuna uzanmıştı. Normalde açık olmayan televizyonun açık olması bile Felix'in durumunun kötü olduğunu gösteriyordu. Zorunda olmadıkça, hareketleri kesilmedikçe televizyon izlemezdi. Doğru düzgün telefonunu bile eline almayı seven biri değildi.

"Ne bu halin?"

"Ne varmış halimde?"

"Ne yok ki? Her yerinde yara var Felix. Hiç mi dikkat etmedin kendine?"

"Operasyonda nasıl dikkat edebilirim güzelim? Operasyon demek ölüme kendi ayağınla gitmek demek zaten."

"Şu an Eun'u getirsem seni tanımaz bile."

Felix'in yüzü sonunda Hyunjin'e döndüğünde Hyunjin kaşlarını çattı. Daha rahat inceleyebilmişti ona dönünce. Kırık olan kolunun hala sargıda olduğunu fark edince Felix'in yanına ilerledi.

"Hala çıkarmadılar mı bunu?"

"Hala durduğunun farkında bile değilim."

"Kendine çok bakıyorsun, cidden."

Felix hafif bir kıkırdamayla gülerken Hyunjin'in bu hallerinin hoşuna gittiğini fark etmişti. Operasyon sırasında birini özlemeyi sevmezdi. Birini özleyecek kadar sevmeyi de doğru bulmazdı ama her gözlerini kapattığında iki beden gelmişti gözünün önüne.

Eun'un olur olmadık yerlerde aklına gelmesi onu zor duruma düşürmeye çok yaklaşmıştı ama aklı sayesinde kurtulmuştu.

"Felix.."

Hyunjin fark ettiği şeyle Felix'e seslenirken Felix kısa bir mırıldanmayla karşılık vermişti.

"Sen.. İşkence mi gördün?"

Felix'in teni buz kesilirken Hyunjin sorduğu sorunun cevabını almıştı. Felix'i yattığı yerden kaldırıp üstünde ki tişörtü sıyırdı. İnce, uzun ve kırmızı izler kendini açıkça belli ederken Hyunjin canı yanmış gibi yüzünü buruşturuyordu.

Bazı yerlerde küçük kesik izleri vardı, ama en çok iz olan yer boğazının etrafıydı. Gerdanından biraz aşağısında bir sürü iz vardı. Çoğu morarmaya başlamış, bazıları soyulmaya başlamıştı.

Sadece boynunda gördüğü izlerden dolayı işkence görme ihtimali aklına düşmüştü. Felix'in yalanlamasını beklerken bir şey söylememesi kendince doğrulamasını sağlamıştı.

"Bunlar çok kötü durumda.."

"Gayet iyi durumdayım Hyunjin. Acısı geçeli çok oldu."

Felix'in konuyu kapatmaya çalıştığını fark ettiğinde koluna dikkat ederek tişörtünü çıkardı. Felix kendini tamamen ona teslim ederken garip hissediyordu. Genelde birilerinin yaralarıyla ilgilenen o olurdu, birinin onunla ilgilenmesi garip gelmişti.

Hyunjin tişörtü yanına bıraktığında Felix'in vücudunu inceledi. Kolları dahil her yerinde izler vardı. Kafasını biraz çevirip sırtına baktı.

"Felix-"

"Bunları çok duydum Hyunjin, söylemene gerek yok."

"Ne söyleyeceğimi bile duymadın.."

"Yaralarımın ciddi olduğunu, hastaneye gitmemizi söyleyeceksin. Yüzünden bile belli bu."

Hyunjin dudaklarını birbirine bastırırken Felix'in haklı olmasıyla sustu. Felix'i incelemeye devam ederken Felix sessiz kalıyordu. Kendisiyle ilgilenmesini istiyordu. Başkasının ilgileri hoşuna gitmezken Hyunjin'in ilgisini istiyordu.