Taha gomtan: indik çarşıya
Taha gomtan: ama şimdi gelemem
Taha gomtan: bazı denetimler yapılacakMeryem: bekliyorum Gomtanım ;)
Taha gomtan: kakcmdmnemf
Taha gomtan: hazır mı sarmalarımMeryem: hemen de sahiplenildi maşallah
Taha gomtan: asıl sahiplenme mideme girince olcak
Taha gomtan: ciddili çok seviyorum sarmayıMeryem: beni de beni deeeğğğğğ
Taha gomtan: seni de severim
Meryem: UYYYY NENEM YARABBİMMMMM
Meryem: sen beni kalpten götürecesun
Meryem: o zaman sana müjde
Meryem: 2 tencere sardımTaha gomtan: SADECE BANA MIIIII
Meryem: hayır tabiki
Taha gomtan: yaaaaa :(
Meryem: alckkdkmdmfmf
Meryem: napim Taha
Meryem: ben sarıyordum evdekiler sormaz mı ha bu sarmalar nereyedu
Meryem: ne diyecedum gomutanımın midesine mi diyecedumTaha gomtan: heeee
Taha gomtan: gayet de iyi bir cevapMeryem: hieee sarmayı onlar fuşkiyi de ben yerdim ardık
Taha gomtan: kakmmdmemmdmd
Taha gomtan: ha bu arada elbisen yakışmışMeryem: gerçekten miiğğğğğğ
Meryem: sana özel giydimTaha gomtan: bana özel demek ha
Taha gomtan: hmmMeryem: Bİ DAKAKAKAKKAKAKAKKA
Meryem: NEREYESUN SENNNNNNNNNNN_________
Elimdeki telefonu tezgaha bırakıp bi koşu dışarı fırladım. Eczanenin karşısındaki duvara yaslanmış, telefon çenesinde, gözlerini bana diken bir Taha ile karşılaşmayı beklemiyordum.
Ne hoş bir görüntüydü. Gözlerim dahil tüm uzuvlarım bayram ediyordu. "Gomutan!" Diye hafif yollu bağırarak ona doğru koştum. Kehribarları büyürken, dudaklarının kenarı şaha kalkmıştı. Öyle diyorum çünkü böyle kıvrımlı bir gülüş olamazdı. Hoş, olsa da anca Taha'da olurdu ve olmuştu.
Telefonu bir hamle ile cebine atıverdi. Kollarının boşaldığını görünce bir heyecanla giriverdim aralarına. Sonucunu pek düşünmemiştim. Sadece içimden ne geliyorsa onu yapmıştım.
Ellerim bedenini sardığında avuçlarımda hissettiğim beden oldukça sertti. Üniforması mı yoksa vücudumu bilmiyorum ama gerçekten sertti.
Kollarım bedenine dolanmış bir şekilde olsa bile ellerim zor kavuşuyordu. Onun kolları ise...
Ha?
O bana sarılmamıştı. Neden sarılmadığını anlamadığımdan başımı hafif kaldırdım. Kaşlarımı da çatmayı ihmal etmemiştim. Fazla samimiyetten hoşlanmıyor muydu acaba? Ya da biraz ileri mi gitmiştim? Düşüncelerimin aniden beynimden uçuvermesi bir saniye felan sürdü.
Kızarıktı.
TÜM SURATI KIPKIRMIZIYDI! Gözlerini de kapatmış öylece duruyordu. Yüzünü ellerimin arasına almayı aşersemde yavaşça geri çekildim. Kıpırdanışımla gözlerini yavaşça açtı. Dudaklarının aksine şimdi gözleri de gülüyordu. Bu hareketi beni de utandırmaya yetmişti.
Normalde kız utangaç olmaz mıydı? Bizde tam tersiydi.
Elimin tersiyle göğsüne hafifçe vurdum. "Amma utangaçsın gomutan!" Deyiverdim sitemle. Ben de onun kolları arasında olmayı birkaç saniye de olsa arzulamıştım sonuçta.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ER BAHTI ~yarı texting~)
Action053*: heeerrr erinnn bahtııınaaa 053*: bir güzel düüüşeeeerrrr 053*: ben de senin bahtına düşebilir miyim? ____________________ Kartal Timi'nin bahtına düşen düşüyor. Bakalım başta Taha olmak üzere bahtlarında ne varmış bu uşaklarun? Kap Doğus çayin...