6

13.8K 785 293
                                        

Taha gomtan: indik çarşıya
Taha gomtan: ama şimdi gelemem
Taha gomtan: bazı denetimler yapılacak

Meryem: bekliyorum Gomtanım ;)

Taha gomtan: kakcmdmnemf
Taha gomtan: hazır mı sarmalarım

Meryem: hemen de sahiplenildi maşallah

Taha gomtan: asıl sahiplenme mideme girince olcak
Taha gomtan: ciddili çok seviyorum sarmayı

Meryem: beni de beni deeeğğğğğ

Taha gomtan: seni de severim

Meryem: UYYYY NENEM YARABBİMMMMM
Meryem: sen beni kalpten götürecesun
Meryem: o zaman sana müjde
Meryem: 2 tencere sardım

Taha gomtan: SADECE BANA MIIIII

Meryem: hayır tabiki

Taha gomtan: yaaaaa :(

Meryem: alckkdkmdmfmf
Meryem: napim Taha
Meryem: ben sarıyordum evdekiler sormaz mı ha bu sarmalar nereyedu
Meryem: ne diyecedum gomutanımın midesine mi diyecedum

Taha gomtan: heeee
Taha gomtan: gayet de iyi bir cevap

Meryem: hieee sarmayı onlar fuşkiyi de ben yerdim ardık

Taha gomtan: kakmmdmemmdmd
Taha gomtan: ha bu arada elbisen yakışmış

Meryem: gerçekten miiğğğğğğ
Meryem: sana özel giydim

Taha gomtan: bana özel demek ha
Taha gomtan: hmm

Meryem: Bİ DAKAKAKAKKAKAKAKKA
Meryem: NEREYESUN SENNNNNNNNNNN

_________

Elimdeki telefonu tezgaha bırakıp bi koşu dışarı fırladım. Eczanenin karşısındaki duvara yaslanmış, telefon çenesinde, gözlerini bana diken bir Taha ile karşılaşmayı beklemiyordum.

Ne hoş bir görüntüydü. Gözlerim dahil tüm uzuvlarım bayram ediyordu. "Gomutan!" Diye hafif yollu bağırarak ona doğru koştum. Kehribarları büyürken, dudaklarının kenarı şaha kalkmıştı. Öyle diyorum çünkü böyle kıvrımlı bir gülüş olamazdı. Hoş, olsa da anca Taha'da olurdu ve olmuştu.

Telefonu bir hamle ile cebine atıverdi. Kollarının boşaldığını görünce bir heyecanla giriverdim aralarına. Sonucunu pek düşünmemiştim. Sadece içimden ne geliyorsa onu yapmıştım.

Ellerim bedenini sardığında avuçlarımda hissettiğim beden oldukça sertti. Üniforması mı yoksa vücudumu bilmiyorum ama gerçekten sertti.

Kollarım bedenine dolanmış bir şekilde olsa bile ellerim zor kavuşuyordu. Onun kolları ise...

Ha?

O bana sarılmamıştı. Neden sarılmadığını anlamadığımdan başımı hafif kaldırdım. Kaşlarımı da çatmayı ihmal etmemiştim. Fazla samimiyetten hoşlanmıyor muydu acaba? Ya da biraz ileri mi gitmiştim? Düşüncelerimin aniden beynimden uçuvermesi bir saniye felan sürdü.

Kızarıktı.

TÜM SURATI KIPKIRMIZIYDI! Gözlerini de kapatmış öylece duruyordu. Yüzünü ellerimin arasına almayı aşersemde yavaşça geri çekildim. Kıpırdanışımla gözlerini yavaşça açtı. Dudaklarının aksine şimdi gözleri de gülüyordu. Bu hareketi beni de utandırmaya yetmişti.

Normalde kız utangaç olmaz mıydı? Bizde tam tersiydi.

Elimin tersiyle göğsüne hafifçe vurdum. "Amma utangaçsın gomutan!" Deyiverdim sitemle. Ben de onun kolları arasında olmayı birkaç saniye de olsa arzulamıştım sonuçta.

ER BAHTI ~yarı texting~)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin