Changbin elinde dondurması ile çakıl taşlarına tekme atarak yürüyordu. Annesi onu akşam yemeğinden önce gelmesi için tembihlemişti. O da şuan parka gidiyordu. Yazlıklarının bulunduğu sitede çok çocuk vardı ama Changbin pek onlarla konuşmazdı çünkü ya kendinden çok büyükler vardı ya da çok küçükler. Yaşıtları da vardı ama konuşmaya çekiniyordu.
O dondurmasını yürürken bitirip parka ulaştığında voleybol oynayan birkaç genç kız ve futbol sahasında olan 5-6 tane çocuk gördü. Daha küçükler de etrafta kovalamaca oynuyor ya da kaydıraktan kayıyorlardı. Yan yazlıklarında oturan yaşlı kadın da köpeğini gezdiriyordu. Kadın, Changbin'i görünce gülümsedi. Changbin de karşılık verdi ve yaşlı kadının yanına ilerledi. Çömelerek kadının köpeğini sevmeye başladı.
"Changbin, torunum geldi. İyi anlaşırsınız bence. Bak futbol sahasında Jeongin ile top oynuyor. Sen de gitsene yanlarına." dedi kadın gülümseyerek.
"Ama onlarla hiç konuşmadım." dedi Changbin.
"Olsun, tanışırsınız."
"Kaç yaşında torunun?"
"Senden bir yaş küçük. Altı yaşında."
"Gideyim mi o zaman yanlarına?"
"Git tabii. Çok güzel arkadaş olursunuz."
Changbin kafasını salladı ve futbol sahasına doğru yürümeye başladı. Jeongin'i tanıyordu ama konuşmuşluğu yoktu. Karşı yazlıkta oturuyordu. Neşeli bir çocuğa benziyordu Changbin'in gözünde.
Changbin utanarak da olsa yanlarına geldi.
"Ben de oynayabilir miyim?" dedi Changbin.
Jeongin, ilk önce yanındaki çocuğa baktı ardından geri Changbin'e döndü.
"Olur."
Jeongin sonra iki çocuk arasında gözlerini gezdirdi.
"Siz tanışmıyorsunuz. Tanışın."
İki çocuk da utanıyor ve bir şey demiyordu. O yüzden Jeongin, Changbin ve diğer çocuğu kollarından çekip yaklaştırdı.
"Hadi tanışsanıza."
"Ben Changbin." dedi Changbin cesaret edip elini uzatarak.
"Ben de Seungmin. Kaç yaşındasın?" dedi diğer çocuk da elini uzatıp.
"Yedi. Sen altı yaşındaymışsın sanırım. Büyükannen söyledi."
"Evet öyle."
"En küçüğünüz ben mi oldum şimdi?"
"Evet Jeongin. Sen daha beş yaşındasın." dedi ve gülmeye başladı Seungmin.
"Of ya! Görürsün Seungmin Hyung bir gün büyüyeceğim ve sizden büyük olacağım. Zaten bu ay doğum günümmüş. Annem söyledi."
Şimdi Jeongin dışında iki çocuk da gülüyordu.
Jeongin kollarını bağlamıştı ve gülen çocuklara bakıyordu. Onlar gülmeye devam ederken Jeongin arkasını dönüp yürümeye başladı kolları bağlı şekilde. Changbin ve Seungmin arkasından gelerek onu durdurmaya çalışıyorlardı ama Jeongin onlardan kurtulmak için koşmaya başladı. Arkasından geliyorlar mı diye bakmak için kafasını arkaya çevirdi ve o sırada birine çarptı.
Changbin ve Seungmin de o birine çarpınca hemen yanına gittiler ve gülmeyi bıraktılar. Jeongin çarptığı kişiye kafasını kaldırıp baktı.
"Ah, pardon Felix Hyung. Ama acelem vardı."
"Neden ki?"
"Felix Hyung, Changbin Hyung ve Seungmin Hyung bana küçük 'maumelası' yapıyorlar."
"Onlar kim? Kim üzdü bakayım seni?"
"Tanımıyor musun?"
Jeongin yanlarında duran çocukları gösterdi. Çocuklar hafif korkmuş şekilde Felix'e bakıyorlardı.
"Tanımıyorum Jeong."
"O zaman tanışalım." dedi Seungmin ve elini uzattı Felix'e.
"Ben Seungmin. Altı yaşındayım."
Felix şaşırmıştı ama yavaşça elini uzattı yine de.
"Felix. Ben de altı yaşındayım."
Changbin'e döndü sonra.
"Peki ya sen?"
"Changbin. Ben yedi yaşındayım."
"Bak Felix Hyung. En küçüğünüz benim diye bana şaka yapıyorlar."
"Ama şaka olarak yapıyorlar Jeongin. Hem küçük olmak kötü değil."
"Olsun, ben büyüyüp sizle aynı yaşta olmak istiyorum."
Üç çocukta minik çocuğun hallerine güldüler ve beraber top oynamaya başladılar. Vakit geçtikçe iyice kaynaşmışlardı ve top oynayarak çok eğlenmişlerdi. Akşam üstüne doğru top oynamaktan yorulup salıncaklara oturmaya karar verdiler.
Yavaş yavaş yürüyüp salıncağa ulaştıklarında salıncakların dolu olduğunu gördüler. İki tane çocuk salıncakta yavaş yavaş sallanırken konuşuyorlardı.
"Onlar inince bineriz." dedi Changbin.
"Çabuk inseler keşke." dedi Jeongin.
"İnerler birazdan, bir şey olmaz." dedi Seungmin.
Onlar da banklardan birine oturdular salıncağın karşısında olan. Aradan biraz vakit geçmişti ama çocuklar hala inmiyorlardı. Salıncakta sallanmayı çok seven Jeongin için katlanılmaz bir durumdu bu. O yüzden dayanamadı ve ayağa kalkıp salıncaktaki çocuklara yürüdü. Diğerleri kalkmamıştı çünkü Jeongin'in gidip çocuklara bağıracağını tahmin edememişlerdi.
"Kaç saattir sallanıyorsunuz siz, biraz da biz binelim."
Çocuklar şaşkınlıkla önlerinde onlara kızan küçük çocuğa baktılar.
"Ama biz daha sallanmamızı bitirmedik." dedi biri.
"Banane. Çok bindiniz."
Diğerleri de Jeongin'in yanına gelmişlerdi ve onu susturmaya çalışıyorlardı.
"Alın şu küçük kardeşinizi." dedi bu sefer diğeri.
Böyle diyince Changbin çocuğa döndü.
"Sen kaç yaşındasın ya?"
"Sekiz yaşındayım. Büyüğüm sizden bir kere."
"Ne olmuş yani? Yedi yaşındayım ben de." Changbin ellerini beline koymuş ve çocuklara sesini yükseltmişti.
O sırada Changbinler'in arkasından iki tane çocuk geldi hızlı adımlarla.
"Neden kavga ediyorsunuz?" dedi uzun olan.
"Chan Hyung, bizi indirmeye çalışıyorlar salıncaktan." dedi en son konuşan çocuk.
"Ama onlar da on saattir sallanıyorlar." dedi Changbin.
"Tamam, tamam. Sakin olun. Sırayla hepiniz binin. Niye kavga ediyorsunuz ki? Hem Minho siz, biz gittiğimizden beri sallanıyorsunuz. Onlar binsin biraz da."
"Chan Hyung annen sizi markete gönderdiği zaman bindik dediğin gibi. O kadar da çok olmadı." dedi diğeri.
"Hyunjin ama onlar hiç binmedi." dedi Chan'ın yanındaki diğer çocuk.
"Tamam o zaman. Bir fikrim var. Hepiniz bizimle geliyorsunuz. Kimse binmiyor salıncağa. Beraber yürüyeceğiz. Hem arkadaş oluruz." dedi Chan.
Böylece çocuklar sakinleşmişti biraz. Hyunjin ve Minho istemeyerek salıncaktan kalktılar. Şimdi 8 çocuk beraber yürümeye başladılar yazlığın yollarında. Akşamüstü olduğu için ılık bir esinti ile adımlıyorlardı. Birbirlerinin yaşını öğrenmişler, yazlıklarının yerlerini birbirlerine göstermişler ve iyice kaynaşmışlardı.
Bu onların hikayesinin başlangıcıydı.
-
Eveeet beklemenize bir son veriyorumm!
Umarım bu fic de hoşunuza gider
Bu arada bu fic daha önceden yayınlandı ama sonra kaldırmıştım
Beğeneceğinizi düşünüyorumm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Eğlence İçin | SKZ'
FanfictionKüçük yaşlarında yazlığın parkında tanışıp beraber büyüyen ve şans eseri de aynı liseyi tutturan 8 çocuk. Okullarında bir psikopat ya da psikopatlar dolaşıyor ve onlar onu bulmak zorunda. (Yetişkin içerik: şiddet, cinayet, psikolojik unsurlar)