Kurabiye

232 52 73
                                    

"Chan Hyung, valla ilk Jisung başlattı!" dedim koltuğun tepesinden elimde yastıkla inerken.

"Hyunjin, yalan atma ya! İlk sen yüzüme yastığı fırlattın!"

"Aynen kesin öyledir!"

"Ya beş yaşında çocuklara babalık yapıyorum resmen. Hadi sizi geçtim, Minho sen ne yapıyorsun perdenin arkasında?" dedi Chan Hyung.

"Gözcülük." dedi Minho Hyung sakince.

"Changbin?"

"Chan Hyung, hiç sorma. Ben ayırmaya çalışıyordum sonra benim de yüzüme yastık geldi, dayanamadım."

"Abi Felix Hyung nerede?" dedi Jeongin isyankar bir şekilde.

"Burdayım!" diyerek üstünde durduğum koltuğun arkasından çıktı Felix.

"Sınanıyorum resmen. Seungmin nerede?"

"Valla benim suçum yok, ben mutfakta kurabiye yapma videoları izliyordum bu ruh hastaları birbirini yerken." diyerek mutfaktan geldi Seungmin de.

"Akıllı çocuğum benim." dedi Chan Hyung ve gidip Seungmin'e sarıldı.

"Hadi etrafı topluyoruz ve mutfağa geçiyoruz. Hadi." dedi Chan Hyung ve biz hemen etrafı toplamaya başladık.

Yastıkları yerlerine dizip kaymış olan koltukları düzelttik.

"Dedim ben size Chan Hyung birazdan gelir o kadar kudurmayalım, diye." dedim orta sehpada duran kola içtiğimiz bardakları toplarken.

"Hyunjin yastık savaşı fikri senden çıktı." dedi Jisung da.

"Ben sadece fikir sundum, yapmak zorunda değildiniz. Beni hiç bağlamaz."

"Yemin ederim manyak bu çocuk."

Sonunda salonu toplamıştık ve mutfağa geçtik.

"Bakın şimdi, lütfen ama lütfen mutfağı uçurmayın. Önümüzde tarif var. O kadar da zor değil, yapabiliriz." dedi Chan Hyung.

"Kurabiye ya, en fazla ne olabilir ki?" dedi Changbin Hyung.

Sizi uyarmıştık, Seo Changbin'in nazarı çabuk değer.

Bunu dedikten sonra Jeongin tezgahta duran bardağı yere düşürdü.

"İyi, nazar çıktı." dedi Seungmin.

Chan Hyung iç çekti. Bazen sabrını tebrik ediyorum bu çocuğun.

En sonunda işe başlamıştık, dolaptan kap çıkartarak.

"Bu olur mu?" dedi Minho Hyung dolaptan çorba kasesi uzatırken.

"Ya bir dur düşün. Olur mu sence o? İki bardak süt koyacaksın zaten, nasıl sığacak ona?" dedi Changbin Hyung.

"Ay tamam be. Alın." diyip bu sefer de köfte leğeni verdi.

"Felix, lütfen gidip şunlara yardım et. Ne olur ya." dedi sitemle Chan Hyung.

"Arkadaşlar tamam sakin. Bakın şöyle derin plastik bir kap yeterli. Ne abarttınız abi, hiç mi görmediniz beni kurabiye yaparken? Leğene mi yumurta kırıyorum ben?" dedi Felix de konuşmasının başında sakince konuşurken sonunda celallenerek.

"Yumurtalar nerede?" dedi Jeongin.

"Hallediyorum ben." dedi Jisung dolabın kapağından yumurta almaya çalışırken.

"Kırarsan ben de kafanda kırarım." dedi Seungmin.

"Ay uzak tutun benden şu manyağı. Daha dün duş aldım."

Sadece Eğlence İçin | SKZ'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin