Lisenin ilk yılında şimdiden böyle bir olay yaşamak cidden çok garipti. Tamam, liseye geçince kaos ortamı olacağını tahmin edebiliyordum ama bu kesinlikle bir kızın bir öğretmen yüzünden ilaç alıp pencereden düşmesi tarzı bir şey değildi.
Ayrıca yaşanan olaydan üç veya dört gün sonra kızın öldüğünü öğrenmiştik. Kızın ailesi ve arkadaşları yıkılmıştı. Hatta annesi bir ara okula gelip bağırmaya başlamıştı. Öğretmenler ve müdür kadını sakinleştirdi ve o öğretmenin şuan cezaevinde olduğunu kadına anlattılar. Ama kadın yine de çok sakinleşmemişti, haklı olarak. Ne de olsa çocuğu bir şerefsiz yüzünden ölmüştü. Kim olsa dayanamazdı bu acıya.
Ve şimdi o olayın üstünden bir ay geçmişti. Hava yağmurluydu ve kapalıydı. Çocuklarla kantine oturmak için yine teneffüste buluşup yürümeye başlamıştık.
"Haftasonu bir şeyler yapalım mı? Kafa dağıtırız." dedi Changbin Hyung.
Hepimiz müsaittik. Aslında hep buluşuyorduk ama bu sefer farklı şeyler yaparsak kafamız dağılır diye düşünmüştük. Cumartesi günü saat bir için anlaştık ve kantinde genelde hep oturduğumuz masaya oturduk. Minho Hyung ve Hyunjin Hyung hepimize içecek almak için kalktılar. Biz de sohbet etmeye başladık.
Biraz konuştuktan sonra onlar da ellerinde içecek ve birkaç kurabiye paketi ile geldiler.
"Teşekkürler Hyung." dedim önüme içeceğimi koyan Minho Hyung'a. Diğer eliyle de Felix Hyung'un içeceğini bırakmıştı.
"Sağ ol Minho." dedi Felix Hyung.
"Bak, görüyor musunuz? Şu çocuk liseye geçmesine rağmen hala Hyung diyor. Felix de sanki alt dönemim değilmiş gibi konuşuyor." dedi Minho Hyung sitemle.
Minho Hyung'a havadan öpücük atıp gülümsedim ve Felix Hyung'a imalı bir bakış attım şakasına.
"Seneye Jeongin de Hyung demeyecek göreceksiniz." dedi Felix Hyung.
"Aa sataşmayın Jeongin'e." dedi Chan Hyung. Chan Hyung'umun da hayatı beni savunmakla geçti. Kıyamam.
"Ama Chan Hyung, sen de hep Jeongin'i koruyorsun ya!"
"Lan Chan'ın ne ayrıcalığı var?" diye celallendi Minho Hyung birden.
"Chan 'Hyung' demek istedin sanırım Minho." dedi Chan Hyung.
Diğerleri gülüyorken Minho Hyung hepimize tiksinerek bakıyordu.
"Jisung niye gelmedi ya? Gelseydi şimdi hepinize kızardı." dedi yine sitemle Minho Hyung.
Hepimiz yine gülmüştük.
Teneffüsten sonra hepimiz sınıflara dağıldık. Biz dersteyken yağmur daha da şiddetlendi. Gök gürlüyor ve arada şimşek çakıyordu. Şimşek çaktıkça herkes dersten kopuyor ve pencereye bakıyorlardı. Hoca da akıllı tahtadan işlediği derse geri döndürmeye çalışıyordu.
"Tamam artık çocuklar, hadi geri dönün derse."
"Hocam, arkadaşlar ilk defa yağmur görüyor galiba." dedim ve hocayla birlikte sınıftakiler de güldü.
"Tamam sessiz olun, hadi çocuklar. Bakın konuyu bitiremem böyle." dedi hoca.
Herkes tam susarken birden hem akıllı tahta hem de hava kapalı olduğu için açtığımız ışıklar kapandı. Birkaç saniye sonra elektriklerin gittiğini fark ettik.
Sınıftan bir uğultu yükseldi haliyle. Hocanın da dersi işleyemeyeceği için hafiften canı sıkılmıştı bu duruma. Sınıfın kapısına yürüdü ve kapıyı açıp karşı sınıflara baktı. Hocaları kapıya çıkmış birkaç sınıf daha vardı. Hoca onlarla da konuşunca elektriklerin kesildiğine emin olmuştu. Hem koridordaki tavandan asılı olan dijital saatler de çalışmıyordu.
Hoca sınıfa geri girdi ve konuşmaya başladı.
"Arkadaşlar abartmayın elektrikler kesildi sadece." dedi ve güldü sınıfın aşırı heyecanlı haline bakarak.
"Yağmur çok şiddetli yağıyor. Bundan dolayı olabilir." dedi hoca. Biraz düşünceli şekilde bize baktı ve sonra devam etti;
"Ne yapsak ki? Tahtadan işlemem lazım bunu. Neyse, siz kitaplarınızı çıkarın, kitap üzerinden ekleyerek devam ederim."
Ben de dahil herkes bir "Of!" çekti. Hoca da güldü.
İstemeye istemeye kitabımı çıkarmak için çantama eğildim. Tam kitabımı alıp geri doğrulmuştum ki akıllı tahtada siyah ekran üzerinde kırmızı yazılar belirdi.
Işıklar falan gelmemişti. Sadece akıllı tahtada o ekran vardı. Herkes birden sessizleşti ve ekrana bakmaya başladık. Hoca da dahil herkes donmuştu ve tahtada okuduğumuz yazının ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk.
"Bu yağan yağmur mu yoksa ölen kızın ruhu ile karışmış kanları mı?"
-
Hocam noluyo ya
Bu arada farklı farklı olay örgüleri denemek hoşuma gidiyor bu yüzden bir sonraki ficlerde daha değişik temalar da göreceksinizz^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Eğlence İçin | SKZ'
FanfictionKüçük yaşlarında yazlığın parkında tanışıp beraber büyüyen ve şans eseri de aynı liseyi tutturan 8 çocuk. Okullarında bir psikopat ya da psikopatlar dolaşıyor ve onlar onu bulmak zorunda. (Yetişkin içerik: şiddet, cinayet, psikolojik unsurlar)