Ağrı Kesici

380 71 37
                                    

Ertesi gün okula gittiğimizde vedalaşıp sınıflarımıza girdik. Jisung ile sınıfımıza yürüyorduk ve okulda garip bir hava vardı. Böyle olması çok normaldi. Ne de olsa dün yaşanan olay sıradan bir şey değildi.

"Kıza ne oldu acaba?" dedim Jisung'a yaklaşıp kısık sesle.

"Ben de merak ediyorum ya. Dünkü sorgulardan bir şey buldular mı dersin Felix?"

"Bilmem. Öğreniriz şimdi."

Sıramıza oturup beklemeye başladık. Bir süre sonra ders öğretmenimiz geldi. Gelince herkes bir ağızdan soru sormaya başlamıştı dünkü olayla ilgili.

Hoca sınıfı susturdu ve konuşmaya başladı.

"Çocuklar, biliyorum. Merak ediyorsunuz ama sessiz olun lütfen. Yaşanan olay cidden sarsıcı bir olaydı. Ama korkmayın. Gerekli şeyler yapıldı. Arkadaşınız da şuan hastanede. Doktorlar ellerinden geleni yapıyorlar.

Sonra ön sıralardan biri parmak kaldırıp sordu. Bu Lisa'ydı.

"Peki nesi varmış hocam? Bahçedeki bütün öğrenciler pencere önünde başını tuttuğunu ve sendelediğini söyledi."

Nedense öğretmen biraz durakladı. Yanımdaki Jisung'a bir bakış attım.

"Hiç iyi şeyler olmamış anlaşılan." dedi kısıkça. Kafamı sallayıp onayladım.

Geri öğretmene döndüm ve öğretmen de konuşmaya başladı.

"Çocuklar, arkadaşınız o gün nöbetçiydi. Kamera kayıtlarına ve öğretmenlerin konuştuklarına bakılırsa arkadaşınız siz dersteyken öğretmenler odasından bir öğretmenden ağrı kesici istemiş. Öğretmen de vermiş. Ama sonra öğrendik ki aslında öğretmenin verdiği ağrı kesici değil, başka bir şeymiş. Anlarsınız, bir çocuğun vücuduna çok ağır gelecek bir ilaç. Doktorlar da kızın kanında bu ağır ilacın olduğunu tespit etti. Hem de ilaçlar cidden ağrı kesici kutusundaymış ve şekli de benzer olduğu için fazla dikkat çekmemiş. Bu yüzden kızın ilaçtan dolayı bilincini kaybettiğini ve o yüzden pencere önünde sendelediğini söylediler. Başı döndüğü için ve bilinci yavaş yavaş gittiği için pencere önünde olduğunu fark etmemiş bile. Ayrıca öğretmen de gözaltına alındı ve karakola götürüldü. Şuanlık bildiklerimiz bu kadar."

Hoca sustuktan sonra sınıfta sessizlik oldu. Duyduklarıma inanamadım. Bir öğretmen nasıl böyle bir şey yapabilirdi ya? Bir kızın hayatını karartmıştı. Nasıl ve ne ara oldu bütün bunlar?

Jisung'a döndüğümde onun da duyduklarına şok olduğu belliydi.

"Felix, biz bilmiyorken neler dönmüş böyle?" dedi aynı şaşkınlıkla.

"Off, bilmiyorum. Teneffüs olsun hemen. Yanlarına gitmek istiyorum bizimkilerin."

"Evet, ben de."

Hoca biraz daha konuştu ve sonra ders işlemeye başladı. Kimse ders dinleyecek havada değildi haliyle. Ama çok yüksek ihtimal hocaları tembihlemişlerdi dersleri işlemeleri için çünkü öğrencilerin kafasını dağıtmak için daha mantıklı bir yöntem yoktu.

Sonunda zil çalmıştı ve hocanın dersi bitirmesiyle Jisung ile sınıftan çıkmıştık hemen. Çocuklarla buluştuk.

"Anlattı mı hocalar size de?" dedim.

Hepsi olumlu cevap verdi.

"Öğretmen ya öğretmen. Nasıl böyle bir şeyi yapar ya?" dedi Chan Hyung.

"Bir de ağrı kesici kutusuna koymuş. Soran olunca veriyor. Şansına kim gelirse. Psikopat mıdır nedir?" dedi Seungmin.

"Hangi hoca olduğunu biliyor musunuz?" dedi Jeongin.

"Hayır, söylemediler bize. Soranlar oldu ama hoca bilerek söylemedi." dedi Jisung.

"Aynen." diye onayladım.

"Dersine girdiği öğrenciler var ve etkilenmesinler diye söylememişlerdir ama eninde sonunda ortaya çıkar. Bir hocanın yokluğu illa ki fark edilir." dedi Chan Hyung.

"Bence de." diye de onayladı onu Changbin Hyung.

"Yaşadıklarımıza bak abi. Dizideyiz sanki." dedi Minho Hyung da.

Haklıydı da.

-

Bu arada her bir karakterin ağzından anlatım var ve bilerek ilk başta kimin bakış açısı olduğu yazmıyor, konuşmalardan belli oluyor
Biraz daha kafanız karışsın diye :D

Sadece Eğlence İçin | SKZ'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin