Numara Sırası

285 65 33
                                    

Bu numaralar neyin nesiydi belli değildi ama Chan Hyung'un önerisi üstüne her sınıfta numaralar sıralanmıştı ve ben de kendi sınıfımda sınıf başkanı olduğum için bu görevi ben üstlenmiştim. Öğle arasından sonraki derste Chan Hyung geldi ve öğretmenden izin isteyerek sınıf başkanlarını toplantı için çağırdığını ve bu yüzden benim de gitmem gerektiğini söyledi. Hoca da izin verdi ve Chan Hyung'la sınıftan çıktık.

"Chan Hyung iyi ki geldin ya. Nasıl sıkıldım coğrafyada biliyor musun?" dedim.

"Hyunjin ya, bir kere de şu coğrafyayı zevkle dinlesen şaşacağım cidden."

"Abi sevmiyorum. ne yapayım? Şimdi ne yapayım ben dağlar denize paralel ise?"

"Of Hyunjin ya."

İkimiz büyük konferans salonuna çıktık ve çıktığımızda diğer sınıfların sınıf başkanlarının da orada olduğunu gördük. Tüm dönemlerin. Ayrıca Jisung da vardı çünkü o da kendi sınıfının sınıf başkanıydı. Herkes bir yere oturdu. Ben de Jisung'un yanına geçtim.

"Dizideyiz sanki ya." dedim.

"Dizide bile olay örgüsü bu kadar değil."

Sonra Chan Hyung karşımıza geçti ve konuşmaya başladı. Biz de dikkatlice dinlemeye başladık çünkü herkes haliyle merak ediyordu.

"Arkadaşlar hepiniz numaraları sıraya koydunuz mu?"

Hepimiz olumlu cevap verdik.

"Peki sıraya koyduğunuz kağıtları alabilir miyim?"

Herkes kağıtları Chan Hyung'a verdi. Kısaca göz attı. Numaraların yanında öğrenci isimleri de yazıyordu.

"Teşekkürler arkadaşlar. Şimdi bildiğiniz gibi hocaların haberi yok. Hocaların haberi olsa mutlaka bir açıklama falan yapılırdı. Yapılmadı kimsede, değil mi?"

Evet, kimsenin hocası bir uyarı ya da açıklama yapmamıştı. Demek ki yapan kişi öğrencilerle uğraşmak istiyordu ama kim?

"Kimin ne amaçladığını da bilmiyoruz maalesef. Numaralar ne zaman veya kim tarafından neden koyuldu, hiçbir şey bilmiyoruz ama ilerleyen günlerde öğreniriz. Şimdilik sakin olalım."

Herkes onayladıktan sonra Chan Hyung toplantının bittiğini ve çıkabileceğimizi söyledi. Jisung ve ben herkes çıkmasına rağmen çıkmadık ve Chan Hyung'un yanında duruyorduk ama Chan Hyung ikimizi süzdü ve konuşmaya başladı.

"Ne oldu?"

"Ne ne oldu Hyung?" dedi Jisung.

"Niye buradasınız?"

"Hyung derse mi girelim şimdi ya?"

"Tabii gireceksiniz. Hadi bakayım, derse çabuk."

İkimiz de oflayıp adımlamaya başladık. O da arkamızdan yürümeye başladı. Biz ayrı koridora girip merdivenlerden ineceğimiz zaman vedalaştık ve biz Jisung'la karşılıklı olan sınıflarımıza yürümeye başladık.

"Hocaların haberi olmaması da ayrı bir garip." dedim.

"Evet ya. Bu biraz ürkütücü."

"Evet. Üst üste bu kadar olay olması zaten çok korkutucu yani. Normal değil asla."

"Of evet."

"Neyse, görüşürüz."

"Görüşürüz."

Vedalaşıp kendi sınıflarımıza girdik.

...

İki ders daha geçmişti ve çıkış zili ile bütün öğrenciler bahçede sıra olmaya başlamışlardı. Bugün cumaydı ve gereksiz müdür konuşmalarını çekme günüydü. Hepimiz dağınık duruyorduk şuan çünkü daha hocalar herkesin dışarı çıkmasını bekliyordu. Bütün sınıflar öğretmenleri ile çıkınca da müdür konuşmaya başladı ve herkesin düzgün sıra olmasını söyledi. Sınıflarının önünde duran öğretmenlerin de uyarılarıyla herkes artık düzgünce sıraya geçmişti ve bir an önce şu konuşmanın bitmesini bekliyordu. Ben de dahil.

Biraz geçen haftanın deneme sonuçları hakkında konuştu. İşte çalışmaya devam edelimmiş, konulara iyi çalışalımmış falan filan.

Sonrasında şunu da ekledi;

"Arkadaşlar biliyorsunuz ki okulumuzda birtakım olaylar yaşandı. Bu yüzden duygusal ve psikolojik olarak etkilenmiş arkadaşlarımız olabilir ki bu çok normal. Bundan dolayı bir anket hazırladık ve rehber öğretmenlerimiz ile hazırladığımız bu anketi yapmanızı istiyoruz. Müdür yardımcıları sınıf başkanları ile olan gruba atacaklar ve sınıf başkanları da kendi sınıf grubuna iletecekler. Böylece ihtiyacınız olan desteği anlamaya çalışacağız ve size sağlayacağız bu desteği. Mutlaka doldurun anketi."

Beni de ilgilendiren bir şey olduğu için dinlemiştim. Gayet mantıklı. En azından göz yummuyorlar ve yardım etmeye çalışıyorlardı. Bu hoşuma gitmişti çünkü cidden olaylardan -doğal olarak- korkan ve olumsuz etkilenen çok kişi vardı. Bunu düşünmeleri çok önemliydi.

Böylece müdür konuşmasını bitirmişti ve biz de dağılabilmiştik.

O sefer dağılmıştık. Başka zaman dağılmaya vaktimiz olmamıştı bir daha.

-

Coğrafyayı sevmeyenler kulübü has üyesi yazarınız

Sadece Eğlence İçin | SKZ'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin