Yeni Dönem

498 83 117
                                    

Chan'ın yedinci sınıfa başlayacağı senenin yazında sekiz çocuk yazlığın içinde bulunan bakkala doğru ilerliyorlardı.

"Ortaokula geçeceğiz, çok heyecanlı değil mi?" dedi Hyunjin.

"Evet! Çok merak ediyorum." dedi Felix.

"Merak etmeyin o kadar da ya. Ben de çok heyecanlıydım. Dersleri görünce işler değişti." dedi Chan bıkkınca.

Çocuklar gülüştüler.

"Hyung, her dersinize farklı öğretmen giriyordu, değil mi?" dedi Seungmin.

"Evet, ve ben matematikçiyi hiç sevmiyorum."

"Hepiniz ortaokula gitmeye başladınız. Bir ben kaldım geçemeyen."

Jisung, Jeongin'in omzuna kolunu attı.

"Ahh, bizim minik bebeğimiz üzülmüş mü?"

"Chan Hyung, görüyor musun? Zorbalık görüyorum."

"Jisung, rahat bırakın şu çocuğu ya." dedi ve Jeongin'i Jisung'un yanından aldı. Diğerleri de gülmeye başladı.

...

Jeongin'in sınav senesiydi. Hatta, sınava girdiği gündü. Jeongin sınavdan çıktıktan sonra hemen yazlığa gitmişlerdi. Hepsi parkta yere çember şeklinde oturmuş ve konuşuyorlardı sınav hakkında.

"Ben anlamadım şimdi, sınav güzel geçti. Böyle olmaması lazımdı bunun."

"Bu çocuk niye böyle ya? Jeong'um, sınavın güzel geçti diye niye üzülüyorsun ya?" dedi Minho.

"Ya ama ben kendi kendime formül üretip çözmüşüm de kolay olmuş gibi."

"Hayır bence. O kadar çalıştın Jeongin. Çalışırsan tabii kolay olur. Parka, denize çağırıyorduk. Yeni nesil çözeceksin diye gelmiyordun." dedi Hyunjin.

"Of bilmiyorum. Bir an önce açıklansın da tercihleri yapalım. Hepiniz aynı okulu tutturdunuz, ben ayrı okula gidersem oturur ağlarım cidden."

"Aa böyle olumsuz düşünme ama. Changbin bile yaptı, sen mi yapamayacaksın?" dedi Jisung.

"Ben yarın sana edebiyattan konu anlatmayayım da gör sen. Kal sözlüden." dedi Changbin.

"Hayır ya! Tamam tamam. Demedim bir şey." diye hemen yanındaki Changbin'e sarıldı Jisung.

...

İşte büyük gün. Sınav sonuçları açıklanmıştı. Hepsi Jeonginler'in yazlığında bilgisayar başında bekliyorlardı. Sayfayı ikide bir yeniliyorlardı ama bir türlü açılmıyordu sistem yoğunluk sebebiyle. Birkaç dakika daha denedikten sonra site açılmıştı.

"Bakamayacağım ben." diyip sandalyeden kalktı Jeongin gözlerini kapatarak. Yerine Felix geçti. Bir süre sessizlikten sonra Felix nefesini dışarı verip konuşmaya başladı.

"Jeongin. Çok çalıştın biliyoruz. Bu sonuçlar seni üzmesin ama tamam mı? Sınav bu, stres yapmış olabilirsin. Bu çok normal."

Jeongin ellerini gözünden çekti ve şaşkınca arkadaşlarına bakmaya başladı.

"Kaç ki puan?"

Kimse cevap vermedi. Jeongin'in kalbi stresle ve gerginlikle atıyordu. Felix sandalyeden kalktı ve Jeongin oturdu. Ekrana bakınca...

Bütün arkadaşları gülmeye başladı.

Jeongin şaşkınlıkla bir ekrana bir de arkadaşlarına bakıyordu.

"Böyle şaka mı olur ya? 230 aldım sandım 449 yerine."

...

Yeni okul döneminde artık hepsi aynı okuldaydı. Jeongin hazırlık sınıfı ile başlamıştı. Okudukları okulda hazırlık vardı ve bu yüzden Chan 12, Minho 11, Changbin 10 ve diğerleri de 9. sınıftı.

Aslında hepsinin hem aynı yazlık sitesinde ve aynı okulda olmaları büyük şanstı. Tesadüfün bu kadarı.

Beraber okula gelmişlerdi ve Jeongin'e okulu gezdiriyorlardı.

"Ay çok heyecanlıyım!" dedi Jeongin.

"Of ya, keşke ben de hazırlık okuyor olsaydım." dedi Seungmin.

"Cidden ya. Şimdi kim uğraşacak dokuzuncu sınıfla?" dedi Jisung.

"Dertlere bak." dedi Chan.

Hepsi gülüştüler. Sonra zil çaldı ve hepsi okula girdi. Yürüye yürüye herkesi sınıfına bıraktıktan sonra Chan da kendi sınıfına girdi.

...

İlk teneffüstü. Hepsi kantinde buluşmuştu.

"Abi bize matematikçi kim giriyor, tahmin edin." dedi Hyunjin.

"Kim?" dedi Seungmin.

"Evet."

"Ne eveti? Kim söylesene."

"Lan Kim işte. Bay Kim giriyor. Hiç sevmiyorum ya."

"Ya yolacağım ben bu çocuğu."

"Ay başlamayın yine ya." dedi Minho.

"Ee, Jeongin. İlk lise dersin nasıldı?" dedi Changbin.

"Sarı saçlı bir kadın girdi biyolojiye. Güler yüzlü biri. Herkesle tek tek sohbet etti."

"Ne güzel."

"Bir de önüme bir kız oturdu. Oturmaz olaydı. Saçları kıvırcık. İkide bir saçını arkaya savuruyor. Az kaldı arkadan saçına yapışıp sıraya sürteceğim kafasını."

"Ne bu gerginlik aa?" dedi Jisung.

"Bir şeyler alacağım. İstediğiniz bir şey var mı?" dedi Chan masadan kalkarken.

Felix dışında herkes bir şey istemediğini belirten şeyler söyledi.

"Hyung, çikolata alsana bana. Canım çekti."

"Alırım tabii." dedi ve gülümsedi.

...

İlk okul günleri böyle geçmişti. Jeongin'e öğretmenler hakkında şeyler anlatmışlardı ve bolca sohbet etmişlerdi. Birbirlerine okul anılarını anlatıyor ve gülüyorlardı. Bolca sohbet ederek yürüdüler ve sonra evlere dağıldılar.

Okulun ilk günü böyle güzel geçmişken nereden bilebilirlerdi diğer günlerin çok farklı olabileceğini?

-

Hadi yine iyisiniz hemen ikinci bölümü de attım olayları anlayın diye
Uu olaylar başlıyorr
Biraz sakin ve sıkıcı gelebilir buralar ama endişelenmeyinn
Yine her gün yb zaten biliyorsunuz artık

Sadece Eğlence İçin | SKZ'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin