🌼19

2.8K 123 42
                                    


"Haberin olsun."


🌼

"Ben sandım ki ..."

"Yanlış sandın. "

Cümlesini dahi bitirmesine izin vermeden araya girmem beni duraklatınca onun hafif şaşkın yüzüne bakakaldım bir an. Bu... Bu biraz şey gibi olmuştu, zaten bu anı bekliyormuşum gibi. Zaten onunla kahve içmeyi istiyormuşum gibi.

Birazcık utandığımı hissederken üzerimdeki kabanı çıkarıp yan taraftaki sandalyeye koydum bir yandan da söze girdim tekrardan.

"Yani... Seninle oturup bir kahve içmem için bir engel yok ki. Orada da sınavımın olduğunu ama bunun için vaktimin olduğunu söyleyecektim."

Ne kadar kendimi ifade edebildim bilmiyordum ama o beni anlamış gibi yüzündeki ifadeyi tebessüme döndürüp önündeki kahve bardağına çevirdi gözlerini. Bu beni rahatlatırken bardağa uzandı ve "Teşekkür ederim kahve için. Çok güzel kokuyor." dedi. Bu söylediği ile ben de kendi bardağıma uzandım.

"Ne demek... Umarım tadını da beğenirsin. Sütlü kahve aldım ikimize de. Buranın en güzel kahvesi. Gerçekten iyi yapıyorlar."

Bana bakarak kahvesinden bir yudum alırken ben de kendi bardağımı dudağıma yaslayıp sıcacık kahvemden bir yudum aldım. Önce dudağıma yayılan sıcaklık sonra dilimde duyumsadığım aromasının o güzel tadı ve en son boğazımdan aşağı inerken sağladığı o hafif gıdıklanma hissi ister istemez gözlerimi kapatıp hafifçe mırıldanmamı sağladı. Gerçekten dediğim kadar vardı, bu kahveyi çok güzel yapıyorlardı.

"Çok güzel..."

Kerem'in neredeyse mırıldanır gibi çıkan sesi ile gözlerimi açıp ona bakarken onun da bana baktığını görmek beni dumura uğratırken ne dediğimden habersiz dudaklarımdan bir soru döküldü.

" Ne çok güzel ? "

Belki bir saniye , sadece bir saniye kadar bile düşünsem bu soruyu sormazdım ama yüzüme dikkatle bakan yeşil gözleri ile gerçekten bir şeyi çok beğendiğini belli eden yüz ifadesi bana bu şansı tanımamıştı ki...

" Kahve... Kahve çok güzel. " dedi geriye yaslanırken. Onda ilk defa gördüğüm eğlenen bir ifade ile.

" Tabii. Kahve. Evet..." diye mırıldanırken bu kez de boynumdaki şalı çıkarıp yan tarafa iliştirdim. Gözlerimi cama dikip kafeye girip çıkanlara bakarken bir süre böyle duracağım meçhul gibiydi.

🌼

"Işte patoloji sınavı kaldı bir de. Ondan korkuyorum en çok. Çalıştım güzelce ama emin olamıyorum."

"Patoloji biraz sıkıntılı olabiliyor genelde. Haklısın. Ama benim patolojim iyiydi. Istersen sana yardımcı olabilirim sınavdan önce. Hem ne tarz soruların geleceğini de gösterebilirim."

Konuşmamız her öğrencide olduğu gibi bir süre sonra derslere ve sınavlara gelmişken bana böyle bir teklif yapmasını beklemiyordum açıkçası. Çünkü ne kadar sıkı çalışmak zorunda olduğunu biliyordum az çok. Hem staj hem sınavlar... Ve bildiğim kadarı ile kendisi hastanede bazı günler gönüllü olarak da çalışıyordu alıştırma olsun diye. Hatta şu an burada oturup benimle kahve içebiliyor oluşu şu günlerde en azından biraz ütopikti onun açısından.

" Teşekkür ederim. Bu benim için gerçekten çok güzel olurdu ama... Ama bu senin için zor olmaz mı? Çok yoğun olduğunu biliyorum. Seni sıkıntıya sokmak istemem. Halledebilirim ben."

SESSİZCE #tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin