22'sinde deli dolu bir genç kız...
24'ünde Mardin'in en tanınmış aşiretinin torunu...
Aşkı tatmamış dört gencin başından geçenlere tanık olacağız.
Mardin'in tenha sokakları bazen kahkahalarınız ile, bazense kavgalarımızla dolup taşacak.
Var...
Sabah burnumu huylandıran şeyin ne olduğunu anlayamamıştım ki gözlerimi açtığımda gördüğüm saçlar ile uyanmıştım. Sevgilimin saçları göğsüme dağılmıştı. Biraz önce gıdıklanan burnumu saçlarına yaklaştırdım biraz daha. Kokusunu özgürce çektim içime. Dün ettiğim teklifimsi şey bence hayatımda yaptığım iyi kilerin içine girmişti. Bu kız benimdi ve benim kalacaktı.
Kollarımın arasındaki bedeni sıkıştırmam ile güzelce sıralanmış olan kirpikleri açılmak için kırpışıyordu. En sonunda açılmıştı sevdiğim gözleri. Gözleri gözlerime takılı kaldığında kalbimin hızlandığını fark etmiştim, yine. Ne zaman bana baksa böyle içim gidiyor gibi oluyordum.
"Günaydın."
"Günaydın güzelim. Burada uyuyup kalmışız. Rahat uyuyamamışsındır ya sen."diye kendi kendime hayıflanmaya başladım. Keşke bunu gece bir ara uyandığımda düşünebilseydim de kızı odasına çıkarıp rahatça uyumasına izin verseydim.
"Hey yakışıklı sakin ol bakalım. O kadar huzurlu bir uyku çekmişim ki inanamazsın."
"O kadar yani."
"O kadar."
Gülümsedim ona. Kollarını göğsüme koyarak kalktı. Tatlı bir gerindi kendince. Yan koltukta saçma bir hale girmiş olan Gökçe ve Emre'ye bakıp kıkırdadı. Biz nasıl düzgün bir şekilde uyandıysak onlar o kadar garip bir şekilde uyumaya devam ediyorlardı.
"Anlaşılan akşam kimsenin odalara dağılmak aklına gelmemiş."dediğinde gülümsedim. Bence neden farklıydı.
"Ya da herkese sevgilileri ile uyumak daha cazip gelmiştir sevgilim."
"Bak bu daha mantıklı."
"Hadi şu ikiliyi de uyandıralım da kahvaltımızı edelim. Güzelim kahvaltıyı burada mı edelim yoksa dışarıda mı yiyelim?"dediğimde düşündü birkaç saniye kadar.
"Fark etmez bana. Akşam da mı buraya geleceğiz?"
"Bence annemlerde birkaç güne konağa geri dönerler, o kadar kalabalık içinde rahat olamayız. Biz burada dördümüz kalabiliriz. Tabi siz ne dersiniz bilemedim."
"Bence harika olur da ailene ayıp olmasın."dediğinde utandığını fark etmiştim.
"Olmaz canım. Onlar gelince de bir ciddi şekilde ki buradaki ciddi kısmı gelinleri olarak tanışmanız." Hızlı mı gidiyordum? Korkar mıydı bu halimden? İlişkimiz onu korkutur muydum?
"Tamam." Bizim konuşmalarımız ile uyanan Gökçe, Emre'yi burnunun dibinde görünce çığlığı basmıştı. Çığlık ile zıplayarak uyanan Emre ile de biz artık kahkahalarımızı tutamamıştık. Gökçe'nin utanmış bir halde odadan ayrılırken bizde onun arkasından toparlanmıştık.
Kızlar hazırlanmak için odalarına çekildiklerinde bende burada her zaman hazır olarak bulunan takımlarımdan birini giyinip hazırlanmaya başladım. Çivit mavisi,çivit mavisi olduğunu nereden biliyordum inanın bilmiyorum, bir ceket, aynı renk takım yeleği, siyah ince bir kravat, beyaz gömlek ve siyah pantolonum ile hazırdım bile. Odadan çıktığımda karşı odadan çıkan sevgilim ile durakladım. Baştan ayağa onu süzerken o da beni süzmüştü bile.
Kısa kollu ceketim ile aynı renkte göbekten bağlamalı, siyah bir pantolon giymişti. Gülümsedim halimize. Saçlarını toplamış, dudaklarını da tatlı bir pembeyle renklendirmişti. Hani böyle dikkat çekiyordu, dudakları daha belirgindi.
"Nasıl bu kadar uyumlu olabiliyoruz ki?"
"Bence bu bizim her türlü uyumlu olduğumuzu gösteriyor hayatım."dedim gülümseyerek. Elimi uzattım tutması için. Tuttuğunda kendime çektim. Elleri göğsümü bulurken kirpiklerini titreştirerek baktı bana. Ellerim belini sararken o da kravatıma yöneldi. Düzeltti güzelce. Gerçi düzgündü kravatım ama bundan sonra Su düzeltecekse en iyi şekilde de bozabilirdim.
"Çok yakışıklı olmuşsun sen ama."dediğinde sırıttım.
"Öyle mi?"
"Dünkü yaşadığımız olayları arttırmak istiyorsun sanırım Toprak?"diye kızgınca konuştu. Kaşlarım çatıldı hemen. Bir saat bile olsa yaşadığım o bilinmezlik bana yetmişti. Bir daha da yaşamaya niyetim yoktu.
"Asla ne olursa olsun bir daha öyle bir olay yaşamayacağız."
"Tamam, kızma koca adam. Hadi bizimkilerde hazırlanmışlardır."
"Tamam bakalım. Siz bir şey hazırlamayın Gökçe ile çok güzel bir yer var. Orada kahvaltımızı yapalım."
"Tamam."
Aşağıya indiğimizde Emrelerin yine didiştiğini görünce nedense şaşırmadım. Onların ilişkisi de bu şekildeydi. Biz şu ana kadar nasıl sakin bir ilişki yaşıyorsak , onlarınki de bizim sakinliğimize oranla inişli çıkışlıydı. Ama mutlulardı ya bu yeterdi benim bir yorum yapmamam için. Gökçe iyi bir kızdı ve Emre sevdi mi tam severdi.
"Hadi bakalım herkes arabaya."
"Kahvaltı."diyen her zamanki gibi midesini düşünen Emreydi. Hani sürekli yan yana durmasak bu çocuğun hiç yemek yemediğini falan düşüneceğim.
"Hacı Babanın oraya gidelim kahvaltıya. Uğraşmayalım evde."dediğimde yine atlayan Emre olmuştu.
"Valla bana uyar."
Arabaya doğru ilerlerken sevgilimin elimi sıkıp beni durdurması ile ona baktığımda o sinirli bir şekilde arabanın arka koltuğuna çoktan yerleşmiş Emre'ye sinirle bakıyordu.
"Ne oldu bebeğim?"dediğimde bana dönmüş olsa da hala kaşları çatık bir şekilde bakıyordu.
"Niye hep arabayı sen kullanıyorsun?"dediğinde ise ona şaşkınca bakıyordum artık.
"Ne?"
"Bu ikisi hep arkada ve biz öndeyiz. Ben arkaya binmek istiyorum ama seninle." Kahkaha atmıştım resmen. Arabaya doğru ilerleyerek arka kapıyı açtım. Şaşkınca bana bakan ikiliye ön tarafı gösterdim. Anlamayarak birbirlerine bakınca konuşmaya başladım.
"Bugün sevgilim ile ben arkaya oturacağım hadi öne." İkisi de itiraz etmeden öne geçtiğinde bende Su'ya elimi uzattım. Elini elime koyduğunda gülümsedim.
"Buyurun Leydim." dediğimde ona yakışan gülümsemesi yine suratındaydı.
"Teşekkür ederim beyefendi."
Gülüşerek arka tarafa ikimizde oturduğumuzda hemen eline yapıştım adeta. Annesini kaybetmekten korkan çocuk gibi. Başını omzuma yasladığında kulağına eğildim.
"Demek sen öndekileri kıskandın ha."diye fısıldadım.
"Hayır, ben kıskanmadım. Yani aslında evet ya kıskandım onları."diye kıkırdamaya başladığında ben kahkaha attım. Bir süre sonra o da kahkaha atmaya başlamıştı. Kahkaha atarken eli yanağıma konmuştu. Öndeki ikili anlamasa da bu bizim ikimizin aynı şeyi paylaştığımız bir anımız olmuştu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.