3.9(Finale Son 1)

8.9K 371 35
                                    

SU

Türkiye'ye ayak bastığımızda gözlerim ağlamaktan o kadar şişmişti ki görüşüm bile bozulmuştu. Toprak'ı zorlayarak ağzından aldığım laf ile elim ayağım buz kesivermişti.

Hastaneden içeri girdiğimizde elim ayağım iyice titremeye başlamıştı. Emre'yi görünce ona doğru hızlı adımlarla yürümeye başlamıştım. O ise bizi görecek hali bile yoktu. Duvara dayanmış bir şekilde yerde oturuyordu başı da elleri arasında. Kolay değildi ki varlığına duyduğun ilk anda alıştığın evladının yok olmasına. 

Emre ile ilgilenmeden daha doğrusu onu Toprak'a bırakarak odaya girdim. Gökçe cenin pozisyonunu almış bir vaziyette kapıya sırtını vermiş yatıyordu. Uyumuyordu biliyordum. Şu an kafasında kendini suçluyordu.

"Gökçe."

Seslendiğimde irkilmiş olsa da bana doğru dönmek gibi bir tepki vermemişti ki bende bunu beklemiyordum zaten. 

"Gökçe kuzum hadi konuş benimle."derken bir yandan da yavaşça yatağa oturmuştum. Bir anda benim oturduğum tarafa dönüp belime sıkıca sarılan arkadaşıma karşılık bende ona sarıldım. 

"Koruyamadım Su. Minicik canı bile koruyamadım ben."derken içindeki zehri akıtmaya başladığını biliyordum. 

Üç saat aralıksız ağlamasının ardından yorularak uyuduğunda saçlarını okşayarak yataktan kalktım. Kendimi odadan dışarı attığım gibi kocamın kollarının arasına girdim. Benim çıkmam ile Emre'nin girdiğini görmüştüm. 

"Toprak."

"Canım."derken sıkıca sarılmıştı bana.

"Toprak onlar nasıl dayanacaklar bu acıya?"dediğimde orada bulunan herkesin sessiz ağlamaları hıçkırıklar ile yükselmeye başlamıştı.

***

İki haftanın sonunda Gökçe ne kadar zor olsa da kendini biraz da olsun toplayabilmişti. Emre de ona keza öyleydi. 

Dün gece hepimizin toplandığı bir akşam düzenlediğimizde bize akıllarında olan bir fikirden bahsetmişlerdi. Emre ile ikisi ne zaman dönecekleri belli olmayan uzun bir tatile çıkmak istediklerini söylemişlerdi. Siz de anlamış olacaksınız ki bu adı tatil olarak anılan olay bir kaçıştı. Barselona'ya gideceklerini söylemişlerdi bize. Güzel bir ev kiraladıklarını eklemişlerdi. Tabi kimse de itiraz edememişti kararlarına. 

İki gün sonra şirketin özel jeti ile gideceklerdi. Bugün de ben Gökçe'nin eşyalarını toplamaya yardıma gelmişti. Berin de gelmişti. Hepimizin yüzleri buruk bir şekilde bakıyorduk birbirimize. İçinde bulunduğumuz duruma bakarken bir anda midemin bulanması ile kızlara çaktırmadan kendimi lavaboya atmıştım.

Üç gündür düşündüğüm şeyin olmaması için dua ediyordum. Gökçe bu haldeyken ben böyle bir alamazdım. İnternetten tekrar hamilelik belirtilerine bakarken her okuduğum ile gözlerim doluyordu.

Adet Gecikmesi: 

Adetim zaten bir hafta gecikmişti ki bu zamana kadar asla zaman atlamamıştı.

Yorgunluk ve Halsizlik:

Evet son bir haftadır da kendimi oldukça yorgun hissederken başımı yastığa koyduğum gibi de uyuyup kalıyordum. 

Mide Bulantısı:

Bu maddeyi anlatmaya gerek yok zaten görüyorsunuz.

Daha fazla bakmaya dayanamayarak kendimi lavabodan dışarı attım. Geri kızların yanına girdiğimde ikisinin de merakla bana baktıklarını gördüm. Berin'e bakmakta sıkıntı yoktu da Gökçe'ye bakamıyordum bir türlü. Sanırım o böylesine bir çöküntüdeyken hamile olmaktan utanıyordum.

"Hamilesin değil mi?" Gökçe'nin sesi ile şaşkınca ona döndüm.

Elinde telefonum vardı. Biraz önce yatağın üzerine fırlattığım telefonum.

"Ben."

"Bana söylemeyi düşünmüyordun sanırım bu kadar şaşkın baktığına göre."

"Gökçe ben."

"Biliyorum yani en azından tahmin edebiliyorum bana neden söylemediği ama sence de öğrenmeye hakkım yok muydu? En azından teyzesi olarak."dediğinde ağlayarak ona sarılmıştım bile.

"Ben özür dilerim. Saklamak gibi bir niyetim yoktu zaten. Ama söylemedim sadece. Hem kesin bir şey de yok."

"Nasıl kesin yok. Baksana halasının kuzusu senin hormonlar ile oynamaya başlamış bile. Değil mi Gökçe?" diyen Berin'i onayladı Gökçe.

Tam ağzımı açıp bir şey söylecekken ağabeyimin ve Toprak'ın şaşkın sesi doldu kulaklarıma.

"Halasının kuzusu mu?"

Kocama bile sürpriz yapamadan öğrenmişti. Bence bu ağlamak için yeterli bir sebepti. Ve bende bu sebebi seve seve kullanmış ağlamaya başlamıştım.

*****

Selam canlarım. Nasılsınız? 

Biliyorum bölüm oldukça kısa ama hem finalden önceki son bölüm hem de sizi bekletmek istemedim. 

Bir sonraki bölümümüz Final. Orada görüşmek üzere.

Sizleri Seviyorum.

Sağlıcakla Kalın....

Deli Kız ve Ağa Bozuntusu...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin