Biz birbirimize gülümserken yine bizim aramızdaki bu durumu bozan biri vardı. Hadi hadi sizde tahmin edebilirsiniz.
"Pes atmayacak mıydık kuzen?"
Emre yine her zaman ki olur olmadık zamanlarda araya girme özelliğinden bir şey kaybetmeyerek o güzel sözün keyfinin üzerine limon sıkmıştı. Elindeki kahve fincanını masaya koymuş beklentili bir şekilde Toprak'a bakıyordu.
"Atalım da kızlar sıkılmasın."dediğinde Gökçe heyecanla atılmıştı.
"Valla biz sıkılmayız. Şahsen Aslan ağabeyden dolayı az çok bizde biliyoruz. Oynayamayız ama izlemeyi seviyoruz."
"Aslan kim yavrum?"diyerek Gökçe'ye karşı sululuğuna devam eden Emre'ye bu sefer hepimiz ters ters bakmıştık. İki dakika lafın arasına dalmadan otur be çocuğum. Valla bir yerin eksilmez.
"Bana yavrum deme ve Aslan ağabey Su'yun ağabeyi."
Toprak şaşkınlıkla bana döndü.
"Senin ağabeyin mi var?"
"Evet, var ve sen neden bu kadar şaşırdın?"
"Bilmem." Sonrasında Emre'ye döndü.
"Tamam bakalım. Yine yenilirsen bir daha seninle oynamam Emre ona göre."dediğinde Emre'yi sinir etmek istediği belliydi.
"Hadi len oradan. En son maçı ben aldım." Toprak tek kaşını kavislendirerek havaya kaldırdığında Emre'nin omuzları aşağıya doğru iniş yaptı.
"Tamam ya tamam. Biliyorum sen kazanmıştın. Kızın yanında bir hava yaptırmıyorsun."dediğinde Gökçe de dâhil hepimiz kahkaha atmıştık. Gökçe'nin de güldüğünü gören Emre ise daha fazla küskün kalamamıştı. O da kendi haline gülmeye başlamıştı bile.
Oyun konsolunu terasa kurduklarında hepimiz sıralanmıştık. Emre Gökçe'yi yanından ayırmamış, sen benim şansım ol yavrum diyerek kolunun altına almıştı. Çok güzellerdi aslında. Emre aşkın cesur halini yaşayanlardandı belli. Gökçe'nin dayanması fazla uzun süreli olmazdı bu belliydi. En kısa zamanda mutlu haberlerini duyardık.
"Sen de benim şansım ol istersen. Pek bir özendin sanki."diye kulağıma eğilip fısıldayan Toprak ile yerimden sıçramıştım. Biraz uzak dur bakalım beyefendi.
"Senin pek şansa ihtiyacın yok galiba. Ayrıca özenmedim ben kimseye."
"İyi bakalım güzellik. Dediğin gibi olsun." Daha sonra oyunu başlatmıştı sinir herif.
Annemi hiç aramadığım aklıma gelince telefonumu cebinden çıkarmıştım. Bu hareketim ile bana kısa bakış atan Toprak tekrar oyununa dönmüştü. Aramam ile hemen açan annem beni bayağı şaşırtmıştı.
"Annem."
"Canım kızım.
"Nasılsınız? Babam nasıl?"
"İyiyiz kuzum sen nasılsın? Gökçe nasıl? Keyfiniz iyi mi?"
"İyiyiz annem. İki gündür pek müsait olamadım. Şimdi müsaittim bir arayayım dedim."
Yarım saat içinde annem ve babamla konuşmuştum. İkisini de iyi geceler diyerek telefonu kapattığımda bizimkiler oyunun ilk yarısını bitirmişlerdi. Heyecanla ekrana odaklanmışlardı hepsi. Ve durum berabereydi. İkisi de ikişer gol atmışlardı. Emre fazlasıyla hırslıyken Toprak daha sakin olan taraftı.
"Gökçe annem ile babamın selamı var."
"Aleyküm Selam canım."
"Oğlum bana versen o takımı bende ilk yarıyı önce kapatırdım." İlk yarının bitmesi ile Emre hemen küçük çocuk gibi itirazlara başlamıştı. Bunun nedeni Toprak'ın son on saniye kala gol atıp önde olmasıydı.
"Oğlum Barcelona'yı aldın ben Galatasaray. Daha ne kadar avans verebilirim."
"Sen Galatasaraylı mısın Toprak ?" Bir anda muhabbete dalmam ile şaşkınca bana baktı beyler. Yani bir süredir sessiz sakin oturunca.
"Evet, Su ne oldu?"
"Yok, sadece merak ettim."
"Sen?"
"Bende Galatasaraylıyım"
"Vay bir kız takım tutuyor. Yoksa lafta mı tutuyorsun?" derken küçümsemeden çok beni kızdırmak istiyordu, biliyorum.
"Hayır. Bildiğin sıkı takipçisiyim."
"Sen ciddisin."diyerek bana döndü Toprak.
"Evet, neden ne oldu?"
"Yok, bir şey hoşuma gitti." Gülümsedim dediğine.
Onlar tekrar oyuna dönerken bende telefonumla uğraşıyordum. Bir anda ürperdim gelen esintiyle. Kısa kollu bluzum anlaşılan beni pek sıcak tutamıyor. Ama üşeniyorum odaya gidip de ceketimi almaya. Zaten birazdan kalkarım derken omuzlarıma bırakılan eşofman üstü ile irkildim.
"Sende dursun bana sıcak bastı."diyen Toprak ile kıkırdadım.
"Dilsiz uşak falan mı sandınız beni Toprak Bey?"
"Ne haddime Su Hanım"
![](https://img.wattpad.com/cover/29684560-288-k64047.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Kız ve Ağa Bozuntusu...
General Fiction22'sinde deli dolu bir genç kız... 24'ünde Mardin'in en tanınmış aşiretinin torunu... Aşkı tatmamış dört gencin başından geçenlere tanık olacağız. Mardin'in tenha sokakları bazen kahkahalarınız ile, bazense kavgalarımızla dolup taşacak. Var...