2.8

11.1K 506 29
                                    

SU

Bu bir hafta o kadar çabuk ve peş peşe olaylar ile geçmişti ki ben artık takip etmeyi bırakmıştım. Öncelikli işim olarak annemle konuşmuş ve burada güzel bir ilişkiye başladığımdan bahsetmiştim. Fena bir şekilde merakta etmişti açıkçası. Haklıydı kadın canım. Bu zamana kadar onlara bahsedecek kadar bir ilişkim olmamıştı ve bir anda burada geziye gelip bir ilişkiye başlamış olmam onu şaşırtmıştı. 

Sonrasında ise okulla birlikte geri dönmeyeceğimi Toprak'ın planlarından bahsetmiştim. Oda ağabeyimin yanımda olduğu sürece izin verdiğini söylemişti. Ağabeyim de dünden razıydı zaten.  Nedenini tahmin edebiliyorsunuz değil mi?

Ağabeyim bir haftadır oldukça mutlu. Her ne kadar bana bir şeyler anlatmamış olsa da Berin ile olan bakışmaları o kadar tatlıydı ki hani. Berin'in şüpheci bakışları yok olmuştu. Bu da ağabeyimi haklı olarak mutlu ediyordu. 

Toprak dediğini yapmış altı kişiyi rahatlıkla yer imkânı sağlayabilecek bir karavan bulmuş Emre ve ağabeyim ile yol haritalarını çizmişlerdi bile. Biz kızlara da tahmini olarak bir hafta sürecek olan yolculuk için valiz hazırlamak kalmıştı. Şu an Toprak'ın valizini hazırlamış kendiminkini de kontrol ediyordum.

"Güzelim ne yapıyorsun burada?"

"Bir şeyim kalmış mı onu kontrol ediyordum sevgilim."

Arkamdan belime sarılıp başını omzuma koyması ile gülümsedim. Bu hale girmemizi seviyordu. Yalan yok bende seviyordum. Sırtımı geniş göğsüne yasladım. 

"Ne zaman çıkacağız yola?"

"Siz hazırsanız valizleri yerleştirdikten sonra çıkarız. Bu arada sen karavanı görmedin değil mi?"

"Hayır, vaktim olmadı."

"Yolculuk boyunca sevgilim, ben sürüyorsam benim yanımda oturacaksın. Ben uyuyorsam sen de benim yanımda uyuyacaksın."dediğinde bu durum hoşuma gitse de bunu ona belli etme niyetinde değildim bile. 

"Oldu paşam başka isteğiniz var mı?" Bunu söylerken iki elimde istemsiz bir şekilde belime gitmiş, tam kavgaya hazır bir hale bürünmüştüm.

Halime kahkaha atarken tekrar sarıldı bana.

"Seni seviyorum." Bu sözü her ondan duyduğumda hissettiğim mutluluğun hesabı yoktu sanırım.

"Bende seni seviyorum." Minik bir öpücük kondurdu dudaklarıma.

"Hadi bakalım. Aşağıya inelim de yola çıkalım bir an önce."

Toprak'ın ailesi ile dün vedalaşmıştık. En kısa zamanda ailem ile tanışmak istediklerini de ekleyerek sıkıca sarılmıştı bana Fatma Anne. Evet, anne demeye başlamıştım. En son hanım dediğim zaman iyi bir laf duymuştum. Fazlaca hızlı giden ilişkimizde anne demek beni pek de zorlamamıştı bile. 

Karavanı gördüğümde koşarak içine bakmaya gitmiştim. Gökçe ve Berin ise çoktan yerleşmişlerdi bile. Cidden paraya kıymıştı sevgilim. Harika bir küçük mutfak dizayn edilmişti. İki yatak, altı kişilik bir masa...

"Evet, beyler aracı ilk kim kullanacak bir sıra yapalım böyle olmayacak."diyen Emre ile sırıttım.

"Kesin çözüm taş, kâğıt, makas yapalım. Sona kalan ilk kullanır."

İlk kullanacak kişi belli olmuş ve Emre'ye kalmıştı sıra. Sonrasında Toprak ve en sonda ağabeyim kullanacaktı.

"Ya haydi Bismillah."diyerek arabayı çalıştıran Emre ile gülümsedim.

Kızlar arkaya gitmişlerdi, yatakların bulunduğu kısma. Ağabeyim ise arabayı kullanan Emre'nin yanına geçmiş onunla sohbet ediyordu.

Bende Toprak'ın elimden çekiştirmesi ile onun yanına oturmuştum bile. Cebinden çıkardığı telefonu ve kulaklığı ile gülümsedim. Şu zamana kadar fark etmiştim ki sevgilimin müzik zevki o kadar mükemmeldi ki yani bana göre.

Kulaklığın birini bana uzatması ile adeta kaparak aldım elinden. Cama yaslanması ile bende geniş göğsüne yayıldım. Bana sardığı kollar ile yüzümdeki gülümseme iyice büyüdü.

Kulaklığı taktığımda başlayan müzik ile gözlerimi kapattım usulca. En son hatırladığım kulağıma dolan anlamlı şarkıydı.

"Başımın tatlı belası, gönlümün kara sevdası,

Her şey boş senden sonrası.

Vazgeçmem senden vazgeçmem, ayrılmam senden..."

Deli Kız ve Ağa Bozuntusu...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin