2.4

13.9K 496 19
                                    

Medya: Aslan ve Berin...

SU

Ağabeyimin cümlesinden ona sonra bakakalmıştım resmen. Hayır bu zamana kadar durdu da Berin'e mi aşık oldun yani! Hani benim sevgilimin kız kardeşine. Hadi ama ne klişe!

"Su, hayatım hadi yatalım saat üç buçuk olmuş. Sabah da annemlere gideceğiz." Toprak haklıydı şu an uyumam lazımdı ama daha büyük sıkıntımız vardı ya.

"Sorma Toprak ya. Gezi öğrencisi olarak girdiğim eve şimdi sevgilin olarak gireceğim."dediğimde gülümseyerek beni kolunun altına alan adama gülümsedim. Ağabeyim ve Berin'e iyi geceler dedikten sonra üst kata çıkan merdivenlerde sarmaş dolaş çıkmak bile çok güzeldi onunla. 

"Sen beni gönlümden önce ailemin gönlüne taht kurdun hiç mi fark etmiyorsun güzelim."

Utangaç bir şekilde gülümserken yanağımdan öpmesi ile ona dönüp bakakalmıştım.

"Kızarınca yanakların daha tatlı oluyor." Bende karşılık olarak onun yanaklarını sıkarak öpmüştüm.

"Neyse sevgili bey. Artık cidden yatmalıyız ki sabah erkenden kalkabilelim."

Beni tekrar öpüp serbest bırakması dahilinde hemen odaya girip kendimi bildiğin yatağa fırlatmıştım. Gülümseyerek tavana bakarken ağabeyimin mutfakta söylediği cümle aklıma gelince gülümsemem suratımda donup kalmıştı.

İlk görüşte aşk yahut etkilenme olabilirdi elbette. Ama bunu ağabeyimin ağzından duymak çok farklıydı.

O ki çapkındı bir kere. Nasıl bu kadar çabuk bir şekilde etkilenmişti ki... 

ASLAN

Su ve Toprak'ın çıkması ile mutfakta yalnız kaldığımız Berin'e döndü bakışlarım. Ama bakışım hep boş kalıyordu. Gözleri benden hariç her yere bakıyordu bir kere. Allah aşkına bu kız kimseden güzel olduğunu duymamış mıydı? Yoksa sorun güzel olduğunu benim söylemem miydi?

"Niye bana değmiyor gözlerin? Söylediğim cümle yüzünden mi?"

"Bence bu konu hakkında konuşmayalım Aslan ağabey."dediğinde yine ağabey demesi ile üzülmüştüm bir miktar daha. O günü hatırlamıyordu ki bile. 

"Bana ağabey  demeni istemediğimi söylemiştim Berin."

"Bende sana söylemem gerektiğini söylemiştim."dediğinde sesi yüksek çıkmıştı ki bu da onu fark etmişti. 

Oturduğum yerden ayaklanarak ona doğru yürümeye başlamıştım. Ben ona doğru gittikçe o bir adım daha geriye gidiyordu. En sonunda durdum. Ben durunca o da durmuştu.

"Benden korkuyor musun Berin?"

"Evet korkuyorum."demesi ile nefes alamaz olmuştum. Ben onu korkutacak ne yapmıştım ki.

"Neden korkuyorsun ben bir şey mi yaptım sana?"

"Bir şey yapmana gerek yok. Sözlerin, duruşun korkutuyor beni. Neyse ben artık gideyim. İyi geceler."

"İyi geceler sana da."diyebilmiştim arkasından. Cümlemin tamamını bile dinlemediğine eminim.

Gerçi Su bile inanmamıştı sanırım. Öyle anlamıştım ben bakışlarından. Biliyordum ama ben başıma böyle bir olay gelecekti. O kadar emindim aşık olmayacağıma veya da bir kadından bu kadar derin bir şekilde etkilenmeyeceğime.

Öyle ki karşılıklı ihtiyaçların karşılanması için gerekli görürdüm ben kadını. Tabi ki buna her kadın dahil değildi. Konuştukça, düşüncelerimi size açtıkça batıyorum değil mi?

Açıklamak istediğimi bilinen bir tabir ile daha rahat açıklayabilirim sanırım.

'Her çiçekten bal almak varken neden tek çiçeğe bağlı kalayım sendromu'

Oysa ki tüm arkadaşlarım evliliğe adım atmışlar, erkekler evlenecekleri günü iple çekerken, kadın arkadaşlarımın parmaklarında her daim havası atılmaya dair tek taş yahut  beş taşlar. Hava atıldığı kadar da sevgililerinin gözünde eriyebilecek olmaları garip geliyordu bana.

Şimdi anlıyordum niye böyle davrandıklarını. Nasıl aşık olduklarını. Ben Berin'i ilk gördüğümde bir arkadaşımın düğünü için günübirlik bir şekilde Kanada'dan İzmir'e gelmiştim. Tabi kıyılan sade bir nikahın ardından tüm arkadaşlar bir bara gidip kendimizce eğlenirken görmüştüm. O kadar sarhoştu ki önündeki beni de görememiş bana çarpmıştı. Daha sonrasında kız arkadaşlarının yanımıza gelip götürmeleri ile geldiği hızla geri de gitmişti. Diyorum ya size beni görmedi hatırlamıyor bile diye, o sırada önünü bile görmüyordu Berin. Ama o kadar tatlıydı ki. Aklımdan çıkmamıştı ve onu burada bulabileceğimi asla düşünmezdim bile. 

Berin...

Kahverengi saçlarının ışıltısı ile, aynı renk gözlere sahip bir melekti adeta. İlk defa bir kadını,Berin'i kendime has kılmak istedim.

Ben bu Berin'i deli gibi sahipleneceğim sanırım sonum oraya doğru varıyor da. Bu kızın sevgilisi var mı acaba?

Yoktur ya. Olsa hemen sevgilisi olduğunu söyleyip terslemez miydi beni?

Kız hakkında hiçbir bilgim bile yoktu ki bile. Sadece güzelim saçları, kendine oldukça yakışan bir yüzü,güzelliği, duruluğu...

Durdun durdun Aslan şimdi de aşık olacağın tuttu. Uğraş dur bakalım. 

Ah be Berin'im senin güzelliğini düşünmek bile beni ne hale getiriyor.

Neyse bakalım yarın olan hayır ola...


Evet çok özür diliyorum öncelikle sizlerden....Hafta sonu evde olmayışım ve bilgisayarımın da evde olması bir takım beklenmeyen olumsuzluklardan biri olmuştu.

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz nedir bakalım?

Berin hakkında ne düşünüyorsunuz?

Aslan hakkında ne düşünüyorsunuz?

Diğer bölümde gelen yorumlardan birinde Aslan ve Berin'in olmaz diye düşünen bir arkadaşımız çıktı. Bu fikirde olanlar var mı? 



Deli Kız ve Ağa Bozuntusu...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin