2.6

11.3K 535 18
                                    

TOPRAK

"Aşkım hadi çıkın artık ya."

"Ay Toprak biraz bekleyemediniz mi?"diyen sevgilime gülerek bakıyordum. Ben eskiden de bu kadar gülüyor muydum acaba? Kız beni tersliyordu ben gülüyordum, kız beni seviyordu ben yine gülüyordum. 

"Su, yenge, Allah aşkına yarım saattir sizin evden çıkmanızı bekliyoruz sadece."diyen Emre ise sevgilimin yeni hedefiydi. 

"Emre sen sus bakayım. Allah'ım ya bakın ağabeyime sesi çıkıyor mu hiç?" Hışımla Aslan'a döndüm.

"Evet sen niye hiç karışmıyorsun ki?"dediğimde güldü halimize.

"Toprak sizin kızlar benim elimde büyüdüler. Yani ben sesimi çıkarsam anında bütün kirli çamaşırlarım ortaya dökülür. Gerçi döküleceği kadar dökülmüş de şu durumda susmam daha iyi."

"Şu durumda derken ne demek istiyorsun ki?" Sabahtan beri dikkatimi çekiyordu durgun ve dalgın halleri.

"Ben aşık oldum sanırım. Tüm sıkıntı bu." Kahkahalarımı atmaya başladığımda Emre de bana katıldı. Tüm sıkıntım diye bahsettiği şey bizim başımıza ondan daha önce gelmişti zaten. Ve eminim ki sıkıntı olacak bir sorun değildi bence 

"Ne var ki bunda Aslan. Bizde aşığız."diyen Emre ile bende başımı salladım.

"Benim ki imkansız gençler."diyerek umutsuzca konuşan Aslan'a kaşlarımı çattım.

"Denedin mi peki?"dediğimde bana baktı anlamamış bir şekilde.

"Efendim?"

"Denedin mi diyorum Aslan. Bak kız kardeşin sırf kıskançlığından benden kaçmaya çalıştı. Ben izin vermedim. Gerçi kaçmış olsa bile peşinden gelirdim. Sen denedin mi peki kendini anlatmayı denedin mi hiç?"

Kafasını olumsuzca sallayan adam ile bende konuyu daha fazla uzatmak istedim. Nasılsa önerimi vermiştim. Daha doğrusu vermeye çalışmıştım. 

"Bu arada İstanbul'a dönerken uçakla değil de araba ile gezerek gidelim diye düşünüyorum ben nasıl olur?"

Emre'nin zaten haberi vardı. Aslan'a sormuştum açıkçası. Bilemiyorum hepimizin bir arada gezerek gitmesi daha iyiymiş gibi gelmişti bana. 

"Hayır damat. İyi düşünmüşsün. Ayrı ayrı arabalarda mı?"

"Karavan almayı düşünmüştüm. Şimdi sen ve Berin de var. Sadece büyük bir karavan işimizi görür diye düşünüyorum."

Kafasını sallayarak beni onaylayınca büyük bir karavan bakmayı aklıma not ettim. Sanırım gerçekten en büyüklerinden bakmam lazımdı. Hani herkesin rahat etmesi lazımdı. 

Merdivenlerden gelen ses ile yukarı baktığımda önde kardeşimi, arkasında sevgilimi gördüm. Gözüm Aslan'a takıldığında Berin'e bakıyordu. Ama farklı bir şekilde. Sanki benim Su'ya baktığım gibi bakıyordu. Biraz önce bahsettiği kişinin Berin olma olasılığı kaçtı acaba?

Sevgilimin elimi tutması ile düşüncelerimden ayrıldım. Bu konuyu daha sonra Aslan ile özel konuşmak bana farz olmuştu.  Umarım yanılmışımdır. 

*********

İki araba sıralanarak konağın önüne park etmiştik. Sevgilime baktığımda stresten ellerini birbirine bastırmış, titrek gözlerle konağın kapısına bakıyordu.

"Su iyi misin?"

"İyiyim Toprak."dediğinde hiç de inandırıcı değildi maalesef.

"Emin misin güzelim?"

"Emin değilim. Ay ne var yani her gün sevdiğim adamın ailesi ile tanışmıyorum sonuçta. Sanırım heyecan yaptım." Haklı olması ile sesimi çıkaramadım.

Arabadan inerek sevgilim kapısını açtım. Ellerini elime aldığımda bana döndü.

"Ya beni sevmezler, istemezlerse Toprak?" Annemi arayıp, kısacası Su ve benden bahsettiğimden güzel sevgilimin haberi yoktu ki. Şu an gelinim diye dört gözle beklediğini bilmiyordu ki.Elini sıkıca tuttum.

"Sadece ben sevsem yetmez mi?"

"Yetmez mi be adam yeter de artar bile."dediğinde gülümsedim. Ee o zaman sıkıntı yoktu. 

Kerem'in kapıyı açması ile bakışmamız kesilmişti. Birleşik ellerimize bakıp yüzünü hafifçe buruşturması ile bende kaşlarımı çatmıştım. Sanırım Kerem bey, yıllar önceki oyun arkadaşını tekrar görünce başka duygular düşünmeye başlamış. Sinirlenmiştim birden bire.

"Hoş geldiniz ağam."

"Sağ ol Kerem. Annemler neredeler?"

"Terastalar efendim."

Terasa çıkarak ailemin yanına geldiğimizde sevgilim iyice titremeye başlamıştı.

Elimi beline sararak annem ve babama döndüm. Artık tanışmaları, gerçek anlamda, tanışmaları gerekiyordu. 

"İşte sevdiğim kızı size getirdim ailem."dediğimde annem, haberi olmasına rağmen mutlulukla gülümsemişti. Babam da gülünce Su biraz daha kendine gelmişti.

"Bırak da yanımıza gelsin kızımız."

"Baba ne gerek var?"

"Bırak lan deyyuz. Gel bakalım Su kızım." Su benden ayrılarak babamın açtığı kollarının altına girmişti bile. Emreler bizden önce yukarı çıktıklarından dolayı, babam ve Aslan tanışmıştı bile.

Yemekler yenilmiş, güzel ortam oluşmuştu. 

"Eh artık bir kahveni içeriz gelin kızım." Babamın sözü ile Su kızarırken benim kahkaha atmam herkesin yüzünde ufak gülümseme oluşturmuştu bile...

Deli Kız ve Ağa Bozuntusu...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin