22'sinde deli dolu bir genç kız...
24'ünde Mardin'in en tanınmış aşiretinin torunu...
Aşkı tatmamış dört gencin başından geçenlere tanık olacağız.
Mardin'in tenha sokakları bazen kahkahalarınız ile, bazense kavgalarımızla dolup taşacak.
Var...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yıllardırbu gelinliği nasıl, ne zaman ve kiminle giyeceğimi merak eder dururdum. Yanımda beni seven bir eşim olması da en büyük belki de tek büyük dileğimdi.
Gelin odasının içinde benimle birlikte dolanıp duran bir gelin daha vardı ki siz bunun kim olduğunu biliyorsunuz. Ağabeyim dediğini yapmış, tüm her şeyi yetiştirerek planlanan gibi bir çifte düğün hazırlamıştı.
"Su ben çok heyecanlıyım."diye bana seslenen Berin'e baktığımda benimkisine kıyasla daha uçuş uçuş bir gelinliği vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bende oldukça heyecanlıyım sanırım."diyerek birbirimize baktığımızda mutlulukla gülümsemiştik. İkimizde sevdiğimiz adamlarla birlikte daima yan yana olacağımız bir hayatın daimi adımını atacaktık. Bundan sonrasında tüm derdimiz de dermanımız da o adamlar olacaktı.
Gelin odasının kapısının hızlıca açılması ile yerimde sıçrayacak o tarafa doğru dönmüştüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gökçe karnında hafif çıkıntı olmuş göbeğini saklayan elbisesi ile kızgın bir şekilde bakıyordu. Siz şimdi diyeceksiniz ki bu göbek işi nereden çıktı. Düğünümüz aslında bizim için tahmin edilen tarihten bayağı bir sonrasına aktarılmak zorunda kaldı.
Toprak'ın Mardin de halletmesi gereken işlemler derken bir de ağabeyimin Kanada'ya dönmesi gerekmişti. Bu arada da tatile çıkan genç çiftimiz Emre-Gökçe Hancıoğlu ani bir kararla evlenmişler sonrasında ise anladınız siz. Ve şimdi ise minik bir can Gökçe'nin karnında yavaş yavaş büyüyordu. Teyzesinin bir tanesi henüz iki aylık olsa da zayıf bir bedene sahip annesinin vücudunda ben buradayım dercesine herkese göz kırpıyordu.
"Gökçe."
Kızgınca ismini haykırınca irkilerek bana döndü can arkadaşım.
"Su korkuttun ama beni ne oldu?"
"Biz seninle ne konuşmuştuk canım. O topuklu ayakkabıların üzerinde ne işin var senin ya? Hamilesin sen ya hamile."diye öfkem daha da artarak konuşmaya başladım.
"Tamam konuştuk ama bugün özel bir gün. Sen evleniyorsun."diye gözlerini doldurarak bana baktığında kıyamamıştım yine ona.
"Gel buraya deli anne."diye kollarımı iki yana açtığımda hızlı adımlarla bana yaklaşarak kollarımın arasına girdi.
"Bende isterim ama"diyerek kollarını bize saran Berin'i de aramıza aldığımızda bizden mutlusu yoktu yahu.
Gökçe ikimize de aynı ayakkabı modelinden verdiğinde sorarcasına ona baktığımızda gülümseyerek cevap verdi bize.
"Çok güzeldi ben de ikinize de aldım."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ayakkabılarımızı giydiğimizde artık hazırdık ki kapının çalınması ve ardından ağabeyimin görünmesi bir olmuştu. Gözleri önce Berin'e kaysa da adımları bana doğru gelmişti.
"Çok güzel olmuşsun küçük kardeşim."dediğinde gözlerim dolarak ona bakmıştım. Elini sallayarak konuşmaya devam etti.
"Hadi bakalım sakın ağlamayı düşünme. Neyse ki düğünden sonra ağlaşmak için oldukça fazla vaktimiz var. Şimdi diğer odada telaşından ölecek olan nişanlının yanına git bakalım. Bu arada bende sevgilim ile ilgileneyim."dediğinde gülümseyerek ondan uzaklaştım.
Kapının orada duran Emre'ye gülümseyerek diğer odaya girdiğimde ağabeyiminde dediği gibi telaşla odayı arşınlayan bir damat gördüm. Yakışıklı bir damat.
"Sevgilim."
Sesimi duyması ile bakışları bana döndü. Donmuş bir şekilde bana bakarken bende ona bakakalmıştım.
Hızlı adımlarla yanıma ulaştığında elleri çenemi bulurken bende ellerimi onun koluna sarmıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Çok güzel meleğim. Çok fazla."dediğinde kocaman, tüm yüzümü kaplayan bir gülümsemem oldu.
"Şu an sakın beni öpmeyi düşünme olur mu? Rujumun dağılmasını hiç mi hiç istemem."
Bir anda doğrulup bana doğru ile eğilmesi ile ona baktım. Dudaklarıma yapışması ile gözlerim kendiliğinden kapanmıştı. Elleri gelinliğimin fermuarına ulaşırken titreyecek ona baktım. Dudaklarımdan ayrılıp bana baktığında ona gülümsemem ile tekrar beni öpmeye başlamıştı.
Sonrası aşkın tutkuyla karmaşasıydı.
Selam Canlarım. Nasılsınız?
Ben çok iyiyim. Dediğim gibi finale gidiyoruz artık.