3.8 (Finale Son 2)

9.2K 381 13
                                    


WELCOME TO WE HONEYMOON

Toprak

"Tek bavul neyine yetmezdi acaba Su? Ne getirdin bu kadar?"

"Kıyafet getirdim tabi ki Torak.  Ne getirebilirim başka?"

"Sen şimdi bana iki bavulun da kıyafet dolu olduğunu mu söylüyorsun."

"Evet hayatım."demişti bezgince. 

"Bence boşu boşuna ağırlık etmişsin sen güzelim."derken sırıtıyor oluşumdan mıdır bilinmez ama kaşlarım çatılmıştı bile.

"Ne dönüyor senin aklında."

"Demem o ki güzelim ben senin teninin tadını aldıktan sonra kolay mı o kıyafetleri giymek ve gezmelere gitmek ha."

"Toprak."derken sessizce konuşması ile gülümseyerek elimdeki bavulu bırakıp ona doğru adımlamaya başladım. 

"Niye üzerime üzerime geliyorsun?"yüzünde oluşan gergin gülümseme ile adımlarım kendiliğinden durmuştu.

"Benden korkuyorsun."diye sorarcasına yüzüne bakarken bu sefer de benim adımlarım gerilemeye başlamış, sevdiğim kadından uzaklaşmaya çalışıyordu.

"Toprak saçmalıyorsun. Senden korktuğum falan yok."diye seslenen karıma bakmadan tuttuğumuz bungalov evimizden koşar adımlarla kaçmıştım. Gerçi onda da koşmam değil yüzmem gerekmişti.

Aptal bir oyun oynama isteğime karşı koyamamıştım ve bunun sonucunda daha iki günlük karımın karşımda korkuyla benden kaçmasına sebep olmuştum. Şimdi de o çok istediğimiz Maldivler rüyamızda benim yüzümden mahvolmuş olacaktı sanırım.

"Toprak." Yüzmek için derin bir nefes alırken duyduğum sesle ona döndüm. Kızmış bir şekilde bana bakıyordu.

"Sen kocam dediğim adam hemen buraya gel. Gelmezsen yemin olsun şu mavi güzelliği bile umursamadan Türkiye'ye döner seni boşarım anladın mı?"

Her kelimesinden sonra sesinin bir öncekinden daha yüksek çıkması ile gülümsedim. Cidden onu iyi kızdırmıştım.

Bulunduğumuz bungalovun merdivenlerinden çıkarken karımın da bana doğru gelmesi ile kollarımı açarak olduğum yerde onu bekledim. Sıkıca gelip bana sarıldığında her daim güzel olan saçına minik öpücüğümü kondurmuştum bile.

"Biraz önce neler saçmaladığını bana da anlatmak ister misin kocacım?" Gülerek daha sıkı sarıldım ona.

"Boş ver onu ya. Beğendin mi kalacağımız yeri?"

"Evet hem de çok."

"Ama bunu bir kendimi serin sulara atarsam daha iyi anlarım değil mi?"dediğinde başımla onu onaylamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ama bunu bir kendimi serin sulara atarsam daha iyi anlarım değil mi?"dediğinde başımla onu onaylamıştım. 

"Hey Toprak. Asma ama yüzünü. Gel bakalım benimle." Beni evimizin içine çekip bir taraftardan koltuğa oturtan kadına baktım.  Yanıma oturmasını beklerken dizlerimin üzerinde hissettiğim ağırlıkla gözlerim aynı anda büyümüş olabilirdi.

"Bana bakınız Toprak Hancıoğlu. Ben Su Hancıoğlu. Senin sevgilin, karın... Biraz önceki tepkinin anlamı neydi bilemiyorum ama senden korkmuyorum. Sen beni severken ben senden neden korkayım ki? Seni seviyorum aşkım ve lütfen altımda her an büyümeye çalışan arkadaşa söyle yüzmek istiyorum."

Şaşkınca kadınımın arkasından bakarken o odanın içinde bulunan banyoya girmişti çoktan.

Gülerek başımı koltuğa dayadığımda Allah'a şükrettim bu kadını bana verdiği için.

-----

"Toprak."

"Efendim güzelim."

"Ben acıktım. Hadi şu yataktan çıkalım artık."diye serzenişte bulunan karıma doğru yan döndüm. Haklıydı. İki gündür bize ait bu mabetten çıkmak istememiştim ve Su'yun da çıkmasına izin vermemiştim. Bir koluma başımı yaslayıp ona bakmaya başlamıştım. Onun gözleri ise yan dönünce ortaya çıkan kaslarıma kayınca sırıtmaya başlamıştım.

"Bana şöyle bakıyorsun ya Su seni şu yataktan çıkarmak istemiyorum."dediğimde refleksle yataktan çıkmaya çalışan karım bana göz zevki yaşattığından habersizdi. Gözlerimin süzdüğü bedeninin çıplaklığını fark etmiş olacak ki kaçarcasına odada bulunan banyoya atmıştı kendini. Gerçi ne diye kaçıyordu onu da anlamıyordum ya.

Bir saatin sonunda ikimizde hazırlanmış bir şekilde dışarı da sahilde dolaşırken çalan telefonun zil sesi ile elim cebime gitmişti. Nedense bir anda içim acıyla dolmuş bir şekilde Aslan'dan gelen aramayı cevaplandırmıştım. Her duyduğum cümleyle beynime balyozla vurulmuş gibi hissetsem de dinlemeye devam etmiştim Aslan'ı.

Telefonu kapatıp karıma döndüğümde merakla gözlerini bana dikmiş olduğunu görünce derin nefes aldım.

"Acil Türkiye'ye geri dönmeliyiz güzelim."

*****

Biliyorum şu an hepiniz bana burada biter mi diye kızacaksınız ki bence oldukça da haklısın ama en kısa zamanda yeni bölüm ile geleceğim. Sizleri seviyorum...


Deli Kız ve Ağa Bozuntusu...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin