21.Bölüm: Karine

8 1 0
                                    

Hukuk terimi olarak karine bir yakınlığa bağlı olarak bir durumu, varsayımı işaret eden ipucu, bulgu, emare anlamına gelir. Varlığı bilinmeyen bir olgu hakkında sonuç çıkarılmasını sağlayan belirtilerdir.

Kahrolsun Amerikan emperyalizmi! Kafamdaki sesler sanki 90'lara dönmüş, sloganlarımız zamanın acımasızlığıyla kesişmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kahrolsun Amerikan emperyalizmi! Kafamdaki sesler sanki 90'lara dönmüş, sloganlarımız zamanın acımasızlığıyla kesişmişti.

Sevdiğim kadını nefret ettiğim ülkeye kaybetmiştim. NASA! Benden kork aslanım, senin üzerine SSCB'nin uzaya gönderdiği ilk uydusu gibi yağacağım!

Kimi kandırıyordum ki? Benden bir bok olmazdı. Sevdiğim kadın ise önemli biri olmaya gitmişti. Hayallerini gerçekleştirmeye gitmişti. Benim tek hayalim oyken, ben onun hayallerine girememiştim. O zaten hiçbir zaman hayal kurmazdı. Hep gerçekçiydi. Mars'ın sert kayaçları gibi kaskatıydı.

Penceremin karşısında gördüğüm manzaram... Eşyalarını bir kamyonet gelmiş topluyordu. O çoktan gitmişti. Görmediğime göre ya çok geç ya da çok erken saatlerde. Elif eşyaların satışıyla ilgileniyordu, sevgilim gitmişti.

Umut yanıma gelip elini omzuma koydu, sevgilim ondan gizlediklerimi onun yüzünden öğrenmişti. Lakin çocukluk arkadaşım, kardeşim kendinden emin bir şekilde rahattı. Ondan kopamayacağımı çok iyi biliyordu.

Ne yapalım, mezuniyetimize iki sap olarak katılmak da güzel. Mezundum işte, daha ne olsun? Kravatımızı düzelttik, gıcır gıcır olmamızın şerefiyle taksiye bindik. Annem beni orada karşılayacaktı ve benimle gurur duyacaktı. Diploma alışımı benimle gurur duyarak izleyecekti. Ben onun için hukuk okumuştum.

Kamer'i görüntülü aradım, kıyafetimi göstermek için. Açmadı, beni bugün böyle göremedi. Zaten annem de telefonunu bir türlü açmıyordu.

Arkadaşlarla fotoğraf çektik, bizim ekip de bu anı kaçırmamıştı. Çağrı'nın Kamer'in beni terk etmesiyle ilgili 'sana çok bile dayandı' şakasından sonra kendisini biraz dövdük.

Gamze bizimle gurur duyuyordu, kendisi bizim hocamız sayılırdı. Bu yüzden elindeki kamerayla sürekli videomuzu çekiyordu.

Deniz beni matbaada çalışmaya ikna etmeye çalışıyordu. Beni değil ama galiba Umut'u ikna etmişti. Şu gazetecilik işlerine pek meraklıydı zaten.

Bir kez daha annemi aradım, telefon açılır açılmaz heyecanla konuştum.

"Neredesin anne? Tören neredeyse başlıyor." Bir süre sessizlik oldu, karşıdan annemin sesini duymayı bekliyordum. Duyamadım, duyabilmek için ömrümün bana kalan kısmını verebilirdim.

"Uraz, annemizi kaybettik." Abimden duyduğum bu cümleyi anlamaya çalıştım. Annem. Benim annem ölmüştü. Kalp atışının ve solunumun durması, vücudun soğuyup katılaşması... Onu bir daha göremeyecektim. Bir daha kimse bana onun baktığı gibi bakamayacaktı. Kimse beni onun kadar sevemeyecekti. Annem mezuniyet törenime gelirken kaza yapmıştı. Bana gururla bakabilmesi adına yaptığım onca çaba...

İdeallerin PeşindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin