ŞİŞEDEKİ FIRTINA
Bölüm: 21
"Mirşad duşa girdi, çıkınca siyah gömleğini giyecekmiş. Ütüsüz sanırım, bir bak yukarıya."
Mirşad...
Ütü...
Siyah gömlek...
Yok ben bunu öldürürüm!
"Dolabında ütülü gömlekleri vardı Dijle Hanım," diyen Çiçek'e ters cevabı gecikmedi: "Giymek istediği gömlek yok demek ki Çiçek. Mirşad ağa istediği gömleği giymeden önce senden icazet mi alacak?"
"Yok ben öyle demek istemedim," diye kem küm ede ede konuşmaya çalışan Çiçek'le cinlerim tepeme çıktı. Sana ne, diyemiyor muydu?
"Benim kocamın giyeceği gömleğin tasası sana mı düştü? Gelip senden mi icazet aldı da haddin olmayacak şekilde konuşuyorsun?" Konağın avlusunda yükselen sesimle irkilerek arkaya döndü, Dijle. Kocaman açtığı gözleriyle bana bakarken, ben ona onu öldürmek ister gibi bakıyordum.
"Yanlış anlama, Eflin," dedi saçmalamaya başlayarak. "Yukarıda sesleniyordu, kızlar duymadı sanırım, malum sen de yoktun ondan geldim ben."
"Eflin sakin ol," diye fısıldayan Meleknaz'a ters bir bakış attığımda, artık nasıl baktıysam benden birkaç adım geriye doğru çekildi.
"Çiçek, çekirdek getir bana," diye bağırdı Reber. "Günlerdir beklediğim boks maçı nihayet başlayacak sanırım."
"Reber sana inanamıyorum," diye mırıldandı Lavin.
"Ben evde olurum ya da olmam, sana ne! Benim kocamdan, kocamın gömleğinden sana ne, Dijle! Canına mı susadın sen? Hayır ne istiyorsun sen, seni öldürmemi mi?" Yeri göğü inleterek bağırırken yeri döve döve mutfak kapısına doğru yürüdüm. Mutfaktaki çalışanlarda dâhil olmak üzere avludaki herkes durmuş bize bakıyordu. Umurumda mıydı, hayır.
"Senin ne işin var kızım burada?" dedim Dijle'nin kolundan tuttuğum gibi onu avlunun ortasına sürüklerken. Şoka girmiş halde bana bakarken, tek kelime edemiyor, tek bir tepki dâhi veremiyordu.
"Dilşad ile evlenen Nalin, sen ne diye her dakika bu konaktasın acaba? Konağa geldiğin yetmiyor bir de kocamın dibinden ayrılmıyorsun! Sen ne istiyorsun Dijle, Allah'tan belanı mı?"
"Bırak be kolumu," diye bas bas bağırdı Dijle. O bağırdıkça ben kolunu daha da sıktım. Tırnaklarını elimin üzerine geçirdiğinde diğer elimi saçlarının arasına daldırdım ve dibinden koparmak pahasına saçlarını çektiğimde acıyla attığı çığlıkları konağın içinde yankılandı.
"Eflin," diyen Meleknaz'a öldürücü bakışlarımı attım. "Sakın müdahale etmeye kalkmayın, öldürürüm sizi de!"
"Bırak saçımı! İmdat! Mirşad! Mirşad yardım et..."
"Bak hâlâ Mirşad diyor," bastıramadığım öfkemle bağırdığımda ellerimin altında tir tir titremeye başladı. "Mir'in adını ağzına almayacaksın! Duydun mu beni geri zekâlı, almayacaksın."
"Abi yardım et, öldürecek," diyen Meleknaz'a, "Kılımı dâhi oynatmam sonuna kadar hak etti," diye cevap verdi Reber.
"Eflin, kızım sen ne yapıyorsun?"
"Dilda anne yardım et, kafayı yemiş bu," demesiyle saçlarının köklerine asılmam bir olunca çığlık atarak ağlamaya başladı.
"Aranıyordu, belasını veriyorum! Hakkım değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şişedeki Fırtına ✔
Teen Fiction"Âşık oyun oynar mıydı?" Hayatımı camdan bir şişenin içinde yaşadığımı bilmiyordum. Ta ki şişenin içinde kopan fırtınayla düzenim altüst olana dek. Bilmediğim bir şehirde, esasen bana yabancı olan bir adama tutunmuş, kurtuluşu riyada aramıştım. En...