Ş.F | Bölüm: 22

7.8K 483 118
                                    

ŞİŞEDEKİ FIRTINA

Bölüm: 22

Hayat; sen plânlar yaparken başına gelenlerdir, John Lennon.

Yağız'la tanıştığımda, onunla çıkmaya başladığımda, birlikte olduğumda, gezip tozduğumda, eğlendiğimde, aklımın ucunda yüreğimin en güzel yerinde sayısız şeyler geçmişti. Geleceğimize dair kurduğum sayısız hayal vardı. O hayaller birer birer gerçekleşiyordu lâkin yanımdaki adam Yağız değildi, tanışalı bir ay bile olmayan bir adamdı.

Mir Mirşad Firuzhan, hayatımı birleştireceğim adamdı.

Nişanın üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti. O gecenin sabahında önce İstanbul'a uçmuştuk. Oradaki birkaç işini halletmişti Mirşad. Ben de o sırada kızlarla buluşmuş ve gerçekleri olduğu gibi anlatmıştım onlara. Başta kızsalar da özellikle de Sezen sonunda beni anlamış ve bana destek olmuşlardı.

İstanbul'da geçirdiğimiz üç günün sonunda Mirşad işlerini yoluna koyduktan sonra birlikte İzmir'e geçmiştik. Önceden rezervasyonunu yaptığı oteldeki balayı süitine yerleşmiştik. Bugüne gelmeden önceki o dört günde bol bol gezmiş, denize girmiş, havuzda eğlenceli vakitler geçirmiş, plajda Ozan Ali'nin bize müsaade ettiği kadarıyla güneşlenmiş ve İzmir'in tüm güzelliklerini keşfetmek amacıyla bol bol gezmiştik.

Tabii sadece gezip tozmamıştık, birlikte hatırı sayılır vakit geçirdikçe birbirimizi de yakından tanımaya başlamıştık. Ozan Ali'yi uyuttuktan sonra gece geç saatlere kadar odanın balkonunda oturup konuşmuş, kahkahalar eşliğinde sohbet etmiş, oyunlar oynamış ve bol bol öpüşmüştük. Tabii devamında ayrılmamız benim için bir tık daha kolay olsa da Mir için aynı şeyi söyleyemezdim. Neyse ki bugün nikâhımızı kıyılacaktık da rahat edecekti.

Evet, söylediğim sözü çiğnememek için Mir Mirşad Firuzhan balayına çıktığımız tatilde resmi nikâhımız kıyacağımızı söylemiş, hatta itiraz etmeme karşın nüfus müdürlüğünden gün dâhi almıştı. Sadece gün de almamıştık, Mirşad her şey tam olsun demiş ve gelinlik giymem için ısrar etmişti ki kendisi de damatlık giyecekti.

İkimizde ilk defa evleneceğiz Eflin, her şey tam olsun, demişti ve şu anda üzerimde kocaman ve bir hayli ağır olan bir gelinlik vardı.

Makyajımı yapmaları için kuaför bile ayarlamıştı, Mirşad. Öğleden sonra Ozan Ali'yi de alıp çıkmıştı odadan ve ben yaklaşık dört saattir profesyonel bir ekip tarafından hazırlanıyordum.

Nikâhımız otelin terasında yapılacaktı. Mirşad'ın isteği üzerine bu gece terasta bizden başka hiç kimse olmayacaktı. İzmir'in en gözde otelinin terasında hâl ve hareketleriyle ayaklarımı yerden kesen adamla birlikte dünya evine giriyordum. Evet, itiraf ediyorum ki Mirşad'ı tanıdıkça ona karşı hissetmeye başladığım hoşlantı bir tık daha ileriye gitmiş olabilirdi.

Nikâhımızı kıyacak nikâh memuru ve iki de otel çalışanı şahidimiz olacaktı bu gece yanımızda. Fotoğraflarımızı çekecek fotoğrafçı ve ilk dansımızda bize eşlik edecek orkestra olacaktı. Mir, biz bize olduğumuz muhteşem bir düğün organize etmişti bizim için. Günlerdir tüm bunlarla büyük bir titizlikle ilgilenmişti. O böyle heyecanla uğraştıkça da benim de heyecanım ortaya çıkmıştı.

Saat akşam sekize doğru gelirken, aynadaki aksime uzun uzun baktım. Çok güzel görünüyordum. Tıpkı peri masallarındaki prensesler gibi olmuştum. Şu anda annemin ve babamın yanımda olmasını o kadar çok isterdim ki lâkin ikisi de yoktu. Ne annem ne babam ne de erkek kardeşim...

Hak ettiğim gibi, yapayalnızdım.

Odanın kapısı açıldığında, aynadan kapıdan giren adama baktım. Siyah rengi tercih ettiği damatlığıyla, kucağında beyaz takım elbise giyen oğluyla kalbimi tekletti bir an için. Mir Mirşad Firuzhan ve oğlu kalbimi hoplatacak derecede güzellerdi ki ağır adımlarla bana doğru yürüdükçe ciğerlerime çektiğim nefeslerim yetmez oldu bana.

Şişedeki Fırtına ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin