Sabah odama giren adım sesleri ile uyandım. Gökhan elindeki sürahi ile kapıdan bana bakıyordu. "O suyu bana sakın atma." Dedim gökhan sırıtıp; "günaydın canım kardeşim." Diyerek sürahide'ki suyu bana doğru attı.
Su direk yüzüme gelmişti. "Ulan göhan gel buraya." Dedim ve gökhanı kovalamaya başladım.
Nerdeyse bütün odaları gezmiştik. Mutfaktan geçerken masanın üzerindeki sürahiyi aldım. Gökhan kapıya doğru koştu ve hızla dört katı inmeye başladı. Bende onun peşinden gittim. Binanın önünde halı yıkayan kadınları gördüm.
Gökhan eline bir hortum almış beni bekliyordu. Hemen U dönüşü yapmayı düşünürken gökhan beni ıslatmaya başladı.
Bende elimdeki sürahinin içindeki suyu gökhana doğru atmıştım ama pek işe yaramamıtşı. Halı yıkayan kadına dönüp; "abla hortumu verirmisin?" Dedim bana hortumu verince bende gökhanı ıslatmaya başladım.
Biz karşılıklı birbirimizi ıslatırken melihin geldiğini gördüm. Aha kesin bize kızacak. Ulan biz gene böyle üniversitedeyken bir su savaşı yapmıştık. Bütün gün bizi azarlamıştı. Bide aynı evde kalıyorduk. Evin içindeki ıslatdığımız yerleri temizletmişti bize.
"Gökhan kaç." Deyip elimdeki hortumu yere atıp kaçmaya başladım. Melih bizi ıslak görürse yemin ederim ağzımıza sıçar. Gökhan ve ben hızla mahallenin sonuna doğru koşuyorduk.
Melih bizi gördümü diye arkama dönüp baktım. Ohh bizi görmedi galiba direk binaya girdi. Elinde ekmek poşeti vardı.
Gökhana dönüp; "tamam melih gittide biz eve nasıl gire-" ben daha lafımı bitiremeden gelen bağrış sesleri ile gökhan ile birbirimize bakıp sesin geldiği yöne koşmaya başladık.
Dört-beş tane adam minik bir kızı sıkıştırıyorlardı. Hızla onların yanına gittik. "Bırak ulan kızı." Diyerek gökhan kıza vuracak olan adamın elini tutup büktü. Diğer adam; "ikileyin lan burdan." Deyip gökhana doğru atak yapacakken bu sefer bende olaya dahil oldum. "Hadi ikiletsene." Diyerek adama bir yumruk attım. Diğer adam da bana doğru koşmaya başladı. Onun attığı tekmeden kurtulup aynı şekilde bende ona tekme atarak karşılık verdim. Attığım tekme karnına gelmişti. Adam geriye doğru sendeleyip yere düşmüştü. Karnını tutarak nefes almaya çalışıyordu.
Yumruk atdığım adam hızla gelip boğazımdan tutup beni direğe yapıştırdı. Ona bakarak; "tam bir salaksın." Diyerek adama kafa attım. Aklınız varsa sakın bir adanalıyı boğazlamaya çalışmayın yoksa böyle kafayı yersiniz. Karnına tekme atdığım adam gelip bana yumruk atmaya çalışıtı. Yumruğunu tam yüz hizamda yakalamıştım. Bileğini büküp arkasına geçtim ve ensesine yumruğumu geçirdim. İki tane ben ve iki tanede gökhan adam bayıltmışı. Son bir adam kalmıştı. Gökhan ile birbirimize bakıp sırıttık. Gökhan kolarını açınca ona doğru koşup kollarımızı kenetledim. Gökhan beni döndürünce adamın yüzüne tekme attım ve buda böylelikle yere yapışmış oldu. Adamın yüzünde 41 numara izi vardı. Gökhan beni yanına indirdi. Birlikte küçük kızın yanına gitdik. Oğlum daha on yada onbir yaşında minnacık kızdan ne istiyorsunuz amk. "Minik kız iyimisin?" Dedi gökhan kız gökhana bakarak; "evet teşekkürler." Dedi adamlara kısa bir bakış atıp; "tanıyormusun?" Dedim kız hızla başını iki yana salladı. Polis siren seslerini duyunca gökhana dönüp; "kimliğin yanındamı?" Dedim ulan o değil birde sırım sıklamız ya.
Gökhan başını olumsuz anlamda sallayınca sessizce; "şimdi şıçtık." Dedim polis arabaları önümüzde durdu. Polisler önce bize ve üzerimize daha sonra yerde yatan adamlara baktı.
Bir polis gelip ellerimi arkadan kelepçelerken hiç sesimi çıkarmamıştım.
Gökhan ve beni bir arabaya küçük kızı ve dövdüğümüz adamları başka bir arabaya almışlardı.
Şuan ne gibi bir ceza alırız diye düşünüyorum. Umarım taha albayın karakolluk olduğumuzdan haberi olmaz.
Bizi karakola getirip amirin odasına aldılar. Odada fatihte vardı ve bana şaşkınlık ile bakıyordu. Sonra üzerime bakıp kaşlarını çatdı. Tek kaşını kaldırmış giydiğim şorta bakıyordu. Birde bizim neden ıslak olduğumuzu sorguluyor gibiydi.
Amir bize bakarak; "bu adamları kim dövdü?" Dedi gökhan ve ben aynı anda elimizi kaldırıp; "ben dövdüm amirim." Dedik kafamı gökhana çevirdim oda bana çevirmişti.
Oğlum ben zaten cezalıyım o da boşuna ceza almasaydı. Amir sinirle bize bakıp; "siz ikiniz birliktemi dövdünüz." Dedi kafamı 'hayır' anlamı da sallayıp; "amirim arkadaşın bir suçu yok adamları ben dövdüm bırakın o gitsin." Dedim amir bana kaşlarını çatmış bakıyordu. Gökhan hemen; "yalan söylüyor amirim ben dövdüm bırakın o gitsin." Dedi allahım sabır ver ya amire dönüp; "amirim asıl o yalan söy-" derken amir sinirle; "anladım ikiniz bir olmuş dövmüşsünüz şimdi hanımefendi siz olayı bir anlatın." Dedi bende önce fatihe sonrada amire bakıp; "biz bir arkadaştan kaçıyorduk o sırada bir bağrışma sesi duyup o yöne gittik. Sonra bu beş şerefsi- yani adamın küçük kızı şıkıştırdığını gördük. Sonrada adamları gidip dövdük." Dedim gayet rahat bir şekilde.
Fatih ikimizinde üzerine bakıp; "e o zaman üzeriniz niye sırım sıklam?" Dedi sinirle gökhana döndüm. Gökhan sırıtarak; "su savaşı yaptık." Dedi ulan gökhan sabah sabah iyi ıslanmıştık ya. Allahım umarım gökhan hasta olmaz. Fatih bize bakarak; "kimliğiniz yanınızdamı?" Dedi fatihe bakarak; "sabah bir sürahi su ile uyandım sence yanıma almaya zamanım olmuşmudur?" Dedim amir bey fatihe dönüp; "tanıyormusun?" Dedi kafası ile bizi göstererek.
Fatih amiri kafası ile onaylayıp; "kız biyolojik kardeşim ve yanındakide arkadaşı." Dedi allahım ya sabır ya daha kaç kere diyecem kardeşim diye. "Yanımdakide kardeşim. Amirim biz askeriz izin verin kardeşimizi arayalım kimliklerimizi getirsin." Dedim amir fatihe dönüp teyit etmek ister gibi baktı. Fatih kafasını 'evet' der gibi sallayınca amir; "tamam ara bakalım." Diyerek masadaki ankisörlü telefonu bana doğru yitti. Melihin numarasını ezbere bildiğim için hemen numarayı çevirip melihi aradaım. Melih telefonu; "kimsin?" Diyerek açtı bense direk konuya girdim; "gökhan ile karakolluk olduk kimliklerimiz yanımızda değil." Dedim melih sinirle bir nefes verip; "gene ne bok yediniz amk hem senin yatağın ve yerler neden ıslak." Dedi şimdi su şavaşı yaptık dersem gelmez o yüzden; "ne biliyim ben neden ıslak sen şu kimlikleri alda gelele." Dedim melih sert bir nefes verip; "tamam geliyorum." Dedi telefonu kapatıp amire döndüm; "kimlikler bir on dakikaya felan elinizde olur." dedim.
Amir beni kafasıyla onaylayıp; "oturun bari." Dedi fatih amirin yanında duruyordu.
Birkaç dosya ile uğraşıyordu. Gökhan da bende oturmadım. Her yerimiz ıslak etrafıda ıslatmayalım.
Amir bize bakarak; "otursanıza evladım." Dedi gökhan; "yok amirim biz ayakta bekleyelim her yerimiz ıslak koltuklarda ıslanmasın." Dedi amir hafif gülümsedi daha sonra dosyalara döndü.
Adamların beşide baygın oldukları için onlar uyandıktan sonra sorguya alınacaktı. Küçük kızında ailesi aranıyordu.
Dediğim gibi yaklaşık on dakika falan sonra melih tüm heybetiyle odaya girdi. Bizim ıslak olduğumuzu görünce elini yüzüne atıp; "ulan genemi su savaşı yaptınız siz." Dedi ve yanımıza geldi. Gökhan ile birbirimize baktık. Melih amire bakarak; "amirim gene ne halt yemiş bu ikisi?" Dedi gökhan ile aynı anda; "sanki sürekli bir haltlar yiyoz." Dedik küçük çocuk gibi ulan benim bunların yanındayken bütün ciddiyetim uçup gidiyor ya. Amir; "küçük bir kızı sıkıştıran adamları dövmüşler." Dedi melih merakla; "adamlar yaşıyormu?" Dedi amir kaşlarını çatıp; "evet yaşıyorlar neden?" Dedi melih bize dönüp; "iyi bari fazla dövmemişler gelişme var." Dedi amir hiçbirşey anlamasada kafasını onaylar gibi sallayıp; "kimlikler." Dedi melih kimlikleri verdi. Amir bilgisayardan birkaç şey yaptıktan sonra; "tamam gidebilirsiniz." Dedi. Kimliklerimizi alıp karakoldan çıktık. Melih arabanın kapılarını açınca suçlu çocuklar gibi sessizce geçip arka koltuğa oturduk. Melih; "boşuna öyle bakmayın evi temizleyeceksiniz hemde her yerini." Dedi ananı sikim koca ev nasıl temizleyek biz bütün evi ya.
Yol boyunca ne gökhan nede ben konuşmuştuk. Sessizce binanın önüne geldik. Ablalar hala halı yıkıyordu. Madem ceza aldık bari aldığımız cezaya değsin. Sessizce ablanın olduğu yere gidip hortumu aldım ve suyu melihin üzerine doğru tuttum.
Melih sessizce sövüyordu en sonunda bana dönüp; "ulan lal bittin sen." diyerek oda bir hortum aldı ve suyu bana doğru tutmaya başladı.
Gökhanda eline bir hortum alıp; "bensiz eğlence he size hiç yakıştıramadım." Diyerek oda suyu melihe tutmaya başladı.HERKESE SELAM GENE BEN GELDİM. BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ? SİZCE GELECEK BÖLÜMDE NELER OLACAK? YADA NELER OLABİLİR? BÖLÜM HAKKINDA YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.
OY VERMEYİ VE BOL BOL YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.
TEŞEKKÜRLER VE İYİ GÜNLER...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKER KIZ ~GERÇEK AİLEMMİ?~
AdventureVatan sevmek ne erkek işi nede kadın işi. Vatan sevmek sadece yürek işi... Kıdemeli Üsteğmen Lal Kara. Bütün hayatı bir yalandan ibaret olan ve çocukluğu elinden alınan bir kadın asker. 24 sene boyunca öz olmayan kızları tarafından nerdeyse dağılac...