(LAL'İN GÖZLERİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA SON KISIMDA LÜTFEN AÇIKLAMAYI OKUMADAN LAL'İN GÖZLERİ İLE İLGİLİ YORUM YAPMAYIN...
İYİ OKUMALAR...)Bütün herkes bozkurt malikanesine gelmişti.
Taha bey telefonu çalması ile arayana baktı.
Tuğgeneralin aradığını görünce hemen telefonu açıp; "Albay Taha kara Adana emredin komutanım." Dedi.
Tuğgeneral ahmet kasa derin bir nefes alıp; "yüzbaşı?" Dedi sorarcasına.
Taha bey zorda olsa yutkunup sert tutmaya çalıştığı sesi ile; "şehit oldu komutanım." Dedi.
Tuğgeneral ahmet kasa; "başınız saolsun albayım." Deyince taha bey; "vatan saolsun komutanım." Dedi.
Tuğgeneral Ahmet Kasa; "peki nasıl şehit oldu?" Dedi. Taha bey derin bir nefes alıp; "komutanım gülşahlar ile alışverişe çıkmışlar alışverişleri bitince arabaya yönelmişler ancak lal bombayı fark edip diğerlerini durdurmuş. Araç terörle mücadele savcısı halime bozkurta aitti." Deyip derin bir nefes aldı.
Tuğgeneral pür dikkat taha beyi dinliyordu. Taha bey devam ederek; "arabada bombayı fark edince mardindeki uçuruma sürmüş bombayı insanlardan uzaklaştırmış." Dedi.
Tuğgeneral ahmet kasa; "atlamamışmı araçtan?" Deyince taha bey derin bir nefes alıp; "atladımı bilmiyoruz ama uçurumun aşşağı tarafında künyesini bulduk. Künye kandı atlayabildiğini düşünmüyorum komutanım." Dedi.
Tuğgeneral Ahmet Kasa; "Tamam albayım üstlere bunu bilgi olarak geçmem gerekiyoror." Diyerek telefonu kapatmıştı.
Kimse ne diyeceğini bilemiyordu. Kızlarının naaşını bile görememişlerdi.
Yerde künyesini kan içinde bulduklarında kızlarının parçalara ayrıldığını hepside anlamıştı.
Gülşah hanım tek kelime etmeden ikinci kattaki lal'in kaldığı odaya gitti.
Odaya girince sadece bir gün bile olsa heryerde kızının kokusu olduğunu fark etti.
Derince çekti kokuyu içine. Burnuna gelen çikolata ve barut kokusu ile sağ gözünden bir yaş firar etti.
Aklına yavaş yavaş eski anlar dolmaya başladı.
GEÇMİŞ
Gülşah hanım ve ayaz birlikte çarşıya gitmişlerdi. Ayaz her gördüğünü isteyecek birisi hiçbir zaman olmamıştı.
Gülşah hanım küçük bir bakkalın önünde arabayı durdurdu.
İçerideki görevli çocuğa; "bir tane çikolata verirmisin?" Dedi.
Çocuk çikolatayı verip parasını aldıktan sonra geri eski yerine döndü.
Gülşah hanım elindeki çikolatayı ayaza uzattı. Ayaz elindeki çikolataya sevinçle bakmıştı.
Ayaz çikolatayı alınca halime hanım arabayı çalışırdı ve birlikte şarkılar söyleyerek gezmeye başladılar.
Gülşah hanım kırmızı ışık yanınca arabayı durdurdu.
Kırmızı ışığın yanmasını fırsat bilen çocuklar koşarak ellerindeki mendilleri ve suları satmaya çalışıyordu.
Küçük bir kız elindeki su ve mendiller ile bir arabanın yanına gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKER KIZ ~GERÇEK AİLEMMİ?~
AdventureVatan sevmek ne erkek işi nede kadın işi. Vatan sevmek sadece yürek işi... Kıdemeli Üsteğmen Lal Kara. Bütün hayatı bir yalandan ibaret olan ve çocukluğu elinden alınan bir kadın asker. 24 sene boyunca öz olmayan kızları tarafından nerdeyse dağılac...