32. GÖNÜL EMANET EDİLMEZ

76.7K 5K 4.9K
                                    

Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı, satır arası yorumları boş bırakmamayı unutmayalım <3

Bölümü neredeyse 20 bin kişi okuyor lütfen her okuyan küçük yıldıza basmayı ihmal etmesinler. 

Kırmızı kalplerinizi bu satıra bırakabilirsiniz. 

Bölüm Şarkıları; Yaşar- Kumralım

Mavi-Gözlerinde Kİ Ay

Emir Can İğrek- Can Dostum, Gönül Davası

KEYİFLİ OKUMALAR!

KEYİFLİ OKUMALAR!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

32. GÖNÜL EMANET EDİLMEZ

"Askere vatan emanet edilir de, gönül emanet edilmez hemşire."

İhtiras.

Bir şeyi istemek, tutkuyla büyük bir arzuyla istemek.

Hem acı veren hemde acını dindiren o dudakları büyük bir arzuyla istemek. Dudaklarımız birbirine değdiği o ilk an sanki zaman durdu. Etrafımda ki tüm nesneler donuklaştı, sadece biz vardık. Bizim tenimiz, bizim nefesimiz, bizim gerçekliğimizRüzgar bizim etrafımızda dolanırken bunu hiç umursamadık. Birbirimizin sıcaklığı o rüzgarı bile hissettirmedi. 

Kollarım hâlen onun boynunda asılı kalırken alnını alnıma yasladım. Alnına düşen küçük perçemleri alnıma kaşındırdı. Kalbi hızlı atıyordu, haddinden fazla hızlı. 

"Bundan sonrası zor olacak değil mi?" dedim gözlerim kapalı bir şekilde. Onun kokusunu soluyordum ve bu dünyanın en iyi ikinci şeyiydi. Daha önce kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. 

Çakır beni iyi hissettiriyordu.

"Zor olmaması için uğraşırız." dedi Çakır. Gözlerimi usulca araladığım da mavileriyle tam karşı karşıya geldim. Onun mavilerine bakmak nefes aldığımı hissettiriyordu ve ben nefes almayı çok seviyorum.

"Uğraşsakta olmazsa?" dedim Çakır yutkundu. "Sende beni b..." dedim ve devamını getiremedim. Çakır dudaklarımın üzerine kapandı ve konuşmamı engelledi. Onun ıslak dudakları benimkiler ile buluştuğunda yine bir adet yanardağ patladı ve ben lavlarının altında kaldım. 

İnşallah hep böyle birbirinizi susturursunuz.

"Karargahtan Barun komutan konuşuyor!" Çakır'ın arabasından gelen telsiz sesi ile Çakır geriye çekildi ve sinirden küplere bindi. Ben ise içim çıkana kadar bir kahkaha attım. Çakır oraya giderken bende arabanın ön kaportasından kalktım ve peşinden gittim.

SİYAH RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin