43. BEKLENMEDİK MİSAFİR

47.3K 3.1K 1.5K
                                    

Öncelikle SİYAH RÜYA TAM TAMINA 2 MİLYON! :)

Bölüme başlamada küçük yıldızımızı parlatmayı satır arası yorumları boş bırakmamayı lütfen ihmal etmeyelim <3

Kırmızı kalplerinizi bu satıra alabilirim.

Keyifli okumalar!

Keyifli okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

43. BEKLENMEDİK MİSAFİR

Hayat bazen sana bilmediklerini, en acı şekilde öğreten bir öğretmendir. Öğretmenlerin tek amacı bilgi vermektir ama hayat öğretmeninin amacı seni gerçek dünyaya hazırlamaktır. Bu öğretmeni kimi zaman sevmezsin, hatta belki hiç sevmezsin. Çünkü insanın canını en çok doğrular acıtır.

Hayatta tam olarak ayrılık dediğimiz çok anlar olur. Bu anlardan en ağırı ölüm ile biten ayrılıktır. Benim hayatımda hep ölüm ile biten ayrılık vardı. Annem, babam ve kardeşimin ölümü benim için bir bitiş noktasıydı. Ya da ben öyle sandım. O gün ben resmen öldüğümü hissettim. Onlar ile öldüm, onlar ile o mezara diri diri girdim.

Çakır, şu anda gidecekti. Bir görevi vardı ne kadar ağır bir görevdi bilmiyorum ama geri dönecek miydi? Dönebilir miydi? Dönmezse ne yapardım ki?

"Ağlama," dedi ve yüzümü ellerinin arasına aldı. Çevrede ki kimseyi umursamadan dudaklarına saniyelik bir öpücük bahşettim. Göz yaşım onun dudağını öperken kendince bir yol çizdi ve dudaklarımıza değdi. Tuzlu suyun tadını ikimizde almış olduk.

"Böyle beni kandıramazsın." dedi ve yüzü muzip bir ifade aldı. Üzüntümün arasında ona gülümseyemedim bile.

"Telefonun açıkta olur mu? Her yazdığım da sana ulaşabilir miyim?" dediğimde pür dikkat gözlerine bakıyordum.

"Söz veremem bunun için." dedi ve o da bu sefer beni sol yanağımdan öptü.

"Beni habersiz bırakma lütfen," dedim ve dolu gözlerimle en manipüle edici bakışımı ona karşı yaptım.

"Bakma şöyle," dedi ve bana bir adım yaklaştı. "Ulu orta yer demem." diye de ekledi ve derin bir iç çekti.

"Böyle bakarsam belki gitmekten vazgeçersin." dedim bir umut. Çakır ise dilini damağına çarpıtıp cıkladı. Yaptığım kimine göre yanlış gelebilirdi ama ben ona bir şey olacak diye korkuyordum.

Askerdi, başına her şey gelebilirdi. Başına bir şey telde belkide en son ben öğreneceğim.

"Böyle bir şeyin imkansız olduğunu biliyorsun." dedi el mecbur başımı onaylar anlamda salladım. Gitmesi için benim bırakmam lazımdı. O yüzden de geriye çekildim ve gitmesine müsaade ettim.

SİYAH RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin