1.bölüm

16.7K 573 219
                                    

Multimedyada Eliza'nın şirkette giydiği kıyafet var

Bugün şirketimdeki ilk günümdü ve çok heyecanlıydım.

Üniversiteden mezun olduğum için artık babamın yanında değil kendi şirketimde çalışmaya başlayacaktım.

Babam ünlü bir iş adamı olduğu için benim ve abiminde kendi şirketlerimiz vardı.

Aslında o kadar sıkıntı çekeceğimi ve işi anlamayacağımı düşünmüyorum. Çünkü üniversiteden mezun olana kadar babamın yanında çalışmıştım ve şimdi ise kendi şirketimin başına geçme vakti gelmişti.

Asıl heyecanlanmamın bir diğer nedeni ise yeni ortaklarımızla tanışacak olmamdı.

Yeni ortağımız babamın eski ve en yakın dostlarından Ahmet amcaydı. Çok tatlı ve sıcakkanlıydı.

Babam Ahmet amcanın bir çocuğu olduğunu, onunda şirkette olacağını ve abim yaşında olduğunu söyledi.

Gerçekten onu merak ediyorum. Ahmet amca gibi birinin çocuğu kesin onun kadar kibardır.

Daha fazla düşüncelere dalmadan sonunda bulduğum park yeri ile rahat bir nefes verdim. Biraz daha ararsam yolun ortasına bırakacaktım resmen.

Dikkatli bir şekilde arabamı park edecekken başka birinin hızlıca park ettiğini gördüm. Sinirle kaşlarımı çattım.

Ben orayı bulmak için yarım saat bakınmıştım be sen kimsinde benim park yerimi çalıyorsun?

Sinirle arabadan inip araç sahibinin yanına gittim. Arabasından indiği gibi direkt karşısına geçtim.

Asabi bir şekilde,

"Pardon ama oraya ben park edecektim" dedim.

Suratıma birkaç saniye bakıp arkasını döndü ve giderken alay eder bir sesle,

"Başka bir yer bul, umurumda değilsin küçük hanım" dedi.

Bana küçük demesine mi sinirleniyim yoksa benimle alay etmesine mi diye düşünürken gittiğini fark ettiğimde koşarak tekrar önünü kestim.

Sinirli bir soluk vererek kendimi sakinleştirmeye çalıştım ama maalesef karşımdaki odun yüzünden sakin kalamıyorum.

"Ne demek umurumda değil ya şaka mısın sen, ben orayı bulmak için bu sıcakta yarım saat bakındım"

Boş gözler ile bana bakmayı sürdürdü.

"Ne yapabilirim bu konuda hızlı davransaydın kapardın park yerini"

Sinirle şakaklarımı ovuşturdum. Hayır bu odun laftan anlamıyordu kesinlikle anlamıyordu.

Kafamı kaldırıp bana bakan bir çift yeşile döndüm.

"Bak arabanı oradan çekersen sende rahatlarsın bende rahatlarım"

Tekrar alay edercesine sırıttı.

"Arabamı oradan çekersem ben nereye park edeceğim seni akıllı"

Daha fazla dayanamayarak ona patladım.

"Aman al senin olsun park yeri seninle mi uğraşacağım ben ya al tepe tepe kullan"

Ona patlamam üzerine kaşlarını çattı. Sanki çok haklı birde sinirleniyor paşamız.

Sinirli bir şekilde arabama doğru ilerledim. Kapıyı açacakken kolumdan tutup beni engelledi. Sinirle arkamı dönüp bana bakan yeşillere döndüm.

"Bana sakın bir daha bağırma"

Tane tane konuşması beni daha da sirlendirdi ve sabrımın bardaktan taşmasını sağladı.

Ortağım Bir MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin