15.bölüm

6.7K 248 52
                                    

(Multimedyada yeni karakterimiz Vural Demir, 30 yaşında ve mafya)

Eliza'nın Anlatımı

Hala kendimde olmadığımı hissediyordum ve uzun süredir oturduğum için heryerim uyuşmuştu. Yavaşça gözlerimi aralamaya çalıştım ama başım döndüğü için hemen geri kapattım.

Uzun uğraşlar sonucu sonunda gözlerimi açabildiğimde beni boş ve karanlık bir oda karşıladı. Gözlerimi iyice kırpıştırıp daha net bir şekilde görmeye çalıştım.

Dediğim gibi boş ve karanlık bir odada, sandalyeye bağlanmıştım bu da yetmezmiş gibi ellerimi de bağlamışlardı.

Tamamen kendime geldiğimde ellerimi kendime çekmeye çalıştım ama o kadar sıkı bağlanmıştı ki bu yaptığım bileklerime zarar vermekten başka bir işe yaramıyordu.

Böyle olmayacağını anladığımda derin bir nefes vererek birinin gelmesini bekledim çünkü maalesef elimden başka birşey gelmiyordu.

Neden bu kadar sakinim diye soracaksınız. Panik yaparsam eğer ne olacaktı ki, yine burada olacaktım. Ben panik yaptığımda ya da ağladığımda hiçbirşey değişmeyecekti aynı yerimde sayacak ve birinin beni buradan kurtarmasını bekleyecektim.

Sahi, Alkın görmüştü beni değil mi?
Kesin polise haber vermiştir.

İçim biraz olsun rahatladığında aklıma babamlar geldi. Acaba ne olmuştu onlara, umarım çok üzülmemişlerdir.

Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde kafamı geriye doğru yaslayarak akmalarına engel oldum.

Biran önce buradan kurtulmak istiyordum.

---------------------------------

Alkın'ın Anlatımından:
Kaçırılma olayının akşamı

Şirkete geldiğimde arabayı rastgele bir şekilde park ettim ve hızlıca indim. Önüme bakmadan yürürken ayağımın birşeye takılmasıyla bir iki adım geriledim. Kafamı yere eğdiğimde takıldığım şeyin aslında Eliza'nın çantasını olduğunu fark ettim.

Doğru ya adamları dövmek için çantasını çıkartıp yere koymuştu, tam alacakken de kaçırılmıştı.

Aklıma telefonunun çantasında olabilme ihtimali gelince eğilerek çantayı aldım ve hızlıca şirkete doğru koştum. Çünkü heryer karanlıktı ve bu karanlıkta içindekileri görmem imkansızdı.

İçeri girdiğim gibi direkt asansöre bindim ve odamın olduğu kata geldim. Asansör durduğunda karşımda Mine ve Emre vardı, sanırım onlarda şimdi çıkacaktı ama bana lazımdılar.

Beni görmeyi beklemedikleri için şaşırmışlardı. Tabi gecenin bu saatinde çıkıp tekrar gelmem onlar için garipti.

Elim ile ikisini işaret edip asansörden çıktım ve odama doğru ilerledim.

"İkinizde burda kalıyorsunuz, işimiz var"

Ne olduğunu anlamadıkları için birbirlerine kısa bir bakış atıp hemen sonra peşimden geldiler. Odaya girerek hemen çantayı açtım, tahmin ettiğim gibi telefonu buradaydı. Elime alarak açmaya çalıştım ama şifre istiyordu. İçeri giren ikiliye dönerek Mine'ye hitaben telefonu havaya kaldırıp salladım.

"Elizanın telefonunun şifresini biliyor musun sen?"

Anlamasa bile kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Hayır Alkın Bey, bilmiyorum"

Sinirle saçlarımı karıştırdım. Belki telefonunda o adamlarla ilgili ipucu bulursam bu meseleyi çözerdim ama şifreyi bilmiyordum.

Ortağım Bir MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin