18.bölüm

5.8K 234 13
                                    

Benim ağzım şokla açılırken Alkın sinirden koyulaşmış gözleriyle bize doğru yaklaşmaya başladı. Gözlerim büyürken geçen barda yaşananlar gözümün önüne geldi. Tekrar yaşanmasın diye hızlıca Uraz'a döndüm ve kolundan tutarak geriye doğru ittim.

"Uraz kaç, vallahi kaç billahi kaç"

Uraz ne yapacağını bilmeyerek ve anlamayarak şaşkınlıkla bana baktı.

"Eliza, ne diyorsun? O adam kim?"

Ağzımı açmış Uraz'a açıklayacakken Alkın'ın,

"Eliza" demesiyle bu sefer tekrar ona doğru döndüm.

Çoktan yanımıza gelen Alkın'nın sinirden anlında ki damar gözükürken ellerini de yumruk haline getirmişti.

İlk önce Uraz'ın kolunda duran elime baktı. Yaptığım şeyi fark edince hızlıca elimi çekerek şirince gülümsedim. Kafasını kaldırarak çenesi ile hala arkamda duran ve neler olduğunu çözememiş olan Uraz'ı gösterdi.

"Bu lavuk kim?"

"Sen kime lavuk diyorsun lan!"

Uraz da sinirle arkamdan bağırınca yine ona döndüm.

"Aaa Uraz"

"Sana diyorum var mı bir diyeceğin"

Bu sefer Alkın sinirle konuşunca tekrar ona döndüm. Başım döndü yahu.

"Aaa Alkın"

"Var gel gösteriyim"

Tekrar Uraz'a döndüm.

"Uraz yapma"

"Asıl ben sana göstereceğim"

Tekrar Alkın'a döndüm.

"Alkın yapma"

"Oradan erkeklik taslayacağına gelsene buraya"

"Uraz"

"Gelirsem senin tek bir parçanı bulamazlar"

"Alkın"

Birbirlerine doğru yürümeye başladıklarında sinirle olduğum yerde çığlık attım. Başım döndüğü için bir kaç saniye olduğum yerde hareketsiz kaldım. Baş dönmem geçince ikiliye doğru döndüm, olduğu yerde durmuş şaşkınlıkla bana bakıyorlardı. Sinirle Uraz'a baktım ve parmağımla işaret ederek,

"Sen, işinin başına git!"

Alkın'a baktım ve bu sefer onu parmağımla işaret ettim.

"Ve sen de benimle geliyorsun!"

Sinirli bir şekilde asansöre ilerlemeye başladım. Üç yaşında çocuklar gibi birbirlerine laf atıyorlardı. Hem kavga etseler ikiside sağ çıkmazdı, biliyordum.

Alkın da Uraz'a seninle sonra görüşeceğim bakışı atarak sinirle peşimden geldi ve asansöre bindik. Uraz hala kaşları çatık bana bakıyordu. Ona baktığımda gözleriyle akşam konuşacağız bakışı attı ve arkasını dönerek uzaklaşmaya başladı.

Kapılar kapandığında Alkın bana baksa da dönüp ona bakmamıştım. Asansör durduğunda indik ve dışarı çıktık. Ben kendi arabama doğru ilerlerken Alkın kolumu tutarak beni kendine doğru çevirdi.

Ateş saçan gözleriyle,

"Artık konuşacak mısın Eliza?" dedi.

Bende sinirle kolumu kendime çektim. Bu gidişle sinir hastası olacaktım.

"Ne konuşacağız Alkın, içeride yaptığınız çocukça hareketi mi?"

"Ne konuda olduğunu çok iyi biliyorsun, o adam kim?"

Ortağım Bir MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin