Kıyafetlerimi giydiğimde artık tamamen hazırdım. Fark ettim ki benim tüm kıyafetlerim siyahmış.
Bugün Uraz bizi lüks bir restorana davet etmişti ve hepimiz oraya gidiyorduk, Alkınlar da dahil. Hala aralarında gerginlik olsa dahi Uraz bu yemeğe Alkın'ı da çağırmıştı. Ben de Alkın da bunu beklemiyorduk.
Önce kabul etmese de daha sonra kabul etmişti, nasıl kabul ettiğini bilmiyordum ama sonuç olarak o da geliyordu.
Alkın'la son olan yakınlaşmadan sonra utandığım için sürekli ondan kaçmaya başladım. Aramızda ufak da olsa bir çekim vardı ve bu beni nedensizce mutlu ediyordu. Lina'ya bu olanları söylediğimde benden daha çok sevinmişti.
Belçin o gün bizi gördüğünden beri bana olan bakışları nefrete bulanmıştı. Alkın'ı sevdiğini anlamayacak kadar kör değildim bu yüzden kıskanmasını bağlıyordum ama son birkaç gündür bakışları beni rahatsız etmeye başlamıştı.
Çok fazla takmayarak aynadan son kez kendime baktım ve hazır olduğuma kanaat getirerek çantamı alıp hızlıca odadan çıktım çünkü geç kalmıştım.
Babamlar ve Lina çoktan gitmişti çünkü son anda üzerimdeki kıyafete su dökmüştüm. Bu yüzden beni beklememelerini söyleyerek onları göndermiş ve üzerimi değiştirmiştim.
(Saçları açık ve düz, ayakkabı olarak da beyaz topuklu ayakkabı düşünebilirsiniz)
Arabama binerek Uraz'ın konum attğı restorana gittim, tahminen on dakika geç kalacaktım.
Tam da tahmin ettiğim gibi on dakika geç gelmiştim ama pek te sorun değildi, en azından benim açımdan öyleydi. Hızlıca restorana girerek resepsiyondan yerlerini öğrendim. En üst kattı ve bizim için ayrıltılmıştı.
Olabildiğince hızlı adımlarla üst kata çıktım. Çatı katının en şık halde dekore edilmiş alanda herkes masada oturmuş beni bekliyordu. İçeri adımımı attığımda tüm gözler bana döndü, beklettim için özür dileyerek benim için ayrılmış olan sandalyeye doğru ilerledim. Bilin bakalım kimin yanında oturuyorum? Alkın'ın.
Uraz'ın bunu bilerek yaptığına yemin ederim ama kanıtlayamam. Alkın elbiseme bu ne der gibi bakarken ben çoktan yerime oturmuştum. Masa koyu bir sohbete dalarken ben Uraz'ın yanında olan boş sandalyenin kimin için olduğunu çözmeye çalışıyordum.
Tam karşımda oturan Uraz'la göz göze geldiğimizde gözümle sandalyeyi işaret ettim. Sadece gülümseyerek göz kırptı.
Üzerimde hissettiğim gözlerle sol tarafıma döndüm ve Alkın'la göz göze geldim. Göz göze gelmemize rağmen bakışlarını üstümden çekmedi, düşünceler dalmış gibi bana bakarken daha fazla dayanamayarak kafamı başka yöne çevirdim.
Yemeğe başladığımızda ortamda koyu bir sohbet başladı. Şirket hakkında konuşmaya başladıklarında kulağımın yanında bir ses işittim.
"Şu lavuğa gülme bir daha"
İrkilerek kafamı çevirdiğimde burun buruna gelmiştik. Gözlerim kocaman olurken hızla geriye çekilerek boğazımı temizledim. Neyse ki kimse fark etmemişti.
"Hangi çocuk Alkın?"
Kaşlarım çatılırken yine mi Uraz diye düşündüm, ama o gözleriyle abimi işaret etti. Doğru ya daha abimle tanışmamışlardı!
Gülmemek için kendimi sıkarken Alkın hala abime bakıyordu. Bakışları bende daha çok gülme isteği uyandırdı ve kendimi tutamayarak kahkahamı serbest bıraktım. Kısık sesle gülmeye çalışırken Alkın bana dönerek anlamayan bakışlarını attı. Kahkaham arasında zar zor,
"Abim mi?" dedim.
Gözlerini büyüterek,
"Abin mi vardı senin?" dedi ve sonra yaptığı şeyi fark edince ciddileşerek boğazını temizleyip önündeki yemeğe döndü.
"Biliyordum zaten, tepkini ölçtüm sadece"
Tabi canım tabi.
Hala gülmeye devam ediyordum Alkın'sa bana öldürecekmiş gibi bakıyordu. Babamdan gelen soru ile gülmemi durdurup ona döndüm.
"Eliza, Harun ile olan iş ne oldu?"
Alkın adamın ismini duyduğu gibi yerinde dikleşti ve bana bakmaya başladı. Herkes bana bakarken sırıtarak babama göz kırptım.
"Merak etme baba o iş bende"
"Güzel, çok uzamasa iyi olur"
Kafamı sallayarak babamı onayladım. Herkes önümdeki yemeğe döndüğünde Alkın kaşlarını çatıp homurdanarak,
"Sanki ben o şirketin ortağı değilim, bu ne lan hiçbir şey söylenmiyor bana" dedi.
Gülümseyerek önümdeki etten küçük bir parça kesip ağzıma attım. Kocaman tabakta bir parça et vardı, normalde hepsini tekte atardım ağzıma ama davet sofrasındaydık bu yüzden kibar davranıyordum.
Yarım saat kadar sonra içeri bir garson girdi ve Uraz'ın kulağına bişeyler fısıldadı. Uraz gülümseyerek oturduğu yerden kalkıp babama dönerek,
"İzninle Kerem amaca önemli bir misafirim var onu karşılayacağım" dedi.
Babam merakla başıyla onayladığında Uraz bana göz kırparak dışarı çıktı.
"Göz kapağını bir yerine monteleyeceğim artık"
Alkın'ın dediği şeyle göz devirdim. Aklıma gelen şeyle merakla babama dönerek,
"Baba Vural'ı yakaladınız mı?"
O günden beri hiç konusunu açmamıştım ama merak ediyordum. Ortam bir anda gerginleşince benim gözlerim hala babamın üzerindeydi. Gergince gülümseyerek,
"Arıyorlar polisler kızım, bulunamadı hala" dedi.
Hiç inandırıcı gelmese de daha sonra konuşuruz diye uzatmadan kafamla onayladım. Lina ile göz göze gelince o da bir gariplik olduğunu sezmişti. O gün babamlara ulaşamayınca da kimse konuyu açmamıştı.
Geceleri aklıma sürekli Vural'ın sözleri geliyordu ve bu daha çok babamlardan şüphe duymamı sağlıyordu. Vural gibi bir adamla ne meselesi olabilirdi?
Düşüncelere dalmış bir şekilde etimden bir parça daha ağzıma attmışken içeriye el ele Uraz ve bir kadın girdi.
Oha sevgilisi mi vardı yoksa?!
Gözlerim kocaman olurken ağzım dolu dolu onlara bakakaldım.
Herkes susmuş merakla Uraz'a bakıyordu.
"Uraz bu kim?"
Abimden gelen soru ile Uraz tuttuğu eli daha sıkı tuttu ve gülümseyerek kadına döndü. Bende ağzımdakini yutmak amaçlı bir yudum su içtim.
"Bu Gece, Gece Kaya çocuğumun annesi ve hayatımın kadını"
Ağzımdaki su boğazımda kalırken hepsi yanımda oturan Alkın'ın yüzüne fışkırdı. Alkın sinirle gözlerini yumdu ve bir peçeteyle küfür ede ede yüzünü sildi. Bense Öksüre öksüre,
"NE!" diye bağırdım.
Tüm herkesin ağzı şokla açılırken Uraz ve karısı Gece sadece gülümsedi. Masadakilerin hepsi ne diyeceğini bilmez bir halde onlara bakarken ben gülümseyerek ayağa kalktım.
"Çocuğun adı Eliza olacak!"
🌸
Ay heyecanlandım, yavaştan olaylar başlıyor. Biraz kısa oldu ama idare edin.
Okurken yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin.
İyi okumalar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ortağım Bir Mafya
ChickLitKendi şirketine çalışmaya giden Eliza, başına neler geleceğinden habersiz bir şekilde yeni ortakları ile tanışır. ------------------------ Ona çıkışım üzerine beni araba ile arasına aldı. "Sabrımı zorlama küçük hanım" Sesi çok ürpertici bir şekilde...