"Neler oluyor burada? Kimi arıyorsunuz siz?"
Alkın'ın sesini duymamız ile hepimiz şaşkın bir şekilde kapının önünde kaşlarını çatarak bize bakan adama döndük.
Bir süre kimseden ses gelmeyince açıklama gereği duyarak ben konuşmaya başladım.
"Dün gece ba-"
Lafımı bölen şey Alkın'ın çalan telefonuydu. Elini ceketinin iç cebine atarak çıkardı ve arayana baktı. Yüzünden kısa bir sırıtma geçmişti ama o kadar hızlı olmuştu ki hayal mi yoksa gerçek mi olduğunu anlamamıştım.
"Benim buna cevap vermem gerek" diyerek odadan çıktı.
Bir yanım arayanın kim olduğunu merak ederken bir yanım da banane o benim neyim oluyor ki diyordu.
Bana bakan Mine ve Ahmet beye döndüm.
"Şimdilik burada kapandı bu mesele ve ayrıca bu konuyu bir kişiden dahi duyayım sorumlusu siz olursunuz ona göre"
Kafa sallayarak beni onayladıklarında güvenlik odasından çıkarak asansöre doğru ilerledim.
Asansörün önünde hala telefonla konuşan Alkın'ı gördüğümde sessiz adımlarla yanına yaklaştım.
"Bir iki saate orada olurum"
"Tamam canım, bekliyorum seni"
Karşı taraftan gelen ince kadın sesi ile kaşlarımı çattım.
Kimdi bu? Alkın'ın nesi oluyordu? Ne hakkında konuşuyorlardı acaba? Sevgilisi olabilir miydi? Sonuçta adam yakışıklı ve ünlü sevgilisi olması doğal.
Kendi düşüncelerime daha fazla kaşlarımı çattım. Hala kendimi gazlamaya devam ederken Alkın adımı seslenince kaşlarım hala çatık bir şekilde kaba bir ses ile ona döndüm.
"Ha?"
Utançla gözlerimi sıkıca yumdum. O ses benden mi çıktı? Lütfen, lütfen şurada ölebilir miyim? Neden sürekli rezil oluyordum ki ben?
Gözlerimi açarak ona doğru baktığımda sanırım benim söylediğimi duymamıştı. Çünkü kaşları çatık bir şekilde arkama bakarak etrafta gözlerini gezdirdi.
"Daha yeni bir erkek sesi duydun mu?"
Saf ayağına yatarak bende arkama baktım.
"Ses mi? Hayır duymadım ben"
Tekrar önüme dönerek kızarmış yanaklarımı saklamak amacıyla saçlarımı yüzüme örttüm ve hızlı adımlarla asansöre ilerledim.
"Allah Allah"
Arkamdan gelen Alkın'nın sesi ile asansörün düğmesine bakarak hızlı gelmesi için içimden dua ettim.
Alkın yanıma geldiğinde bende ki garipliği fark etmiş olacak ki kolumdan tutarak kendine çevirdi. Kızarmış yanaklarım meydana çıkarken yarı şakşın bir halde elini uzatarak ateşim var mı diye önce alnıma sonra yanağıma koydu.
"Neden yanakların kıpkırmızı? Hasta mısın yoksa?"
Tenime temas eden eli ile sorusunu tam anlayamamıştım.
Gözlerim fal taşı gibi açılırken kalbim hızla çarpmaya başladı. Etkisi altından çıkmak için geri çekildim ve ellerim kendimi yelleyerek saçlarımı geriye ittim.
"Hayır, hava çok sıcak ondan kızarmıştır"
Alkın havada kalan elini indirirken bende çoktan gelmiş asansöre bindim.
"Sen ciddi misin? Sonbahardayız hava nasıl sıcak olabilir?"
Arkamdan o da asansöre bindi ve en üst kata çıkarken ona bakmadan sorusunu yanıtladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ortağım Bir Mafya
ChickLitKendi şirketine çalışmaya giden Eliza, başına neler geleceğinden habersiz bir şekilde yeni ortakları ile tanışır. ------------------------ Ona çıkışım üzerine beni araba ile arasına aldı. "Sabrımı zorlama küçük hanım" Sesi çok ürpertici bir şekilde...