23.bölüm

4.9K 181 24
                                    

Kafamın zonklaması ile tutulan boynumu yavaşça hareket ettirdim. Kollarım ve ayaklarım sıkıca bağlanmış, bir köşeye atılmıştım. Uzandığım soğuk zemin titrememi sağlıyordu ve her hareketimde sırtıma kramplar giriyordu.

Gözlerimi aralamaya çalıştım ama pek başarılı olduğum söylenemezdi. Bu sefer uyuşmuş olan ellerimi hareket ettirmeye çalıştım ama en ufak hareketimde karıncalanmaya başladığımda boğukça inledim.

Uzun uğraşlar sonucu açtığım gözlerimi bir iki kez kırpıştırarak daha net görmeye çalıştım. Etrafıma göz gezdirdim ama her yer karanlıktı ve hiçbirşey gözükmüyordu.

Gözlerimi tekrar kapatarak derin bir nefes verdim, ağlamamak için kendimi tutmaya çalışıyordum ama sıcak göz yaşlarım çoktan soğuk tenimi kavurmaya başlamıştı.

Sessiz ağlayışlarım içinde tekrar düştüğüm durumu düşündüm. Belkide bu gece hayatımın en mutlu gecesini yaşayacaktım ama kader buna yine izin vermemişti.

Soğuk zemin artık iyice rahatsız olmama neden oldu, etraftaki garip koku ise çok korkmama.

Neden? Kim yapmıştı? Neden yine ben bu duruma düşmüştüm? Ne istiyorlardı benden?

Aklıma gelen düşünce ile korkuyla gözlerim titredi. Ya.. Vural'sa? En son beni tekrar bulacağını söylemişti, ya beni tekrar o kaçırdıysa?

Korkuyordum, hem de çok.

Olduğum yerde hareket etmeye çalışıyordum ama her yerim tutulmuş gibi çok ağrıyordu. Ben bedenimi hareket ettirmeye çalışırken gürültülü bir şekilde açılan kapı ile hareketlerim de durmuştu.

İçeri giren yoğun ışıkla bir süreliğine gözlerim kapanmıştı. Gelen adım sesleri ile korkuyla kapıya baktığımda birkaç adamın içeriye girdiğini gördüm. Yanıma gelerek iki kolundan tutup bir eşyaymışım gibi sürüklemeye başladılar.

Tecrübeli olduğum için konuşsam bile bir fayda etmeyeceğini biliyordum o yüzden sessiz kalarak beni yönlendirmelerine izin verdim.

Bulunduğumuz odadan çıkmış yukarı kata gidiyorduk, fark ettiğim şey ile kaşlarım çatıldı. Bura depo gibi bir yer değildi, burası bir evdi ve ben bodrum katına atılmıştım.

Merdivenleri çıktıktan sonra salon tarzı bir yere geldik, evin içi şaşırtıcı derecede güzel dekore edilmişti. Ne yalan söyleyeyim ben yıkık dökük bir yer bekliyordum.

Salonda kimse yoktu, adamlar beni koltuğun üstüne fırlatarak,

"Burada bekle,sakın kıpırdama!" diyerek evden dışarı çıktılar.

Tabikiside onları dinlemeyerek odada bulunan pencerenin yanına gittim ve dışarıya baktım. Buradan kaçmalıydım, hem de en kısa zamanda ama dışarıda yüzü aşkın koruma evin etrafını sarmıştı.

Ön taraftan kaçmam imkansızdı, acaba arka çıkış kapısı var mıydı bu evin? Tek çözüm bakmaktı fakat daha bu evide neyin nerede olduğunu bilmiyordum. Herşeyi öğrenmeliydim ondan sonra ise buradan kaçmalıydım.

Gelen adım sesleri ile hızla pencerenin yanından uzaklaşarak salonun ortasında dikildim. İçeri kadın bir hizmetçi girmiş boş bakışlarıyla bana bakıyordu.

"Patron yukarıda seni bekliyor"

Kaşlarımı çatarak bende ona boş bakışlarımı attım.

"Patronun kim? Ne istiyorsunuz benden!?"

Kadın sakince sırıtarak yanıma gelip kolumu tuttu. Cevap vermeye tenezzül bile etmeden beni zorla yukarı kata çıkardı.

"Cevap versene!"

Ortağım Bir MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin