Odaklı bir şekilde dosyaları incelerken ani gelen telefon çağrısı ile yerimde sıçradım. Anın verdiği korku ile derin bir nefes vererek telefonumu elime alıp arayana bakmadan cevapladım.
"Alo?"
"Kızım"
Babamın sesi ile inanmayarak arayana baktım gerçekten babamdı. Sevinç ile rahat bir nefes verdim ama önce hesap sormalıydım.
"Baba neredeydin? Neden açmadın? Abim nerede? Yanında mı?"
Ard arda sorduğum sorular ile babam küçük bir kahkaha attı. Bense sahte bir kızgınlık ile konuşmaya devam ettim.
"Baba gülmesene sorularıma cevap ver. Neden açmıyorsun o telefonu? Birde bana diyorsun yanında boşuna mı taşıyorsun telefonunu diye"
"Sakin ol kızım sadece şarjım bitmişti ve açar açmaz ilk seni aradım zaten. Abinde yanımda merak etme"
Babamın sözleri ile rahatça arkama yaslandım.
"Peki neden evde değildiniz önemli birşey yok değil mi?"
"Hayır kızım önemli birşey yok sabah annenizin yanına gittim sizde uyuyorsunuz diye uyandırmak istemedim ama abin uyuandığı için gelmek istedi bende kıramadım."
Aklıma gelen anılar ile gözlerim doldu. Annemi çok özlemiştim. Duygu yoğunluğundan dolayı göz yaşlarım kendiliğinden akmaya başladığında sesimin titrememesi için dua ediyordum.
"Baba..keşke benide götürseydiniz, annemi çok özledim ben"
Sesim titremişti. Konuşmamla babamında gözlerinin dolduğunu hissettim.
"Kızım.."
Babamında sesi titrediğinde daha fazla kendimi tutamayacağımı bildiğimden telefonu kapattım.
"Sonra konuşuruz baba"
Telefonu kapattığım gibi daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım. 8 yıl olmuştu. Annemsiz koskoca sekiz yıl.
Kendimi kaybetmiş bir şekilde ağlarken odanın kapısı açıldı.
"Eliza!?"
Lina'nın sesi ile kafamı kaldırıp ona baktım. Koşarak yanıma gelip bana sıkı bir şekilde sarıldı.
"Eliza'm, neden ağlıyorsun birtanem söylemek ister misin?"
Yumuşak bir şekilde konuşması bende daha çok ağlama isteği uyandırdı. Annem olsaydı eminim oda bu şekilde konuşurdu.
Bende Lina'ya sıkı bir şekilde sarıldım sanki anneme sarılıyormuşum gibi.
Benden hala bir cevap bekleyen Lina'ya hıçkırıklarımın arasında cevap vermeye çalıştım.
"Annem.. annemi çok.. özledim Lina"
"Ah Eliza'm"
Kaç dakika o şekilde sarılı kaldık bilmiyorum ama artık ağlayışlarım iç çekişlerine dönmüştü. Yavaşça kendimi Lina'dan uzaklaştırdım ve kurumuş olan gözyaşlarımı sildim.
Kendime geldiğimde artık elimi kaldıracak halim bile kalmamıştı. Lina sanki aklımı okumuş gibi beni sandalyeden kaldırdı.
"Eve gidip biraz dinlen Eliza, yoruldun"
Evet, yoruldum. Herşeyden herkesten yoruldum ama annem üzülmesin diye kimseye yansıtmamıştım. Sadece babam abim ve Lina biliyordu benim bu hallerimi çünkü dışarıda her zaman kendime güçlü ve üzülmeyen kadın imajı yaratırdım.
Ben kendi düşüncelerim içinde boğuşurken Lina çantamı ve ceketimi alarak kapıya yönelmişti bile. Başımı iki yana sallayarak kendime geldim ve arkasından bende odadan çıktım.
Biz odadan çıktığımız gibi Alkın'da kendi odasından çıktı. Elindeki dosya ile benim odama doğru yöneldiğini fark ettiğimde Lina'yı durdurdum.
"Sen git Lina ben geliyorum"
Lina anlamamış gibi bakarken çenemle karşıdan gelen Alkın'ı işaret ettim. Kafasını çevirip o tarafa baktığında Alkın'da başını kaldırıp bize baktı. İlk önce Lina'ya sonra benim dağılmış saçlarım ve şişen göz altlarıma kaşlarını çatarak baktı.
Lina'ya istagramdan Alkın'ın fotoğrafını gösterdiğim için az çok tanıyordu.
Aklın'a baktığında daha dün anlatığım çocuğun olduğunu gördü ve bana dönerek pis pis sırıttı.
"Ben dışarıdayım o zaman, sende çok geçikme"
İmalı sesi ve yüzündeki muzip ifade onu dövme isteği uyandırdı bende ama o çoktan asansöre binmişti.
Sinirle kafamı Alkın'a çevirdim. Ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bir surat ifadesine bürünüp yanıma geldi. Bense o sıra saçımı düzeltiyordum çünkü gerçekten iğrenç duruyordu.
Sonunda yanıma gelen Alkın ile elimi saçlarımdan çektim.
"İyi misiniz Eliza Hanım, sabahta durgundunuz?"
Sabah ki olayı unutmaması ve düşünceli davranması hoşuma giderken bir yandanda neden bu sizli bizli konuşmayı ortaya çıkarttım acaba diye kendime kızıyordum ama inadımdan dönemezdim artık.
Bende onun gibi ciddi bir şekilde konuştum.
"İyiyim Alkın Bey, buyrun ne istemiştiniz?"
İyi olduğuma hiç inanmamış gibi bana bakarak elindeki dosyayı ve kalemi uzattı.
"İmzanız gerekiyor"
Elinden dosyayı ve kalemi alarak içini okumaya başladım. Yatırım yapacağımız bir şirketin dosyasıydı. Zaten bildiğim için daha fazla bakma gereği duymadan imzalayarak geri verdim.
"Buyrun"
Dosyayı elimden aldığı gibi arkamı dönerek asansöre doğru yürüdüm. Asansöre binerek kapıların kapanmasını beklerken kafamı kaldırdım.
Kafamı kaldırdığım gibi Alkın ile göz göze geldim. Hala aynı yerde durmuş ve bana bakıyordu. Şaşkınlıkla bende ona bakarken kapıların kapanması ile göz temasımızda bölünmüştü.
Az önce ne oldu öyle diye düşünürken asansör durmuştu bile. Hızla asansörden inerek dışarıda beni bekleyen Lina'nın yanına gittim. Heyecanla geldiğim gibi kolumdan tutarak beni sorguya çekti.
"Ne oldu? Ne konuştunuz? Ne dedi? Neden gelmiş? Yoksa seni sevdiğini mi söyledi? Ayy çatlatma insanı da anlat hadi"
Gözlerim yerinden çıkacakmış gibi büyüdü. Koluna hafif bir şekilde vurdum.
"Kızım bir nefes al, sadece bir tane dosya imzaladım o kadar ayrıca ne alaka beni sevdiğini söylemesi?"
Lina heyecandan yerinde dikleşti.
"Ne yani olamaz mı? Bence çok yakışırsınız" diyerek gülümsedi.
Göz devirerek kolumu elinden kurtarıp arabaya bindim.
"Saçmalama ben ve o mu? Hayatta olmaz"
Lina da peşimden binince vakit kaybetmeden arabayı çalıştırdım. Ama Lina hala konuşuyordu.
"Bak gör şuraya yazıyorum o adam bir gün benim eniştem senin ise biricik sevgilin olucak"
Sabrımın son demlerinde iken hala konuşan Lina gerçekten tehlikedeydi.
"Linacım susucak mısın yoksa ben mi susturuyum kuzum ha?"
Tehdid ederek konuşmam ile Lina ağzına hayali bir fermuar çekerek yerine sindi.
Sonunda sustuğu için rahatlayarak arkama yaslandım. Arabayı sürmeye devam ederken bugün olanları düşünüyordum.
Ben ve Alkın mı? Mümkün değildi o ukala ile asla sevgili olmazdım!
🌸
O kadar emin olma bence Elizacım her an herşey olabilir değil mi?
Biraz duygusal bir bölüm oldu ama umarım okurken keyif alırsınız
İyi okumalar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ortağım Bir Mafya
ChickLitKendi şirketine çalışmaya giden Eliza, başına neler geleceğinden habersiz bir şekilde yeni ortakları ile tanışır. ------------------------ Ona çıkışım üzerine beni araba ile arasına aldı. "Sabrımı zorlama küçük hanım" Sesi çok ürpertici bir şekilde...