Karşımda duran ev ile derin bir nefes verdim ve arkamda bana destek verirmiş gibi bakan Alkın'a döndüm.
Bugün o gündü, babamlar ile konuşacağım gündü. Tam bir hafta sonunda kendimi bu konuşmaya hazır hissediyordum.
Alkın bana göz kırparak başı ile kapıyı işaret etti. Tekrar önümdeki eve bakarak bahçe kapısından içeri doğru bir adım attım. Kendimden emin adımlarla evin kapısına kadar geldim. Alkın benimle gelmeyecekti, kendim halledecektim. Gözlerimi kapatarak derin bir nefes verdim ve zili çaldım.
Kapı bir iki saniye sonra açıldı, babam ve arkasında abim gülümseyerek bana bakıyordu. Acı bir gülümsemeydi bu.
"Hoşgeldin kızım"
Ufak bir tebessüm ile başımı salladım. Onlara sarılmak istesem de kendimi tutmalıydım.
"Hoşbuldum" dedim kısık bir ses ile.
Kapıda duran ikili hafif geriye çekilerek içeri girmem için bana müsaade etti. Yavaş ve küçük adımlar ile bir haftanın sonunda evime girdim. Hepimiz salona geçtiğimizde ben tekli koltuğa babam ve Kutay ise karşımda ki üçlü koltuğa oturdular.
Bir süre kimseden ses çıkmadı, herkes konuya nasıl giriş yapacağını düşünüyor olmalıydı. Biraz daha bu şekilde devam ettiğinde en sonunda babam derin bir nefes vererek konuya girişini yaptı.
"Eliza, kızım"
Başımı kaldırarak bana dolu gözlerle özlem ile baktı. Bende özlemiştim, annemin ölümünden sonra ilk defa onlardan bu kadar ayrı kalmıştım.
"Ben, biz, hepimiz senden çok özür dileriz. Böyle bir şeyi senden saklamak tamamen aptallıktı ama yıpranmanı, üzülmeni istemedik. Bizim çokça düşmanımız var, onlardan seni saklamaya çalıştık. Ama eğer seni öğrenirlerse ne olacağını tahmin etmek bile istemiyorum"
Babamın dolu gözleri ile dedikleri bende de ağlama isteği uyandırmıştı.
"Peki.." dedim kaşlarımı çatarak. Karşımda ki ikili merakla ne diyeceğimi bekledi.
"Vural mıydı neydi, dediğine göre beni saklamışsınız ama o nasıl beni biliyor"
Merak ile sorduğum soru ile birbirlerine baktılar. Sıkıntı ile derin bir nefes vererek bu sefer Kutay konuşmaya başladı.
"Onu biz de bilmiyoruz, ne yapmış ne etmiş seni bulmuş pezevenk. Vural kafasından biraz gidiktir, neyse ki sana zarar vermeden onu yakaladık"
"Ne oldu ona?"
Kaşlarımı çatarak sorumun cevabını beklerken Kutay stresle babama baktığında o sadece bana bakıyordu.
"Senden saklamak istemiyoruz ama bizden iğrenmenden ve korkmandan korkuyoruz.. O öldü daha doğrusu öldürdük. Ama sana zarar verecekti, onu tanımıyorsun sana iyi tarafını göstermiş olabilir ancak onun yapacaklarının sınırı yoktur kızım"
Babam peş peşe endişe ile cümlelerini sıralarken ben donmuş vaziyette tepki vermeden sadece ona bakıyordum. Karşımda bir katil olduğunu dile getirmişti.
Korku ile ne tepki vereceğimi ölçen babam ve Kutay'a bakarak tepkisizce yüzlerine baktım.
"Ben ne diyeceğimi bilmiyorum, az önce kendiniz de bir katil olduğunuzu söylediniz, bu sandığınız kadar kolay değil. Neye karar vereceğimden emin değilim. Böyle bir durumu hemen kabullenmemi benden beklemeyin. Evde kalmaya devam edeceğim ama sizi ne zaman affederim bilmiyorum"
Sözlerimden sonra evin içinde bir sessizlik hakim oldu. Babam ve abim üzgün gözleri ile bana bakarken ben elimden geldiğince tepkisiz durmaya çalışıyordum. Bir iki gün sonra affedeceğimi biliyordum ama yine de biraz sürünsünler istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ortağım Bir Mafya
ChickLitKendi şirketine çalışmaya giden Eliza, başına neler geleceğinden habersiz bir şekilde yeni ortakları ile tanışır. ------------------------ Ona çıkışım üzerine beni araba ile arasına aldı. "Sabrımı zorlama küçük hanım" Sesi çok ürpertici bir şekilde...