15.bölüm - Ceza Meselesi

2.4K 201 148
                                    

Ali Bey ile buluşmamızdan 3 gün geçmişti. 3 gündür hem üniversiteye gidiyor, hem de işe yetişmeye çalışıyordum. Bu durum beni biraz zorluyordu ama çok şükür ki, patronlarım anlayışlı insanlardı.

Bugün dersim yoktu, işten yarım saat önce gelmiştim. Namazımı kılıp kendime yemek hazırlamıştım. Bulaşıkları yıkarken telefonumdan bildirim sesi gelmişti. Bulaşıkları bitirip salona geçmiştim. 

    Gelinler ve Görümcesi

Güzelliğim: Selamün aleyküm. Size bir şey söylemem gerek. Önemli bir konu :(


Mustafa Bey'in sözlüsü: Aleyküm selam. İyisindir inşAllah.

Kübra'm: Selamün aleyküm. Dinliyorum.


Aleyküm selam. Söyle bakalım, Zehra.
Ne oldu?


Güzelliğim: Dün Abdullah gelmişti dükkana. Bende erkek kuzenimle konuşuyordum. Abdullah bir anda geldi sinirlendi, babam da gördü tabi, ne oluyor falan diye sordu. Sonra da Abdullah bir şey diyemedi. Suç bana kaldı. Ceza aldım. Oysa ben bir şey yapmamıştım. Abdullah ne kadar özür diledi ama onun özür dilemesi ile hiçbir şey olmayacak. Meryem'in isteme gününü 2 gün sonraya ayarlasanız olur mu? Ben yarın gelemem. Babam 3 gün ceza verdi, evden çıkamam. Üniversiteye de kendisi götürüyor.

Mustafa Bey'in sözlüsü: Merak etme, Zehra'm. Ayarlarız biz. Kübra ailesiyle konuşur.

Kübra'm: Ben konuşurum ailemle. Siz hiç merak etmeyin.

Benim için de sorun değil, Zehra'm. Sen olmadan yarın isteme olacaksa, hiç olmasın. Ne zaman gelebilirsen o zaman olacak. Sensiz asla olmaz.


Güzelliğim: Çok teşekkür ederim. Bir de Kübra lütfen abinle konuşur musun? Öyle davranmasin bir daha. Sonra cezasını ben çekiyorum. Eğer teklifi kabul etmediğim içinse siniri buluşmamıza gerek yok. İstemeye sonra gelirsiniz.

Kübra'm: Ne?! Gerçekten mi? Hemen abimle konuşurum ben, merak etme. Sanırım bu ay çok güzel bir ay. Nisan ayını sevdim.

Mustafa Bey'in sözlüsü: Git abinle konuş, kuzum. Öğren bakalım neden böyle yapmış, sonra isteme olayını konuşursunuz. Daha erken. Hem Zehra'nın babasının da bu olayı unutması lazım.

Evet, Elif haklı. Ben şu an hazırlanıyorum,
Elif'im. Birazdan geleceğim size. Murat abi evde değil mi?

Mustafa Bey'in sözlüsü: Evet, evde. Bekliyoruz, kuzum.

Kübra'm: Ne için buluşuyorsunuz?

Elif'in ailesinden gelip isteyeceksiniz beni.
Onlarla konuşmam gerekli.

Kübra'm: Evet, doğru. O zaman iyi günler size. Allah'a emanetsiniz.

Güzelliğim: Bende gitmeliyim, babam daha fazla kızmasın. Allah'a emanetsiniz.

Mustafa Bey'in sözlüsü: Sizde <3

Görüşürüz.


Telefonu kapatıp odama gittim. Hazırlanmaya başladım. Siyah elbise giymiş ve siyah şal takmıştım. Telefonumu da aldıktan sonra evden çıkmıştım. Elif'in evi uzakta değildi zaten. Bir kaç bina ötedeydi.

"Merhaba, kuzum!" diyerek bana sarıldı Elif. Hemen sarılmasına karşılık vermiştim. Elif'e sarılmak terapi gibiydi.

"Merhaba, Elif'im. Nasılsınız?  Mustafa Bey ile imam nikahı ne zaman?" diye sorduğum da yanakları kırmızı olmuştu.

Hasbelkader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin